  
"Pratik" bir sonuç
Fazilet Partisi günün "pratik" ihtiyaçlarına uygun olarak kapatıldı.
Karar, hukuk açısından genel ve özel olarak tartışılacaktır. Genel hukuk açısından bakıldığında Türkiye'nin hukuk düzeninin demokrasinin evrensel ilkelerinin uzağında olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Türkiye bir kez daha "kolayca parti kapatılan" bir ülke olarak "teşhir" edilecektir. Türkiye'nin gerçek anlamda demokratikleşmesi, hukuk düzeninin çağdaşlaşması görevini savsaklayanlar, ki bunlara kapatılmış FP'nin erkânı da dahildir, çabalarının meyvesini almışlardır.
Türkiye'de bir siyasi parti daha kapatılmıştır, çünkü 12 Eylül askeri yönetiminin kurduğu hukuk düzeni hâlâ geçerlidir.
Kararın tartışılacak bir yönü de kapatma gerekçesinin bizzat kendisidir. FP, "laiklik karşıtı eylemlerin odağı" olduğu için kapatılmıştır, ama sadece iki milletvekilinin düşürülmesine karar verilmiştir. Bu da garip "çete" suçlamalarına benzemektedir; parti "odak" olmuştur, ama koca partiyi odak haline getiren sadece iki milletvekidir. Anayasa Mahkemesinin kararları "kesin"dir, ama bu kesinlik tartışmayı engellemez.
"Pratik" açılardan ise kapatılma kararı "her derde deva" olmuştur, olacaktır.
Korkulu rüya bitti
Sadece iki FP'linin milletvekiliğinin düşürülmesi ara seçim ve erken seçime ilişkin bütün kuşkuları, tedirginlikleri ortadan kaldırmıştır. Davada karar aşaması yaklaştığı andan itibaren özellikle ekonomi dünyası seçim havasının yansımalarından çekinmeye, korkmaya başlamıştı. Karar, ekonomiyle ilgili yakın tedirginlikleri gidermiş olmaktadır.
Ara seçim ya da erken seçim kaygısını yaşayan bütün siyasi partiler rahatlamıştır. Seçim olasılığı, bütün partilerin bir süredir korkulu rüyası olmuştur. Toplumdaki büyük tepkinin birkaç partiyi silinme noktasına sürüklediği bilinmektedir, bu nedenle Meclis'in bugünkü yapısı içinde, oy desteklerinin çok ötesinde güç sahibi olan partilerin hiçbiri seçim istememektedir. Anayasa Mahkemesinin kararı siyaset esnafını da rahatlatmıştır.
Siyasi İslam iki parça
FP'nin içindeki son keskin ayrılığın iki tarafını oluşturan Erbakan ekibiyle "Yenilikçi" grup da rahatlamışlardır. İki taraf da birbirlerini FP'den atamıyor, yenilikçiler ayrılıp yeni parti kuramıyorlardı. Bu sorun da böylece çözülmüş olmaktadır. Erbakan tekrar kendi partisini kurdurtacaktır, yenilikçiler de büyük olasılıkla Tayyip Erdoğan hareketiyle bir başka partinin içinde yer alacaklardır.
Böylece "siyasi İslam", Erbakan'ın Milli Nizam Partisi'ni kurmasından 33 yıl sonra iki partiye bölünmüş olacaktır. FP'nin yüzde 10'lara inen oylarını bu iki parti paylaşacaktır. Bir büyük sorun daha böylece çözülmüş olmaktadır.
Bu iki partinin dışında bir grup FP'linin bir süredir siyasi geleceklerini başka partilerde arama eğiliminde oldukları bilinmektedir. Özellikle Güneydoğu illerinden gelmiş 10-12 kadar FP'linin ANAP'a doğru yönelmesi olasılığı güçlenmiştir. Sayılarının 10-15 arasında olduğu belirtilen bir başka grup da MHP ile yakın temas halindedir. MHP böylece, Meclis'te birinci parti olma hayaline çok yaklaşmış olmaktadır.
Sonuçta Ankara'da herkes memnundur, Anayasa Mahkemesi herkesi memnun edecek pratik kararı bulmuştur.
|
Magazin
