kapat
15.08.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
ZÜLFÜ LİVANELİ(livaneli@sabah.com.tr )

Traji-komik bir IMF fıkrası

Fıkra bu ya: Bir IMF heyeti Türkiye'ye gelmiş. Sabahtan akşama kadar al takke ver külah pazarlıklar anlaşmalar yapıldıktan sonra yeni kredi diliminin açılmasına karar vermişler. (Aman onlar karar veremez, icra direktörleri kurulu falan demeyin, dedik ya fıkra bu!)

Bizimkiler IMF heyetini akşam yemeği için güzel bir lokantaya götürmüş. İnce bardaklarda buzlu "raki" ler içildikten, "shish kebab" lar yendikten sonra genç bir IMF'ci "Sizde daha başka bir eğlence yok mu?" diye sormuş.

"Ne gibi?" demişler.

"İşte!" demiş " eğlence. Şöyle kızlar falan!"

Bizimkiler bıyık altından gülüp birbirlerine hin oğlu hin bakışlar atmışlar ve genç IMF'ciyi istediği biçimde eğlendirmenin milli menfaatlere hizmet edeceği sonucuna vararak (ulusal güvenliği de tehdit etmeyeceği nokta-i nazarından hareketle) hemen harekete geçmişler.

Çok şık bir randevu evi bulunmuş.

IMF'ci oraya götürülüp bırakılmış.

"Bundan sonrası sana ait" demişler. "Yani bi-lateral görüşme söz konusu artık."

"Peki" demiş adam ve yalnız kaldığında etrafa şöyle bir göz gezdirmiş.

Mumlarla aydınlatılmış loş bir mekan, güzel bir müzik çalıyor ve etrafta birbirinden güzel kızlar salınmakta.

Yöneticiye "Kaç lira bu kızlar?" diye sormuş IMF'ci.

Kadın "Hayret!" demiş "Ne kadar da safsınız. Türk ekonomisinden hiç haberiniz yok. Bizde Türk parası geçmediğini bilmiyor musunuz? Bir kere dolarla konuşacaksınız. Bizim devlet bile yurt dışına çıkacaklara koyduğu vergiyi Amerikan dolarıyla ifade eder."

Sonra da "Tanrım ne cahil turistler var bu dünyada" diye kendi kendine söylenmiş.

Birinci dersini almış ve halkın nabzını tutmuş olan IMF'ci "Peki kaç dolar?" diye sormuş ve aldığı cevap karşısında gözleri fal taşı gibi açılmış.

"Beş yüz dolar!"

"Aman!" demiş "ne yapıyorsunuz? 500 dolar çok büyük bir para!"

"Olsun" demiş mama çaça dayılanarak! "Burası Türkiye, yok öyle!"

IMF memuru bir kızların güzelliğine bakmış bir de cüzdanını düşünmüş, sonunda istenen parayı ödemeye karar vermiş.

Seçtiği kızla yukarıya, odaya çıkmışlar. Üç beş kelime samimi sohbetten sonra IMF'ci demiş ki: "Bak 500 dolar gibi muazzam bir para veriyorum ama benim bazı huylarım vardır. Onlara katlanmak zorundasın!"

"Nedir bu huyların?" diye sormuş kız.

"Ben biraz döverim" diye yanıtlamış IMF'ci.

Kızcağız önce ürkmüş, "Bizim magandaların üstüne bir de elin gavurundan dayak yemek varmış kaderde!" diye düşünmüş. Sonra kendi kendine demiş ki: "Nasıl olsa işler kesat! Zaten felek vurmuş bize, birkaç tokat da bu adam vursa ne değişir"

Sonra adama "Peki ama" demiş "ne kadar döversin!"

IMF'ci ellerini kaldırmış ve "Öyle ne kadar falan diye sormak yok" demiş. "Tabii ki parayı geri alana kadar."

Kızcağız önce anlamamış, ağzında cak cak eden sakızı bile çiğnemeyi unutarak bu tuhaf müşteriye "Nasıl yani?" diye sormuş.

"Gayet basit!" demiş IMF uzmanı. "Beş yüz doları geri alana kadar döverim! Bu kadar parayı sana hibe ettiğimi düşünmüyorsun değil mi!"

***
Sonunda onlar ermiş muradına; biz çıkalım kerevetine!

www.sigortam.net


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır