kapat
08.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 


Kamyon olsaydı

Futbolcu zeki adamdır. Teknik adam ondan daha zeki olacak ki, onları yönlendirsin. Şenol Güneş, geçen hafta müthiş bir beyanat verdi: "Ben kamyon muyum." Ah keşke kamyon olsaydın Şenol! Etrafına bile bakıp ders alamıyorsun.

8 ay önce Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdar Bilgili, "Elime neşteri alacağım" dedi. Sonra aradan 1 ay geçti. Başarılı olamazsa İnönü Stadı'nda sehpa kurup kendini asacağını söyledi. Hiç olmazsa Serdar'ın devirdiği bu çamları görüp kendine kamyon demeseydin. Bursa'daki Makedonya maçından sonra minibüse döndün. Ve hâlâ çıkıp televizyonlarda eveleyip geveliyorsun. Ne dediğini biz anlamıyoruz. Futbolcunun da anlamadığı belli.

Ayağımıza gelen ballı-börekli fırsatı senin beceriksizliğin ve acemiliğin yüzünden zora soktuk. Elindeki futbolcular hem Mustafa Denizli'ye hem de Fatih Terim'e göre daha da olgunlaştılar. Avrupa'ya gidenler fazlalaştı. Yani senin artıların daha fazlaydı. Ama sen onların arasına rekabet ortamını sokamadın. Hakan Şükür neredeyse rakip santrhaf gibi oynuyor. Onu takımda tutarak da ona iyilik yapmıyorsun. Senin elinde Beşiktaşlı Nihat gibi, F.Bahçeli Serhat gibi genç, ileride olabilecek delifişek adamlar var. 20 dakika sokarsın, 15 dakika sokarsın işi bitirebilirler. Kimse sana bir şey diyemez. Sen daha bunları bile düşünemiyorsun. Sen ise hâlâ bize diyorsun ki, "Hakan'ın alternatifi yok." Tamam yok da Şenol, Hakan Şükür oynamazsa Milli Takım ölecek mi?

Şu bir gerçek.Takımı ateşleyemedin. Bari sus işini yapmaya bak. Azerbaycan maçından sonra takıma "Aman dikkat" diyeceğine ayakların yerden kesilip uçmaya başladın. Makedonya maçı bittiğinde yere inmişsindir herhalde.

Hakem kararıyla süper 1. lig 'e

Antalya'daki baraj maçlarına yine gittim. Malatya Süper Lig'e çıktı. Kötü de futbol oynamadı. Ama her sene olduğu gibi bu çıkışta da hakem damgası vardı. Bir yerde aynen boksta olduğu gibi Malatya, hakem kararıyla çıktı diyebiliriz. Toplam 7 maç oynandı. 6'sını FIFA hakemi idare etti. 1'ini FIFA olmayan hakem Musa Eryılmaz. Hem de yarı finali. Madem 7 FIFA'dan birini oraya getiremedin, bu çocuğa maç vereceksin, o zaman ilk eleme maçını ver ki fazla yıpranmasın. Malatya-Kayseri maçında olmayan bir pozisyon, çalan bir penaltı. Maçın skoru 1-0. Buradan çıkan Malatya, finalde de penaltılarla lige çıktı. Sonra da MHK çıkıyor, "Biz bu işi çok iyi yapıyoruz. Hata yapmıyoruz. Neticeye tesir etmiyoruz" diyor. Geçeceksiniz beyler.

Herkes dönmüş

Antalya'da play-off maçlarında Ali Sami Alkış, Kazım Kanat'a diyor ki, "Biriyle tanıştım. Güzel bir pide dükkanı var. Senle de tanışmak istiyor." Uzatmaya giden bir maçtan çıkıyorlar. Sağ taraftaki direklerin dibinde çok güzel bayanlar. Kazım diyor ki, "Off, bayanlara bak." Ali Sami yanıtlıyor, "Onlar bayan değil, dönme." Bu sefer sol tarafta bayanlar. Kazım, "Bunlara ne diyorsun" diyor. Ali Sami'den cevap aynı. Kazım mırıldanıyor, "Her taraf dönme dolmuş." Lahmacuncuda bir bayan. Kazım, lokantacıya sesleniyor, "Bu da dönme mi?" Lokantacıdan cevap, "O benim karım."

Şerefliler hangi tribünde oturur?

Türkiye'deki "Şerefliler" Tribünü sorunu kolay kolay bitmez. Çünkü siyasiler çok uyanık oldukları ve avantalarını iyi kolladıkları ve kullandıkları için, kanun maddesine bu tribünün Gençlik ve Spor Genel Müdürleri tarafından kullanılması maddesini koydular.

Siz istediğiniz kadar tavır koyun. Onlar size kanundan bahsedeceklerdir. Türkiye'nin Avrupa'daki itibarı hikâye. Orada kimler oturur kimler? Çocuklar, yeğenler, dayılar, amcalar, halalar, bayan arkadaşları. Fazla uzağa gitmeyin. Şu resme bakın. Ufak bir kesitten olayı görün.

Refah gelsin!

Kimi görsem soruyorum, "Seçim olsa reyini ne tarafa atacaksın" diye. En az 1000 kişiye sordum. Yüzde 98 oranında aldığım cevap, "Bu parti gruplarından hiçibirisine vermeyeceğiz. Yeni bir oluşum olursa bakarız. Yoksa sandığa gitmeyeceğiz." Ben de aynı fikirdeyim. Bazıları diyorlardı ki, "Siz gitmezseniz Refah gelir." Hani eskiden ABD'nin dediği gibi, "Biz olmazsak Rusya sizi ham yapar." Ben de diyorum ki eğer bunlar kalacaksa ve sandığa gitmeyeceksek ve Refah da gelecekse, gelsin artık arkadaş. En kötü böyle oluruz.

Disiplinin yeri olmaz

Disiplin her yerde aynıdır. Ailede, takımda, ülkede. Evde disiplinsiz olan bir teknik direktör, bir futbol takımında da disiplinli olamaz. Eğer takımdaki futbolculara sonuna kadar konuşma yasağı getiriyorsan, aynı yasağı evde de basına karşı koymaya mecbursun. Bu eşin olabilir, beraber oturduğun bayan olabilir, çocuğun olabilir. Özellikle onlar, evin reisine işinde en fazla destek verecek kimselerdir. Kulüpte de yumruğunu masaya vuracaksın, evde de.

Ne dersin sevgili Denizli?

En ölümcül hata

Galatasaray'ın borcu ne kadar? Alacakları hangi tarihe kadar kırdırılıp harcandı? Bunların hesabını yönetim kurulu verecek. Ama bir olay var ki, onların hesabını kesin veremeyecekler. Fatih Terim'in, Hakan'ın ve Emre'nin ayrılmaları. Bu üçlü tutulabilseydi, ne G.Saray'ın borcu bu noktalara gelirdi ne de G.Saray bugün olduğu gibi biterdi.

 
Yeni dış kaynağın doğru bir şekilde kullanılacağını düşünüyor musunuz?

Evet
Hayır

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır