kapat
03.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Garildi
 

Boş zamanlar ütopyası


171 kişi Karaburun'da düzenlenen Ütopyalar Toplantısı'nda buluşup 'boş zamanlar' konusunu tartışmaya üç gün ayırdı
Gece saat 12. TRT 2 radyo kanalından bir anons, Ütopya Toplantısı başlıklı bir buluşmadan söz ediyor. Toplantının Karaburun'da olduğunu duyunca başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Karaburun'u bilir misiniz? İzmir'in sahil beldelerinden biri. Denizi muhteşemdir ama hava hep kapalı olduğu için canınız girmek istemez. Bir şatosu eksiktir. Hani şu tepesinde yarasalar dönen cinsinden. Öyle karanlık bir yer...

171 KATILIMCI
Karaburun maraburun, 100 küsur akademisyenin bir araya gelip ütopyalardan bahsedeceğini duymuşuz kaçırır mıyız. Bir de ütopya konusu belirlenmiş; 'boş zamanlar'... Boş zaman var mıdır, yok mudur? Boş zamanlarımızda farkında olmadan yine bize dayatılanları mı yapıyoruz?

Biz gittiğimizde katılımcı sayısı 117 idi, daha sonra 171'e yükseldi. Meslekler son derece değişikti. Diş hekimleri, avukatlar, arada birkaç metalurji mühendisi, hemşire, ebe, opera sanatçısı ve işçi... Karaburun'da nasıl olmuşsa hava kırk yılın başı açmış, deniz mis gibi kokuyor, bizim ütopyacılar 5'er milyonları bayılmışlar, Cafe Mimoza denilen yerde plastik sandalyelerde oturup saatlerce konuşulanları dinliyor, sorular soruyor, bununla da yetinmeyip bir de kendileri konuşma yapıyorlar. Söylenenleri anlamak için hem fizikçi, hem tıp doktoru, aynı zamanda sosyolog, psikolog vs olmak gerekiyor.

Dediğim gibi konuşmalar saatler sürüyor, tabii konsantrasyon bir yerden sonra bozulmaya başlıyor. Eh, madem bir cafe'deyiz, gelsin yemekler gitsin biralar. Kuş uçmaz kervan geçmez

Karaburun'da Cafe Mimoza'nın sahibi Ahmet Bey hayatında böyle bir müşteriyi başka ne zaman yakalayacak? İnsanın aklından ister istemez "Yahu acaba bu Cafe Mimoza'yı kalkındırma toplantısı mı" diye geçiyor. Yemekler yenirken yaşanan stres bir başka. Ağzınızdaki marul biraz tıkırdasa öndeki dönüp bakacak, ses yapma diye bağıracak gibi geliyor.

EĞRELTİOTU BEŞ DAKİKA KAYNAR
Minik sohbetler, küçük küçük gülüşmelerle uzaklaştığımız konuşmalara "Eğreltiotu beş dakika kaynatılırsa tam kıvamına gelir. Böylece midenizi rahatsız etmez, hazmı kolay olur" sözlerini duyar duymaz geri dönüyoruz. Dünya üstündeki bütün yenilebilir otlar ilgi alanım tamam ama bu konuşmanın neden yapıldığını ne ben, ne diğer katılımcılar ne de organizasyonu düzenleyen Savaş Bey anladı. Boş zamanlar ve ütopyalarla alakasını ise asla kuramadık.

Eğreltiotu, radika derken bu arada bir isyancı gözümüze ilişti. Sinirden biraz da kızarmış bir bey Cafe Mimoza'yı terkederken şöyle söyleniyordu: "Benim böyle abuk subuk işlerle uğraşacak vaktim yok!" Bu sinirli bey Karaburun'un tek benzincisiydi.

Konuşmalara tepkisini gösteren bir diğer kişi ise Melih Ergen'di: "Ben balıkçıyım. Boş zamanı bana sorun. Beni denek olarak kullanın." Belirtmekte yarar var, Ergen bundan beş yıl önce kendi kendine "Ben kimim?" sorusunu sormuş ve şirketlerini kapatıp, Ildır'a yerleşmiş. O zamandan beri balıkçılık yapıyor.

Toplantıdan notlar
Soru: Zaman bütçeleri konusuna ne diyorsunuz? İnsanların serbest zamanları bütçelenebilir mi? Siz bir matematikçi olarak ne cevap verebilirsiniz?

Cevap: Hayatta her şey matematiğe sığmaz.

Soru: Eşitlikler ve özgürlükleri optimize edici matematiksel bir çözüm var mıdır?

Cevap: Buna cevap verilebildiği an ütopya olmaktan çıkar.

Soru: Zamanı neyle ölçeceğiz? Ben zamanı olay olmadan tanımlama şansına sahip değilim.

Cevap: Olaysız zaman derken kesitleri mi kastediyorsunuz?

Bir konuşmadan: Termodinamik yasalarla boş zaman arasında nasıl bağ kurulabilir? Hayatımızı nasıl hoş tutabiliriz? Motorun silindiri nasıl yapılır? Buzdolabının içi soğuk, dışı sıcak. Peki nasıl oluyor bu?

Bir konuşmadan: Moleküller hareketsiz durabilseydi o zaman entropi olmazdı.

Ütopyalar fikri nereden çıktı?

Sekizincisi düzenlenen Ütopyalar toplantılarının fikir babalarından biri olan Savaş Emek amaçlarını şöyle anlattı: "Bilim Ütopya dergisi yazarları tarafından bulunmuş bir fikir bu. 1992 yılıydı, bir takım tartışmalar başladı aramızda. Sonra da herkesin fikrini söyleyebileceği bir ortam oluşturduk." Emek kendi ütopyasından da söz ediyor: "Endüstrisiz, kitlesel üretimi olmayan, uçakların uçmadığı bir dünya istiyorum. İnsanlar üretmek ve karınlarını doyurmak zorunda kalacak, dolayısıyla boş zaman olmayacak."

Aslı E Perker

 
Yeni dış kaynağın doğru bir şekilde kullanılacağını düşünüyor musunuz?

Evet
Hayır

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır