kapat
08.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
RUHAT MENGİ(rmengi@sabah.com.tr )

Yunanistan Ermeni desteğini arttırdı

Depremler sırasında pek dost olduğumuz ve bu dostluğun sonsuza dek süreceğine inandığımız Yunanistan, Türkiye'de ekonomik kriz başladığında gazetelerinden bas bas bağırıyordu;

"Artık onlardan korkmaya gerek kalmadı, güçlü Türkiye çöküyor" diye..

Şimdi ise hazır onları zayıf yakalamışken bir darbe de biz indirelim çabasındalar.

Her ne kadar biz Ermeni Soykırım iddiasının Amerikan eyaletlerinde arka arkaya kabulüne pek de önem vermiyor, halâ bütün kaybımıza rağmen Bush hükümetine karşı bu konuda istikrarlı şekilde belli bir politika izlemiyor, ABD'de konferanslarla, TV programlarıyla gerçeği anlatma yoluna gitmiyorsak da Ermeniler "Eyaletlerin Kabulü"nü uluslararası baskı için kullanmaya başladılar bile.

Yunan gazetelerinde "Gerçeği bilin ki, gerçek sizi özgürleştirsin" başlığıyla ve İngiltere, Almanya, Fransa gibi ülkelerin etkin isimlerinin desteğiyle çıkan haberlerde Fransa, İtalya, Belçika, Rusya, İsveç ve 26 Amerikan Eyaletinin kabul ettiği soykırımı insan hakları çerçevesinde Türkiye'nin de kabul etmesi için Amerika ve İngiltere'nin Türkiye'ye baskı yapması isteniyor.

"Soykırımı kabul ediverelim ne olacak" diyen Dr. Taner Akçam beyefendi de bol bol yağlanmış 'Adil ve gerçekçi Türk' olarak.. Sevsinler adil ve gerçekçi doktoru..

Acaba koca dünyada, onun gibi karşı tarafı destekleyen tek bir Ermenistan vatandaşı bulabilir mi?

ABD'de Türk akademisyenler, 1915 olayları ve tarih konusunda uzman bütün akademisyenlere, insanlık adına gerçeği belgelerle birlikte ortaya koymak üzere çağrıda bulundular. 69 Amerikalı akademisyenin (Osmanlı, Türkiye ve Ortadoğu uzmanı) 19 Mayıs 1985'de New York Times ve Washington Post'ta yayınlanan ve soykırım olmadığını anlatan bildirisine de bu çağrıda yer verdiler. Ama sonuç alabildiklerini sanmıyorum.

Turkish Forum her gün İnternet'te olayları anlatıyor, gelişmeleri açıklıyor, dakika dakika izliyor... Bugün halâ 1985'teki akademisyenlerin söylediğini tekrarlayan ABD'li ve İngiliz ünlü profesörler var. Ama Ermeni baskısıyla susturuluyorlar.

Ve biz yolsuzluk, ekonomi, polis devleti, bakanların yer değiştirmesi, koltuk kavgaları gibi konularla meşgul olduğumuz için Ermeni olayını gözardı ediyoruz.

ABD'li ve Avrupalı uzmanlar doğu bölgelerimize sık sık geziler düzenliyorlar. Amerikalı Ermeniler doğuda otel açıp çıkan sorunları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıyorlar.

Bu kez de "İnsan Hakları" diye, ABD ve Avrupa'nın kafamıza kakıp durduğu eksiğimizden yararlanma amacındalar.

Ermeni sorunu başımıza büyük dert açacak. AB bahanesiyle de bize baskı yapacaklar.

Dışişleri neyle meşgul? Uyanalım artık!

Medeni Kanun.. Nihayet!
Hukukçuların, sivil toplum kuruluşlarının, kadınların, "Kadın ve Aileden Sorumlu" bakanların, "Adalet" bakanlarının, 'Meclis'lerdeki kadın milletvekillerinin, profesörlerin onlarca yıldır emek verdikleri, değiştirmek için gerekli her türlü çabayı gösterdikleri Medeni Kanun nihayet medeni bir hal almaya doğru yaklaşıyor.

Yıllardır komisyonlara gele gide, raftan indirile, kaldırıla bir hal olan yasa tasarısı 2001 yılında nihayet mümkün olan en doğru şekliyle Komisyon'dan çıkmak üzere.

6 Haziran Çarşamba günü gazetelerde çıkan "Adalet Komisyonu'nda nihayet uzlaşmaya varıldı" haberinde yer alan uzlaşma düzenlemelerini Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ten bilgi alarak biraz daha net bir şekilde anlamaya çalıştım.

Bildiğiniz gibi "Mal Rejimi" bölümü yeni yasanın en önemli bölümüydü. Medeni Kanun'un bu kısmındaki haksızlıklar yüzünden uzun yıllardır mağdur olan kadınlar bundan sonra eşit haklara sahip olabilecekler.

Adelet Komisyonu Türkiye için yeni yasal mal rejimini "Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi" olarak kabul etti. Şimdi Bakan'dan aldığım açıklamaya göre son durumu sizlere kısaca açıklayayım;

Yeni evlenenler eğer isterlerse aralarında anlaşarak evlilik başvurusu sırasında "Edinilmiş Mallara Katılma", "Paylaşmalı Mal Ayrılığı" veya "Mal Birliği" rejimlerinden birini seçebilecekler. Seçmedikleri takdirde "Yasal Mal Rejimi" olan "Edinilmiş Mallara Katılma" geçerli olacak.

Yasanın yürürlüğe girdiği tarihte evli olanlar için de mal rejimi konusunda seçme hakkı tanınacak. Eşler anlaşarak belli bir rejimi bir yıl süre içinde seçerlerse o rejime tabi olacaklar. Seçmezlerse yine "Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi" geçerli olacak.

Eşit hakları sağlayan bu rejim Türkiye'de ilk kez uygulanıyor. "Mal ayrılığı" rejiminin, evlilik süresince bir eşin mal edinmesine diğer eşin katkısı olsa bile, bu malda hak iddia etmesini hukuken imkânsız kılan haksızlık böylece ortadan kalkmış olacak. Yeni Medeni Yasaya göre boşanma durumunda kadın çaresiz durumda sokağa bırakılamayacak.

Adalet Bakanı'nın rolü
Medeni Kanun'un değiştirilmesi için birçok bakan bugüne kadar gayret gösterdi. Hiçbirinin hakkı unutulamaz. Ama yeni yasaya Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün yaptığı katkı da inkâr edilemez. Prof. Dr. Ahmet Kılıçoğlu, Kadın ve Aileden Sorumlu Bakan Hasan Gemici ve daha birçok ismin katkıları da..

Tasarı Genel Kurul'dan da bu haliyle geçtiği takdirde isimleri tarihe geçecek, bu ve bundan sonraki kuşakların kadınları onları hep sevgi ve minnetle anacaklardır.

 
Ekonomik programın başarıya ulaşacağına inanıyor musunuz?

Evet
Hayır

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır