kapat
10.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Garildi
 

Kuantum fiziği Kung Fu'yla buluşursa...


İstanbul'a gelen Bruce Lee'nin hocası, 'meridyen' tedavisi mucidi William Cheung Doğu'yu anlattı; yazar Alev Alatlı da Batı'yla kıyasladı. Alatlı'ya göre, Batı Doğu'yu henüz keşfediyor
Alternatif tıptan yogaya, Uzakdoğu sporlarından meditasyona; Doğu tedavi ve yaşam teknikleri düne kadar hor görülüyordu. Batı'nın Doğu'yu keşfiyle her biri önem kazandı. Geçen hafta İstanbul'a gelen William Cheung, Kung Fu'nun ve alternatif tıbbın en önemli isimlerinden biri. Efsane dövüşçü Bruce Lee'nin de hocası olan Cheung, Kung Fu'nun bir dalı olan Wing Chun'un öğreticisi ve tıp doktoru. Bilgi Üniversitesi'nde bir seminer veren Cheung, sanatının inceliklerini anlattı. Yazar Alev Alatlı ise onun sanatından yola çıkarak Doğu ve Batı arasındaki ayrımları yorumladı. Alatlı, hatırlanacağı üzere son kitabı "Schrödinger'in Kedisi"nde Doğu felsefesi ile Kuantum fiziği arasındaki ilişki üzerinde durmuştu.

'GELECEĞİN UMUDU'
'Vurdulu kırdılı' filmlerden bildiğimiz Kung Fu, aslında 'geleceğin umudu" demekmiş ve kökeni yüzlerce yıl öncesine dayanıyormuş. Cheung'un yaptığı Wing Chun Kung Fu ise bir kadının adını taşıyor. Bu kadın, Çin'in Mançurya işgalinden kurtulan bir rahibenin sanatını öğrettiği kız çocuğu. Böylece yasaklanan 'hayatı savunma sanatları' kendini devam ettirip çoğalabilmiş. Bruce Lee'nin hocası Cheung ise bu alanın en büyük ismi. Ama Cheung "Sanırım zehirlendi" dediği öğrencisinin şaibeli ölümünden sonra tıbba da merak salmış ve 'meridyen' tedavisini bulmuş. Ana prensipleri Wing Chun Kung Fu'ya dayanan bu tedavi Cheung'un bulduğu bir yöntem. Tedaviye göre, vücudumuzda 30 meridyen var ve her biri bir organdan geçiyor. Kanallar tıkandığında o bölgede ağrılar ve rahatsızlıklar oluyor. Temel prensibi vücudun simetrik olmasına dayanıyor. En güzel örnek de taban düşmesi. Bu durumda diğer ayağın üzerine daha çok basıyoruz, vücudun dengesi bozuluyor ve birçok ağrı ortaya çıkıyor. Meridyen tedavisine göre en önemli şey, vücudun dengesini bozmamak. Doğu felsefesi Ying Yang'ın ana unsuru zaten dengedir: Tabiatta her şey bu yüzden uyum içersindedir; siyah vardır, çünkü beyaz vardır; keza gece-gündüz, güzel-çirkin, iyi-kötü vs. bir bütündür.

Cheung'un meridyen tedavisinde dengeye kavuşmak için egzersizlere başvuruluyor. Amaç 'çi' adı verilen iç enerjiyi hareket ettirmek. Çi, kanın güneşi anlamına geliyor.

Cheung, gerek tedavisini gerekse yaptığı Kung Fu'yu "ruh terbiyesi" olarak tanımlıyor: "Burada amaç hayatı zenginleştirmek. Bunu yaparken de hayatı bir bütün olarak düşünmek ve onun dengesini gözetmek gerekiyor. Bu dengenin sesi dinlenmediği takdirde insan ve doğa hastalanabilir. Bu yüzden tedavide dengeyi bozan asıl nedene iniyorum. Tüm mesele çi'yi dengelemektir. Vücudun bir bölgesinin daha güçlü olması demek dengenin bozulması ve kişinin hastalanması demektir. Bu evren için de geçerli."

Yazar Alev Alatlı burada devreye giriyor: "Bu kuantum fiziğindeki Potin Bağı teoremiyle aynı bakış açısına sahip. Buna göre; bütün içinde hiçbir şey temel değildir. Biri ağırlıkta olursa denge bozulur. Kuantum fiziğinin bütüncül bakışı aslında yıllar yıllar evvel Doğu'nun bakışıydı. Kainat ve onun içindeki insan bir bütündür. William Cheung'un Kung Fu'su bunu çok iyi anlatıyor. Her şey burada bir bütünün içinde ele alınıyor ve o bütünün dengesine göre hareket ediliyor. Ama Batı kainatın dengesini dikkate almadı ve ozon tabakası delindi. Kuantum fiziğinin ortaya çıkması ile bir geriye dönüş başladı ve bu çok heyecan verici. Bu dünyayı yeni bir ufka yönlendirebilir: Ekonomiden politikaya."

BATI SAVAŞÇI DOĞU BARIŞÇI
Alatlı, Batı ve Doğu arasındaki en büyük ayrımın Batı'nın savaşçı Doğu'nun ise barışçı yapısında olduğunu söylüyor: "İki tür insan vardır; biri dengeyi gözetecek kadar olgun ve erdemlidir. Böyle biriyseniz, tarlayı farelerden temizleyeceğim diye tüm canlıları öldürmezsiniz. Ama diğeri işi o kadar abartıyor ki, bir hanımın güzel kokması uğruna ozonu deldi. Denge gözetmek gibi bir derdi bile yok. Doğu ve Batı arasındaki ayrım o kadar net ki... Doğu 'mücadele' sözcüğünü bile kullanmaz. Hayatla halleşmek gibi görürler ve 'hayatı karşılama sanatı' derler."

Gökyüzüne bakmıyoruz
Kuantum fiziği ile Batı tekrar bütünlükçü bir bakış açısına geçiyor. Globalleşme de bunlardan biri mi?

Hayır, globalleşme denen şey dengesizlikten başka bir şey değil. Bunun başında ister ABD olsun, ister AB; tek kutuplu bir dünya yaratılıyor. Fakat doğa dengesizlik kabul etmez, alternatifini üretecektir. Batı o kadar bencil bir zihniyete sahip ki, kendi ülkesinde bir paket sigara sattırmazken, sigaraları üçüncü dünya ülkelerine satıyor. Kanserin milleti olmaz. Denge bir bozuldu mu, herkesi içine alır. Biz yıllardır pozitivist olacağız diyoruz. Ne zaman gökyüzüne bakmayı unuttuk, orada bir şeyleri yitirdik. Uzay araştırmalarını en son Kubilay yaptı. Osmanlı bir rasathane kurdu, iki ay sonra da kendi yıktı. Ama burada gökyüzünden, yani bütünün çok büyük bir parçasından koptuk. Bunun anlamı koordinatlarımızı kaybetmektir. Ülkenin, içinde olduğu dünyayı, dünyanın içinde bulunduğu evreni göremezsen, kendinin de nerede durduğunu göremezsin. Bunu yaptık. Çi denilen bu toptan yaşam enerjisini hareket ettirebilirsek, dengeye gelebiliriz. Bir insan isterse kendini hasta edebilir ama iyileştirebilir de.

KANGREN EKONOMİ
"Bu memleket adam olmaz" diyerek mi kendimizi hasta ettik?

Buna tüm kalbimle inanıyorum. Gençler kapıları açsalar kimse kalmaz diyor. Evet kalmaz, ama iki gün sonra dönerler çünkü üretmeyeni kimse tutmaz. Çi'yi harekete geçiren egzersizdir yani üretim. Ama bir gençlik var ki, tam bir beceriksizlik timsali; çivi çakmaktan, yumurta kırmaktan aciz. 30 yaşında adam hala bu ülkede annesinden para alabiliyor ve bu da doğal karşılanıyor. Bu ülkede enerji, denge kalır mı?

Doğu bakışını ekonomiye tatbik etmek mümkün mü? Örneğin, ekonomik krizi kangrene benzetebilir miyiz?

Mümkün. Zaten krizlere iktisadi gücün ve paranın belli yerlerde toplanması sebep olur. Kangren benzetmesi de çok iyi. Şirketler büyüyünce içlerinden birinin batması hepsinin batması anlamına gelir. Domino taşları gibi. Ama bunun karşısına KOBİ'leri koyabiliriz. Böylece Potin Bağı teoremindeki hiçbir parçanın asal olmaması ilkesine sadık kalınır.

Buket Aşçı

www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır