kapat
15.08.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
METİN MÜNİR(mmunir@sabah.com.tr )

Kiralık kasa

"Ben, iki yıl öncesine kadar kira ve faiz gelirleriyle, üst düzey gelir grubu denen grup içindeki bir aileye mensup biriydim." Ekonomik krizle hayatı altüst olmuş, tanımadığım bir insandan gelen mektup böyle başlıyor.

Büyük bir olasılıkla tamamen yanılıyorum. Ama nedense gözlerimin önüne parmaklarının makasında sigara tüten, gülmeyen bir kadın geliyor. Arkası dönük olduğu için yüzü görünmüyor. Genç mi, yaşlı mı; güzel mi, çirkin mi anlaşılmıyor. Ağaçların üzerinden, Boğaz'da seyreden gemilere bakıp eski güzel günleri düşünüyor.

Dediğim gibi, saçmalıyor olabilirim. Ama mektup saçmalamıyor. Sayılar, sayılar, sayılar olarak görülen ve ölçülen ekonomik krizin, esasında hamallığını yapmaya zorlandığımız birfmutsuzluk olduğunufanlatıyor.f "Yine gam yükünün kervanı geldi," haberif vererek.

Mektup şöyle devam ediyor:

"Bir kaç sene önce bankadan yüklü miktarda kredi alarak (2 milyon dolar -kolayca aldım çünkü ipoteklerim fazlasıyla karşılıyordu) Akdeniz sahilinde bir turistik tesis inşa ettim. 250 kişilik, deniz kenarında, kısacası dört dörtlük. 39 kişi çalışıyordu.

Devlete Bağ-Kur, Sigorta, gelir vergisi ve geriye kalan 21 çeşit vergiden 1 kuruş borcum yok. Çünkü tüm paramı, birikimlerimi ve krediyi tüm iyi niyetimle bu iş için harcadım. Bize devlet garanti vermişti, ek vergiler yoktu, ekonomiyi yönlendiren program harika işliyordu, enflasyon düşüyordu, hele devalüasyon lafını etmek, neredeyse vatan hainliğiydi. E tabii bu sözleri de devlet veriyordu, ona güvenmeyecektik de kime güvenecektik.

Malum problemler ve krizler neticesi banka, ödeyemediğim ilk taksitte parayı TL'ye çevirip yüzde 230 temettü faizine geçti. Sadece faizi için iki ev, üç arsa, iki oto, bir minibüs ve eşten dosttan alınan milyarlar yetmedi.

Daha sonra ise tesis yok pahasına satıldı. Tek kazancımsa... Eşi dostu ve devleti tanıdım. İnanın, yemin ediyorum, dolmuş parası bulamadığım günler oldu, izmarit içtim.

Şimdi herşey bitti, daha doğrusu yok oldu. Gariban anam gözleri açık gitti ve elindeki tek şey olan evi ve arsası bana kaldı. Hemen satmak zorunda kaldım. 120 bin dolar param var. Tamamen kabuğuma çekildim. Çalışmıyorum, yatırım yapmaya hiç niyetim yok. Eve kapandım. TV ve internet tek uğraşım bütün gün.

Devlete bu paranın bir kuruşunu ve faizini kullandırmamak için kiralık kasada saklıyorum. Zorla vergi alabilecekleri hiçbir şey satın almıyorum (otomobil, cep telefonu, vb.). Küçük bakkallardan alışveriş yapıyor ve fiş almıyorum.

Artık biliyorum ki bu devlet, sadece almak için var. Hatalarını da bize ödetmeyi adeta zorunluluk sayıyor.

Benim ve benim gibi on binlerin suçu neydi?

Hadi bakalım, bundan sonra nasıl alacak görelim."

www.sigortam.net


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır