Bu soruyu Bülent Arınç'a "şunun için" sorduk.

Arınç "bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek" yanlılarından.

"Açılımı... Geniş tabanı... Herkesi kucaklamayı" savunanlardan.

Aldığımız yanıt:

- Yavuz Bey, zamanla herşey düzelecek.

Neden "kuruluşta" değil de, "zamanla?"

Arınç:

- İlk defa bir parti kuruyoruz... Kolay iş değil... Geçmişte, Hocamız kuruyordu... Kiminle ve nasıl kuruyor, bilmiyorduk... Ve hazıra konuyorduk... Şimdi ilk defa katılımı konuşuyoruz... Biraz zaman lazım.

Bülent Arınç'la sohbetimizdeki anahtar sözcük "zaman."

- Ağılda oğlak doğsa, ovada otu biter.

Evet "bitmesine biter de..."

Ovada bitecek ot, "Ak Parti'yi iktidara taşımaya yeter mi?"

İşte bunu da "zaman" gösterecek.

Ve zaman içinde, Ak Parti'nin izleyeceği politikalar.

"Yok olur gider."

Zira seçmen "aslı dururken... Saadet Partisi varken" fotokopisinin peşinde neden yürüsün?

Eğer Ak Parti "Fazilet'in devamı olmayan... Ama Fazilet'i de kucaklayan bir kitle partisi" olabilirse...

Bütün siyasi dengeleri "ters çevirir."

Muhalefet boşluğu yaşayan ülkemizde "zıpkın gibi bir muhalefet partisi" olur.

"İktidarın alternatifi" haline gelir.

Ak Parti bir yandan "iktidar ile" mücadele ederken...

Bir yandan da "Saadet Partisi ile" yarışacak.

Saadet Partisi "Ak Parti'yi kaşıyacak."

"Taciz ateşine" tabi tutacak.

Ak Parti eğer "komşu bombardımanı" karşısında soğukkanlılığını kaybederse...

"Bazı refleksler" sergilerse...

"Şanlı muhalefet" görevini ikinci plana itecek.

Ve "Saadet ile didişmeye" başlayacak.

Yani "tuzağa düşecek."

Ak Parti "hangi kök" üzerinde yeşerecek?

"Milli Nizam... Milli Selamet... Refah... Fazilet" kökü üzerinde yeşerecekse...

"İşleri" zor.

Ama kök olarak "ortak aklı... Türkiye gerçeğini" alırlarsa...

İslami gruplara, tarikatlara, cemaatlere dayanıp "devlete kafa tutmazlarsa..."

Ve bir "entelektüel İslam partisi... Müslüman demokrat partisi" konumuna girebilirlerse...