Önceki gece yeni RTÜK yasasý TBMM'den geçiverdi. Nedense bu küçük "ayrýntý", sistem ve iktidar kavgasý verenlerin, diðer önemli meselelerden baþýný kaldýrýp bu "sýradan" iþle ilgilenmeye fýrsat bulamayanlarýn gözlerinden kaçtý.
Ve Türkiye, yeni bir "Takriri Sükžn" kanununa kavuþtu...
Kim tarafýndan hazýrlamýþ olursa olsun, mantýðýný kim dayatmýþ olursa olsun, lider sultasý ne denli çalýþýrsa çalýþsýn, bu yasa TBMM üyelerinin oylarýyla çýkmýþ bir yasadýr. Diðer bir deyiþle siyasetin ve seçilmiþlerin önemini, fýrsat geldikçe ve çýkarlarý gerektirdikçe dillerinden düþürmeyen siyasilerin çýkardýðý bir yasadýr.
Ne var ki, bu yasa ayný zamanda son günlerde tartýþýlan, yolsuzluklar ve siyasetsizlik de dahil olmak üzere, tüm "demokrasi ve sistem sorunlarý"nýn "özü"nü oluþturan "model bir yasa"dýr.
Bu yasa herþeyden önce, medya kuruluþlarýnýn devlet ihalelerine katýlmasýný öngören hükümleriyle bu kuruluþlarý; kendi ekonomik çýkarlarýný biraz daha merkeze alacaklarý, biraz daha "sübjektif basýn faaliyeti"ne itmektedir.
Daha da öte; bu yasa yolsuzluklarýn yapýsal temeli olarak kabul edilen bir modelin, yani siyasetçi-iþadamý, bürokrat-iþadamý, haberci-siyasetçi gibi iliþkilerde "iþlev ya da güç birliðini" ifade eden bir modelin pekiþtirilmesini ifade etmektedir. Bu çerçevede özellikle genç kuþaklar açýsýndan etik ve ahlak bazýnda, basýn yoluyla yanlýþ ve tehlikeli bir "deðer oluþum sürecine" zemin hazýrlanmaktadýr.
Ýþ bununla da kalmamakta, bu yasa, basýn özgürlüðü baþta olmak üzere, ifade ve düþünce özgürlüðü, bireysel hak ve özgürlükler alanýnda görülmemiþ bir "geri gidiþi", bir "kontrolu" devreye sokmaktadýr.
Yazýlý basýný da kuþatmasý amacýyla "Basýn Kanunu"nda da deðiþiklikler öngören yeni mevzuat, RTÜK'e, "milli güvenlik" açýsýndan sakýncalý bulunan yazý ve haberler konusundaki þikâyetleri baz alarak çok aðýr cezalar verme imkâný saðlamaktadýr. Ve bu "imkân" çerçevesinde, basýn sektörü çalýþanlarýnýn ciddi bir kimlik deðiþimine uðramalarý ve sektörün iyice "devletleþtirilmesi" neredeyse kaçýnýlmaz hale gelmektedir.
Örneðin jandarma güçlerinin emniyet sahasýna girmelerinin yanlýþ olduðunu ifade eden yazýlar bile daha þimdiden resmi suç duyurularýyla TCK'nýn 159. Maddesinden soruþturmaya uðrayabiliyorsa, bundan sonra yargýnýn da devreden çýkmasýyla olabilecekleri varýn siz düþünün...
YÖK Disiplin Kurulu Yönetmeliði, RTÜK gibi yargýyý ikame eden üst kurul yasalarý, özgürlükler rejimi açýsýndan son derece tehlikeli ve sakýncalýdýr. Zira, bu kurullar "toplumun huzuru ve refahý" gibi bir tanýmla kapsamý son derece geniþ ve muðlak olan, hukuk hakemlik yapmadýkça siyasi fikre göre deðiþebilecek "milli güvenlik" ilkesini merkez almaktadýr. Tabii bu koþullarda kurum, kuralýn önüne geçmekte ve doðal olarak kurumlar buna uygun olarak seçilmektedir. Yeni yasaya göre MGK'nýn kurula bir üye önerecek olmasý bunun en önemli kanýtlarýndan birisidir.
Dikkat çekici olan bir husus da þudur:
Tek parti döneminden bu yana belki de ilk kez basýn kuruluþlarý, basýn özgürlüðünü kýsýtlayacak bir yasanýn kulisini yapmýþlardýr. Özgürlük ve çýkar arasýndaki bu iliþkinin iþaret ettiði istikamet, bu yasayla baþlayacak dönemin de istikametidir.
Magazin
