Win-Türkçe
ASCII

HINCAL ULUÇ(uluch@sabah.com.tr )

Migros'un yok olan çiçekleri..

Kenan (Onuk) oldukça zorlu bir 55 gün geçirdi New York'ta.. Yan etkileri insanı bezdiren çok yoğun bir tedavi gördü.. Uzun süre ayrı kaldı bizden 90 dakikada.. Pazartesi öğleden sonra ilk program için NTV'nin Maslak'taki merkezine giderken, Ercan'a "Önce Migros" dedim.. NTV'nin yanı başında bir büyük mağaza, bu mağazada kasaların hemen yanında bir çiçek standı vardır.. Dünyanın en güzel kır çiçeklerinden hazırlanmış buketler dizi dizi dururlar..

Bir kucakdolu buket alacağım Kenan'a "Hoş geldin" diye..

Araba durdu, fırladım.. Koşarak girdim Migros'a ve doğru çiçek standına koştum..

Aaaa..

Çiçek, miçek yok..

Hemen orda duran görevlilere sordum.. "Yeri mi değişti" diye..

"İki gün önce kaldırdılar Hıncal Bey" dedi, delikanlı.. "Mevsim bitmiş de.." Çiçeğin mevsimi biter mi?.. Hele bahardan yaza geçilirken çiçeğin mevsimi nasıl biter?..

Güzelliklerin, hoşlukların mevsimi mi olur?..

Biz Türkler evimize giderken, çiçekçiye uğramayı bilmeyiz.. Çiçek hep başkasının evi için telefonla ısmarlanan, ya da giderken uğranıp alınan bir nesnedir.. Jest olsun diye.. Hatta gösteriş olsun diye.. Öyle lüzumsuz yerlere öyle pahalı çiçekler gider ki.. Bilirsiniz, konu alıcı değil, yollayandır..

Eve giderken çiçek almayı hatırlatan iki yer var ülkemizde..

Bir.. Yolumuzun üzerinde bir köşeye oturmuş çiçekçi kadınlar.. Bunlar da ucuz kır çiçekleri satarlar..

İki.. Süpermarketler, büyük mağazalar..

Bir yığın şey almış çıkarken, hazır buket sizi tahrik eder.. "Hadi şunu da alayım" dersiniz..

Avrupa'da her süper marketin "Buket" bölümü vardır, hesap ödemeye yakın yerde.. Bizde bu güzellik bir tek bu Migros'ta vardı..

Onlar da kaldırmışlar..

Kapıdan çıkarken gördüğümüz, bizi tahrik ettiği için laf olsun diye aldığımız ve de götürdüğümüzde evde yarattığı mucizeleri nedense pek hissedemediğimiz çiçekleri, Migros da kaldırmış..

Nasıl, ama nasıl üzüldüm anlatamam..

O dükkandan herşey kalkmalı, ama çiçek kalmalıydı..

Biliyorum.. Mevsim falan değil.. Bunlar hikaye.. Satılmamıştır. Beklenen karı yapmamıştır.. Yapmasın ne olur?..

Her standdan kazanan Migros bir tek o güzellikten üç kuruş kaybetse batar mıydı?..

Üstelik bizi, alışveriş arabasının üzerine son anda bir buket atmaya da yavaş yavaş alıştırırken..

Ben evin alışverişlerini her hafta pazartesi çekimden sonra Migros'a uğrar yaparım.. Yarın içim fena halde buruk olacak, en güzel köşeyi gene boş görünce..

Çiçek muhteşem birşeydir dostlarım..

Onu evinizden eksik etmeyin..

Hadi şimdi çıkın evden.. Köşedeki kadından bir demet papatya yaptırıp dönün eve..

Sihiri, mucizeyi yaşayın..

..Ve de bunu her fırsatta yapın!..

Harika gençler..
Liselerde, üniversitelerde neler var neler, bilemezsiniz.. Gençler harikalar yaratıyor.. Medyanın umurunda değil. Haberi yok.. İlgilenmiyor, izlemiyor.. Gençlerine bu kadar kayıtsız bir medya dünyada var mı acaba?..

Işık Üniversitesi gençlerinin hazırladığı Müzikaller Gecesine gittim. Haldun Dormen de tam yanımda.. Bayıldık.. Bayıldık.. Haldun "Bu gençler kendilerini nerede gösterecek, yazık değil mi" dedi..

"Sen de tiyatronu kapadıktan sonra.." diyemedim.. Geçen yıl en dolu oynayan tiyatrolardan biriydi.. 150 milyar zarar.. Nasıl devam edecek ki..

Semiramis Süleymanoğlu bir Memories söyledi, Cats'den.. Bu kadar olur..

İf I were a Rich Man'de Barış Karakoç'a bayıldım..

Cenk Bıyık diye bir delikanlı çıktı.. Vic Damone musun, mübarek.. Kısmet'in o dünyaca ünlü romantik şarkısı Stranger in Paradise'ı yüreklerimize akıttı.

Onur Turan ile Banu Payzın'ın Tonight'ı (West Side Story tabii) harikaydı.

Lüks Hayatı da koroyla birlikte bütün salon söyledik tabii..

Gecenin patronu Uğur Babürhan ve müzik direktörü Faris Akarsu'yu yürekten kutlarım..

Size salon bulmaya gücüm yetmez gençler.. Ama bir televizyon programı bulmaya çalışacağım..

Kadın top,

erkek meyve..

Efendim benzetmeleri bana yollayan Ayşe.. Sorumluluk ona ait..

Hakan&Utku'dan Tatil Keyfi

Bir RTÜK sanal aleme bedeldir
Sonunda bu da oldu. RTÜK İnternet'e de bulaştı. İşte sanal dünyanın gümrük kapılarına vize koymaya hazırlanan RTÜK'ün göz yaşartıcı önlemler paketi:

* Bir kere İnternet diye bir şey varsa devlet mantığına göre bunun brütü de olmalı. Bu durumda her İnternet kullanıcısı sanal alemde geçireceği sürenin İnterbrütünü hesaplatacak. İnterbrüt'le İnternet arasındaki meblağ devlete vergi olarak 3 eşit taksitte ödenecek.

* Öyle eskisi gibi elde mouse, tık oraya tık buraya sanal sanal dolaşmak yok. Uygun sörf rotaları, Seyir Hidrografi ve Oşinografi dairesi tarafından İnternet kullanıcılarına her sabah bildirilecek.

* Artık önüne gelen İnternet'de site kuramayacak. İmar izni alınacak. Tapu-kadastroya başvurulacak. Hazine arazilerine gizlice gece-com'du yapanların siteleri yıkılacak.

* İnternet Cafeler de denetimden nasibini alacak. Adları İnternet kahvehane olarak değiştirilecek ve buralara 18 yaşından küçüklerin girmesi yasaklanacak.

* Chat odalarına girerken öyle abuk sabuk isimler almak yasak. Nickiniz (Takma ada böyle deniyor, internette) gelenek göreneklerimize uygun olacak. Aksi harekette bulunanların tespiti için Dedektif Nick ile anlaşıldı bile. Resmi gazetede her gün uygun nickler yayınlayacak. Örneğin; "Bugün chat yapacaklara nickler: erkek olursa: Alp, kız olursa: Asena"

* Chat yapmak isteyen genç kızlarımız öncelikle Zührevi Hastalıkları Hastanesi'nde bekaret testinden geçecek. Testi müspet sonuç verenler vesika alarak chat yapmaya hak kazanacaklar. Bu arada Chat odalarında sanal seks yapmak isteyenlerin evlilik cüzdanı göstermeleri şart.

* e-mail kullanımında da değişiklikler söz konusu. Bir kere artık e-mail yok, İsmail var.

* İsmail yollamak için semtinizin yakınındaki postaneye haber vereceksiniz. Gelip size bir form doldurtacaklar. Her yolladığınız İsmail için ekranınıza bir damga vuracaklar.

* İzinsiz Download devri bitti. Eğer İnternet'den bir şey indirecekseniz, RTÜK'den "indiriş izni" isteyeceksiniz. Kule indiriş izni vermeden İnternet'den hiçbir bilgi indiremeyeceksiniz.

* İnternet'te daha hızlı gezebilmek için modem kartlarının gücünü artırmak, hız yapmak kesinlikle yasak. Ülkenin trafik canavarından anası ağlarken bir de İnternet canavarlarıyla uğraşmanın alemi yok. İnternet'te dolaşırken alkol almak da tabii ki yasak.

* Bundan böyle, dış mihrakların vatanın bölünmez bütünlüğüne yönelik ürettiği virüsler, sanal alemdeki hudutlarımıza, dingonun ahırına girer gibi giremeyecekler. RTÜK tarafından geliştirilen, "com.tr gerilla" adlı anti-virüs programını bilgisayarlarımıza yükleyip huzur güven ortamı içinde sörf yapacağız.

* Bu arada İnternet'de dolaşmanın adına sörf denmeyecek. Bu eylemin yeni adı bundan böyle ata sporumuz olan güreş. Bu da ikiye ayrılıyor; normal sitelerde dolaşırsanız greko romen, bel altı sitelere girerseniz serbest.

* Porno sitelere gireceklerin, 12 tam boy mayolu resimle Hıfzısıhha Enstitüsü'ne başvurmaları gerekiyor. Orada Haydar Abi'yi bulup onunla erotik sohbetler edip onay alanlar porno sitelere girecekler. Site girişinde bekçiye kimlik göstermek şart. Sitelere link verecek şam tatlıcılar için açılacak ihalenin tarihi ise resmi gazetede daha sonra yayınlanacak.

hakanutku@hotmail.com

Pazar Neşesi
Bu hafta pazar neşemiz Yıldırım Tuna'dan...

Okyanus üzerinde gece uçan bir uçak.. İki fısıltı.. Biri kadın, biri erkek..

"Herkes uyudu hadi gidelim..!" (Ayak sesleri..)

"Bu tuvalet boş.. Buna girelim.. Kimse bakmıyor.."

"Sen önce gir..!"

"Biraz heyecanlıyım.. Ben oturabilir miyim?"

"Prezarvatifin var değil mi? Haydi tak!" (Derin nefes sesleri..)

"Ah parfüm de var.. Herşeyi de düşünürsün..!"

"Ooh! Harika" (Uzun sessizlik)

Birden uçağın hoparlörlerinden sert ve dinamik bir ses..

"Dikkat dikkat! Kaptanınız konuşuyor..! Arka tuvaletteki iki kişi size sesleniyorum! Ne yaptığınızı biliyoruz.. Bu yaptığınız uçuş kurallarına aykırıdır.. Şimdi lütfen sigaralarınızı söndürün ve duman alarmından prezervatifi çıkarın!"

BİZİM DUVAR
Bir TV reklamı: Derviş her akşam eve döndüğünde kapıyı Cathy yenge açıyor. Derviş bitkin bir şekilde şöyle diyor "Çok çalışmam gerekiyor Cathy çoook...

Hakan&Utku

SEVDİĞİM LAFLAR
İyi geçirilmiş bir günün, mutlu bir

uyku getirmesi gibi, iyi yaşanmış bir hayat da mutlu bir ölüm getirir.

Leonardo da Vinci (1452-1519)

EĞER
..bir tek gazetenin sahibi olma fırsatınız doğsa, hangi gazeteyi seçerdiniz?.

..hayatınız boyu, siyah ve beyaz dışında bir tek rengi giymeye mecbur olsanız, hangi rengi seçerdiniz?.

..hayat boyu bir tek restoranda yemek zorunda kalsaydınız, bu hangisi olurdu?.