kapat
28.07.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

banner
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

www.euronet-tr.com
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 


Ah çavuşlar ah

IMF Birinci Başkan Yardımcısı Stanley Fisher'ı İstanbul'da ağırlayan TUSİAD Başkanı Tuncay Özilhan, Hüseyin Beşok'un Maccabi'ye transferinin arkasından yayınladığı ağlama ve serbest ekonominin bilinen tüm kurallarına ters uygulamalarla dolu açıklamalarını Fisher'a gösterebilir miydi acaba çok merak ediyorum. Hüseyin'le bir anlaşma yapıyorlar, sonra dönüp, "Doları 850.000 TL'den hesaplarız ve alacağını taksitleriz" diyorlar. Hüseyin'e kapı gibi antlaşmayı bozabilme hakkını kendi elleriyle veriyorlar. Daha sonra, "Doları 1.000.000 TL'ye eşitleriz" diyorlar, ardından Hüseyin'in 1.250.000 TL'lik karşı teklifini kabul etmiyorlar ve film kopuyor.

150 bin dolarlık fark

Avrupa'nın gelecek vaadeden en iyi pivotunu Euroleague'de kendi gurubundaki en kuvvetli birincilik adayı Maccabi'ye, "Anan yahşi baban yahşi" hesaplamalar sonucu toplam 150 bin dolarlık bir farkla kaptırıyorlar. Ayrıca bu özel antlaşmalarını nedendir bilinmez federasyona süresi içerisinde bildirip tasdik ettirmedikleri için de her türlü yasal dayanaktan yoksun olarak elele baş başa kalıyorlar.

Aslında Hüseyin'in gidişinin moral nedenleri daha da başka. Hüseyin EFES'te ne uzayıp ne kısalmak olduğunun farkında artık. Avrupa arenasında sıçrama yapması, kendini aşması gerekiyor. Maccabi'nin yeni antrenörü David Blud boşuna hergün arayıp "Burada mutlu olacaksın" demiyor. İşin aslı bu, EFES'te Hüseyin'i ne rasyonel kullanabildiler ne de mutlu edebildiler. Kısaların, oyun kurucuların hegemonyasına yıllardır terk edilmiş (Naumoski ve Mula) takımda senelerdir boşu boşuna kilometrelerce yol kat etti Hüseyin; kimseye de yaranamadı. Artık basketbol oynamak istiyor. Mutluluğu dışarda bulan diğer yaşdaşları gibi Beşok, işte bundan gidiyor. Anımsayacaksınız İbrahim Kutluay da benzeri nedenlerle ayrılmıştı EFES'ten.

Efes'ten kaçan kaçana

EFES ikinci sınıf Oktay Mahmudi'yi koç olarak kazanacağız diyerek lig şampiyonluğundan, Avrupa zirve başarılarından oldu, şimdi de Hüseyin Beşok'u yitirdi. Drobnjak, Mulaömeroviç, Scepanoviç gitti, EFES'te, "Tanrım beni baştan yarat" durumu var. Biz her şeyi daha iyi biliriz kapalı devre anlayışı EFES'i bu günlere getirdi. Ne denir Allah beterinden saklasın.

Bir garip ülke

İşini iyi yapanlar da olmasa hepten yandık bu gariplikler ülkesinde. Avrupa Şampiyonası öncesi Milli Takım manejeri ve teknik heyet çok güzel ve kapsamlı bir çalışma programı yapmışlar. Sosyal yönleri de olan yıldızlar topluluğu takımı uzun süreli sıkıcı kamplarla boğmamak için aralara dış seyahatler ve maçlar serpiştirerek motivasyon ve konsantrasyonu üst seviyede tutmanın yanı sıra takım haline gelebilmenin yollarını da arıyorlar. Salon tadilatlarını kısır çekişmeler sonucu son günlere bırakan sözde spor yöneticileriyse bu 'rüya takımı' finalin oynanacağı Abdi İpekçi Spor Salonuna son gün sokarak evsahipliği avantajını bozuk para gibi harcıyorlar. Ben onlara söylenecek söz bulamıyorum... Sizlerin elfazı galize dağarcığınızın zenginliğine havale ediyorum.

HAFTANIN SORUSU

Tuncay Özilhan, TÜSİAD Başkanlığı'ndan daha fazla Basketbolcu İhracatçıları Birliği (BİB) başkanlığına mı yakışır?


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır