Yeni parti..
Tayyip Erdoğan'ın önderliğini yaptığı grup, partilerini kurdular. Adalet ve Kalkınma Partisi hayırlı olsun..
"AK Parti" programı ve temel ilkelerinin açıklandığı toplantı, bu partiyi kuranlar hakkındaki olumsuz yargıları çürütmeyi amaçlayan çabalara sahne oldu.
Bilkent Oteli konferans salonunun sağına ve soluna Atatürk fotoğrafları asılmıştı.
Toplantı Atatürk için saygı duruşu ve İstiklâl Marşı ile açıldı.
Partinin meclisteki grubunu oluşturacak eski Fazilet milletvekillerinden hiç biri 74 kişilik kurucu üye listesine konulmadı.
Halk siyasette yeni insanlar görmek, yeni söylemler duymak istiyor. Bu beklentiyi cevaplayacak yeni oluşumların iktidar şansı hiç bugünkü kadar yüksek olmamıştı.
Erdoğan "Milli Görüş" geleneğinden geliyor. "Yol arkadaşlarım" dediği insanların çoğu Refah ve Fazilet'i yargı kararı ile kapattıran suç ve günahların ortaklarıdır.
Başarı şanslarını, o suç ve günahların ne kadarını reddettikleri hakkındaki söz ve eylemleri belirleyecektir.
Vaat ve ispat
Program, siyasette ve ekonomide çağdaş liberal değerleri savunuyor.
Yılbaşı piyangosu çekilişinden önce gazetelerin yaptığı anketlere verilen cevaplar vardır hani; biraz onu andırıyor:
- Size çıkarsa ne yaparsınız?
- Yarısını kendime ayırır, öteki yarısını yoksullara dağıtırım..
Değişmek, insanın hakkıdır.
Ama doğruyu söylemek de görevi..
Tayyip Erdoğan bir zamanlar "Referansımız İslâm" diyor, demokrasiyi de, kendilerini hedefe götürecek bir araç görüyordu.
Belediye seçimi öncesi "Biz iktidar olduğumuz zaman öyle bir düzen getireceğiz ki, demokrasiyi aramayacaksınız" demişti.
Bu sözlerinin üstünden uzun yıllar geçti ama "Minareler süngü, kubbeler miğfer, müminler asker" diyerek mahkum olduğu konuşma yeni sayılır.
Pişmanlığını belirtmediği, hatta "Kanlı mı olacak, kansız mı; buna millet karar verecek" diye, "Cezayir'deki gibi kan dökülecek, fıstık gibi olacak" diye köpük köpük tehdit savuran "eski yol arkadaşları"nı eleştirmediği takdirde inandırıcı olamayacaktır.
Büyüteç altında
Türkiye için değişim ve yeni oluşum, İslâm ve demokrasi değerlerini bağdaştıracak yaratıcılığı göstermektir.
AKP buna ne kadar katkıda bulunacak?
Vaadler umut veriyor ama partinin köklerinden gelen şüpheler, özellikle din konusundaki tartışmalarda bu partinin büyüteç altında yaşamasına sebep olacaktır.
Programda "AK Parti, laikliği her türlü dini inanç karşısında devletin tarafsızlığı olarak görür" diyor.
Gerçek öyle mi, pek değil..
Devlet seküler bir kurumdur ve Anayasa'dan yana taraftır. Yani devlet laiklik söz konusu olduğunda tarafsız olamaz.
Bu parti din sömürüsünden uzak durdukça şansını yaratacaktır. Ama kimliği de din konularındaki duruşu ile netleşecektir.
Önümüzde uzun bir takiye izleme dönemi var..
Magazin
