kapat
03.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Garildi
 

Sarı lacivert Bodrum


Son Fener maçını Bodrum'da karşıladık. Red Lion resmen 'kapalı tribün'dü. Revivo'nun ilk golünü izleyemedik, ama kamyonların havalandığını gördük!
Sevgili Orhan, Hani Amerikalılar'ın "Kennedy vurulduğunda neredeydin" sorusu vardır ya... Biz Fenerliler de birbirimize, "Şampiyon olduğumuz Samsun maçını nerede seyrettin?" diye soruyoruz.

Biz son maçı Bodrum'da karşıladık. Hem ruhen hem de entelektüel açıdan futbola kilitlenmiştik. Bir türlü elime alamadığım kitapları okuyabildim: Tanıl Bora'nın derlediği "Takımdan Ayrı Düz Koşu", Ümit Kıvanç'ın "Kesin Ofsayt"ı... Ancak... Eğer takım tutuyorsan ve seninkiler şampiyonluğa gidiyorsa, işin entelektüel yönü kalmıyor. Kalbin sıkışmış, yüzün gerilmiş, beynin bazı fonksiyonlarını yitirmiş bir vaziyette o son maçı bekliyorsun: Ya kaybedersek?..

REVİVO BOLLUĞU
Maç günü Bodrum'un tüm barlarını gezerek en uygun mekanı aradık. Astığı dev sarı lacivert bayrakla tavrını baştan koyan Red Lion'da karar kıldık. Bira baskınına karşı midemizi korumak için Nazilli'de pide yerken ticari bir başarının şahidi olduk: Küçük meydan, arkasında "Revivo 10" yazan yeni beyaz formalarla gezen Fenerlilerle doluydu! Belli ki işbilir bir tüccar, toptancının elinde kalan tüm 'Revivo 10' formalarını ucuza kapatıp Bodrum'a yığmıştı. Alternatif olmadığından sokaklar Revivo'larla dolmuştu. GS'liler, BJK'liler, "Bu takımda başka futbolcu yok mu!" diye dalga geçiyordu.

Ticari başarı dedim de; bir saptama daha: O gün Fener'in ve Galatasaray'ın maçlarını dönüşümlü olarak yayınlayan yerler değil, taraf tutup tek maçı verenler iyi kazandı. Ancak onlar dolduktan sonra, taraftarlar ve meraklılar, her iki takıma da göz kırpan "dönüşümlüler"e gitti!

ANTEP UNUTULMAZ
Yazının başında soruyu öyle formüle ettiğime bakma... Asıl soru, "Antep'i 3-0 geriden, 4-3 yendiğimizde neredeydin?" şeklinde olmalı. Bütün Fenerliler o günü hatırlıyor! 3-0'dan sonra TV'sini kapatanları ya da stadı terk edenleri ise daha cevap bile vermeden, yüzlerinde beliren derin pişmanlık ifadesinden anlayıveriyorsun.

Biz o gün, Caddebostan'daki La Barba adlı bardaydık. Epey tantana kopmuştu ama nihayetinde 'numaralı tribün' kadar. Bodrum'daki Red Lion (sahipleri FB'liymiş) ise, resmen 'kapalı tribün'dü: En ateşli, en fanatik... Örneğin; Revivo'nun ilk golünün tekrarını izleyemedik... İkinci yarı garsonlar servis yapamadı... Revivo'nun attığı üçüncü golü ise hiç mi hiç seyredemedik. Çünkü maç bitiyordu, şampiyonluk kesindi ya; bizimkiler aynı tribündeki gibi plastik sandalyelerin, bar taburelerinin üstünde Şaman dansları yapıyordu. İki metre ötedeki ekranı görmek imkansızdı!

Benim halimi ise şuradan anla: İlk golü biz yedik ya... Bastırıp, bastırıp bir türlü gol atamayışımızı; tam arkamda durup, ikide bir 'Hıııh' diye gergin nefesini enseme püskürten heriften bulmaya başlamıştım. Neyse durum 1-1 oldu ve o gümbürtüde adam bir yerlere savruldu da, "Tut nefesini de şu maçı alalım!" demekten kurtuldum.

Maçtan sonra merkeze koştuk. Marinayı paralel geçen cadde kesilmişti. İşbölümü tamamdı: Bir Fenerli trafik polisliği yapıyordu. İçinde yaşlı kadın ve çocuk bulunan araçlara 'geç' işareti veriyordu. Diğer otolar ise durdurulup, yolun iki yanına dizilmiş taraftarların güçlü kollarına teslim ediliyordu. Onlar da arabaları, bedava lunapark eğlencesi misali bir sağdan, bir soldan sallıyordu. Ama ne sallama! Onu da şuradan anla: Bir kamyonu öyle bir salladılar ki, az daha milletin üstüne devriliyordu. Sağdaki tekerleklerin bir an için yerden kesildiğini gözlerimle gördüm!

Taraftarlık işte böyle tuhaf bir ruh hali. Hiç unutmam... 65 yıllık Fenerli babamla bir FB-GS maçı izliyoruz. 2-0 öndeyken şapşalca hatalarla durum 2-2 oldu. Maç gidiyor... Peder bey kıpkırmızı olmuş, Fenerli futbolculara demediğini koymuyor. Neyse, maç berabere bitti. Babama "Bunlar sana Fener'i bıraktıracaktı" diye takıldım. Espri olsun, gerilim dağılsın diye. 'Saçmalama' dercesine yüzüme baktı Hacı babam. Ve şöyle dedi: "Allah yazdıysa bozsun!"

Sarı-lacivert sevgilerimle

EMRE AKÖZ

emreakoz@sabah.com.tr

 
Yeni dış kaynağın doğru bir şekilde kullanılacağını düşünüyor musunuz?

Evet
Hayır

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır