kapat
16.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

www.itsakiss.com
 

Hukuk dünyasından Bakan'a tam destek


SABAH'a konuşan hukukçular, delil olmadan yapılan haksız tutuklamaların çağdaş hukuka ve AB'ye uymadığını belirterek, "Bakan'ın söylediğini ya uygulayacağız, ya uygulayacağız" dediler
İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, üç gün önce SABAH yazarı Yavuz Donat'a yaptığı açıklamada, "Polis ve jandarmada operasyon anlayışı tepeden tırnağa değişecek" demiş ve şunları söylemişti: "Yolsuzlukla mücadelede iki kurala dikkat edilecek: Piyasalar tedirgin edilmeyecek ve operasyonlarda delilden suçluya ulaşma yöntemi izlenecek. Zanlıdan delile ulaşmak bitti."

Yücelen'in açıklamaları, hukukçular arasında geniş yankı uyandırdı. SABAH'a yapılan açıklamalar şöyle:

Delil olmadan kelepçe vurulamaz
* Burhan Apaydın (Avukat-Hukukçu)

CMUK suça el koyma ve delilleri toplama görevini Cumhuriyet Savcısı'na vermiştir. İçişleri Bakanlığı'nın bu yetkiye el uzatması asla yasal olamaz. Buna rağmen daha hakkında delil toplanmayan kişilere veya bir ihbar üzerine alınanlara kelepçe vurularak halka teşhir edilmeleri, Anayasa'nın vatandaşların şeref ve haysiyetini güvence altına alma hükmüne terstir.

İnsanları şüpheyle suçlamak çağdışı

* Süheyl Donay (Ceza Hukuk Profesörü)
Kanıt olmadan bir kişiye suçlama yapılması mümkün değildir. Sadece şüpheyle insanlar suçlu görülemez. Elinizde kişiyi en azından minimum düzeyde suçlayacak bir kanıtı olması gerekir. Mevcut durumda herkes kolayca suçlanabilir. Bakan'ın açıklaması yerinde ve doğrudur.

İslam hukukunda bile delil yoksa, suç yoktur

* Ubeyd Korbey (Sosyal Bilimci)
Bugün işin kolayına kaçıp 'Adamı konuşturalım' yöntemi uygulanıyor. Medeni ve çağdaş hukukta delil yoksa, suç da yoktur. İslam hukukunun temelinde bile bu vardır. İçişleri Bakanı'nın önerisini ya uygulayacağız, ya uygulayacağız. Aksi vatana ihanettir.f

Temel tercih tutuksuz yargılamadır

* Özdemir Özok (Barolar Birliği Başkanı)
Mahkeme heyeti cezaevi koşullarını da gözönünde bulundurarak sanıkların tahliyesine karar verebilir. Tahliye beraat değildir, mahkeme sonucu değildir. Türkiye'de cezaevi koşulları gerçekten çok kötüdür. Temel yargılama tercihi, tutuksuz yargılamadır.

Kimsenin mağdur edilmemesi esastır

* Turhan Tayan ( Anayasa Komisyonu Başkanı)
Yargılanmanın adil olması, kimsenin mağdur edilmemesi esastır. Birinci Perde Operasyonu'nda mahkeme hukuki bir değerlendirme yapmıştır. Temennimiz adilane yargılama ve adaletin çabuk tecelli etmesi.

Tutuklama kararları amaca uygun değil

* Ali Ersin Gür (Çağdaş Huk. Derneği Gn.Bşk.)
Yasadaki tutuklama nedenleri bellidir. Sanığın kaçması şüphesinin olması, delilleri karartması riskinin bulunması ve sabit ikametgahının bulunmaması nedenlerinden biriyle tutuklama kararı verilebilir. Türkiye'de ise tutuklama çok yaygın ve haksız uygulanıyor.

Tutuklamalar peşin ceza gibi veriliyor

* Orhan Kemal Cengiz (AİHM uzmanı, avukat)
Türkiye'deki tutuklama kararlarının yüzde 99'unda 'mevcut delil durumu, suçun mahiyeti' gibi soyut ifadeler kullanılır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve CMUK'a göre tutuklama son tedbir, oysa Türkiye'de peşin cezaya dönüştü.

AİHM'deki mahkumiyet cezalarının çoğu bundan

* Bakır Çağlar (Hukukçu)
Türkiye hem haksız yakalama ve gözaltı, hem de haksız gözaltı nedeniyle birçok kez AİHM'de mahkum oldu. Anayasa'da da bu yönde yapılacak düzenlemeler çok olumlu.

Mert İNAN

www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır