kapat
03.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Garildi
 

Şöhret için değer mi?


Kısacık da sürse, şöhret için insanlar neler yapabilir? Gelecekte herkes, Andy Warhol'un dediği gibi 15 dakikalığına ünlü olabilecek mi? Robert de Niro'nun oynadığı "15 Dakika" filmi, medya gerçeğini sorguluyor
Çok kısa bir süreliğine de olsa ünlü olmak mümkün mü? Medya sayesinde olunur... İki ay önce Başbakan Bülent Ecevit'in makamından ayrıldığı sırada yazar kasayı fırlatan esnaf Ahmet Çakmak'ı hatırlarsınız. Çakmak kendince bir protesto peşindeydi, kameramanlara da önceden haber vermişti. Polislerin iki adım ötesindeki kameralarla, esnafın küçük bir işbirliği vardı. Ecevit'in görünmesiyle birlikte yazar kasa kameraların önünde fırlatıldı. Daha sonra ekonomik sıkıntı içinde olan vatandaşın peşine düştü tüm televizyonlar; protestocu Çakmak, borçlarını ödeme garantisi veren televizyonun canlı yayınına çıktı. Bu gibi örnekler giderek çoğalıyor. Bir dönem Türkiye, Aczimendi liderini konuşuyordu. Televizyonlar, sevgilisi Gonca Uyanık'ın peşindeydi. Uyanık, bir televizyon kanalına çıkıp dakikalarca Aczimendi liderini anlattı. Tabii ki para karşılığında!

BİR CİNAYET
Bunlar iyi habercilik örnekleri mi? Bu anlayışla nereye kadar gidilir? Günün birinde bir cinayetin görüntüleri de televizyon kanallarına satılabilir mi? Ünlü bir emniyet müdürünün azılı katiller tarafından öldürülüşünün görüntüleri ekrana gelse ne olur? Üstelik katiller ceplerini parayla da dolduruyorsa...

Geçtiğimiz hafta vizyona giren "15 dakika" filmi, New York'taki bir cinayet olayından yola çıkarak medya gerçeği ve Amerikan rüyasını sorguluyor. Medya, polis ve katiller üçgeninde ince detaylarıyla medya gerçeğiyle yüzleştiren bir film "15 Dakika".

Film, Doğu Avrupalı "Amerikan rüyasına" susamış Emil ve Oleg'in Amerika'ya gelişleriyle başlıyor. Oleg bir dükkandan video kamera alıyor ve cinayetler başlıyor. New York City'nin başarılı ve aynı zamanda da popüler bir "emniyetçisi" var. O da Eddie Flemming. Flemming'i Robert de Niro canlandırıyor. Filmde, sert, esprili, özel yaşamında mahçup biri De Niro. Medyayı seven, bir haberciye aşık olan emniyetçinin ölümü, medyaya malzeme oluyor. Herkesin tahmin edeceği biçimde, 15 dakika şöhret olmak ve para kazanmak uğruna.

HERKES AKTÖR
"15 Dakika" filminin yönetmeni John Herzfeld. De Niro'nun yanı sıra Edward Burns de usta bir oyunculuk sergiliyor. Burns, medyatik olmayan bir müfettişi canlandırıyor. Filmin en çarpıcı ve zorlayıcı sahneleri Doğu Avrupalı Oleg'in görüntülediği cinayetler. Rahat soluk aldığınız sahneler ise "ağır emniyetçi" Flemming'in haberci kız arkadaşına evlenme teklif etmek için duyduğu kaygıların yer aldığı komik sahneler.

Manhattan'da çekilen filmde Times Square, Central Park, Madison Avenue'da setler kurulmuş. Her zaman kalabalık olan bu mekanlarda gündelik hayatını sürdüren insanların meraklı bakışları, medya atmosferinin yaratılmasına yardım etmiş. 15 dakikalığına olmasa da filmde birçok sıradan insan yer alıyor.

Ün için her yol mübah olursa...

Yönetmen John Herzfeld filmi anlatırken, "Bir zamanlar Amerikan rüyası Amerika'ya gelmek, mücadele etmek, çok çalışmak ve başarmaktı. Şimdi ise yaptıklarından sorumlu olmayan ve hiçbir şey için kaygı duymayan bir kültür oluşmuştur. Bu kültür magazin haberciliğinden günlük konuşmaya, politikadan spora, oradan evliliğe kadar suç teşkil edecek her şeyi kapsar... Bir gün gözlerin bile gördüklerine inanamaz, insanlar kendilerini medyatik yapmak için her yola başvururlar. Bu tutumu, 'kan görünürse tutar' mentalitesiyle birleştirin" diyor. Herzfeld iyi hoş diyor da, acaba kendi filminde kan göstermesi onu da eleştirdiği anlayışın bir parçası yapmıyor mu?

Medyayı sorgulayan yönetmenin sözlerine kulak verirsek, "15 Dakika hakkında en ilginç olan şey, herkesin istese de istemese de kendini spotların altında bulabilmesidir. Şöhretin arkasındaki gerçek hakkında daha ilginç olanı ise, insanın eline geçtikten sonra onunla ne yaptığıdır..."

ELİF ERGU

 
Yeni dış kaynağın doğru bir şekilde kullanılacağını düşünüyor musunuz?

Evet
Hayır

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır