kapat
29.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

Kangurum

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Garildi
 

Ağır havalar, ağır kırgınlıklar


Tam o ölümcül tiradı atacakken sen, o pişkin pişkin yanaklarından öper!
Bazen etrafında kim var kim yok, herkese bir kırılma halinde olur insan...

Bir haksızlık çukurunda öyle lök kuşu gibi kalır...

Herkes aynı anda irili ufaklı bir şuç işlemiştir. Teker teker gelinmiş, kalbimiz tuz buz hale getirilmiş ve öylece biçare bırakılıp gidilmiştir...

Yorucu bir durumdur. Tüm haklı nedenlerimize rağmen insanı kıyım kıyım eden bir durumdur. Ezilirsin. Kendi kırgınlığının altında kalakalırsın. Yalnız kalma ve hoşgörme arasında gidip gelmekten iflahın kesilir. Çünkü kırgınlık büsbütün terketme demek değildir. Küçük bir ceza verme, küçük bir tehdit, küçük bir ilgi yükseltme isteği...

Kafanda, olası karşılaşmalar halinde çekilecek binlerce söylev hazırlarsın. Düzgün ve keskin cümlelerden oluşan, şöyle hafif tepeden bakan, ama katiyen hakaret içermeyen... Hüngür hüngür ağlatıp ayaklarımıza kapatacak cinsten okkalı bir tirad! Bu "ayaklara kapatan tirad" durmadan tekrarlanır kafada. Cümleler habire yer değiştirir, iğneler ve taşlar tek tek ayıklanır, en mükemmel, en "tek kelime söylenemeyecek" hale getirilir... Karşıdakinin sorabileceği bütün sorulara uygun, ayrı bir giriş hazırlanır.. "Nasılsın" derse şöyle, "neden aramadın" derse böyle...

BOŞUNA PROVA
Ah ne beyhude bir çabadır o... Sokakta karşılaşacaksın da, o hay huy içinde karşındaki seni dinleyecek de, etkilenecek de, utanç içinde "ne diyeceğimi bilemiyorum gerçekten" diyecek de... Bir kere rolüne en hazır olduğun anlarda o kırgın olduğun kişi asla karşına çıkmaz. Sokakta habire birilerini ona benzetirsin; "tam sırası dersin", ama söz konusu zat karşına çıkmaz!

Sonra bir gün hiç olmadık bir yerde karşına çıkar. Sen "Neydi yahu benim o çok şahane tiradım" derken, o bütün pişkinliğiyle şapur şupur yanaklarından öper, alakasız mevzulardan konuşur, o olası soruların hiçbirini sormaz, sen de öyle hıyar gibi kalır, tek kelime edemezsin. Boş boş sırıtır, veda edip yoluna devam edersin.

Ya da en iyisinden tiradın sadece ilk iki kelimesini -cümlesini bile değil- sarfedebilirsin; o da hiç dinlemeden kendi sebeplerini açıklar, birden feci bir kavga çıkar, ya da -ki bu hakikaten çok yıkıcı olur- "Hiç takadım yok senin dırdırını dinlemeye" der ve çeker gider. Gider. Arkasına bile bakmadan.

KIRILAN KIRILANA!
O güne kadar senin takadın ne kadar kesilmiştir düşünmekten ve de korumaya çalışmaktan kırgınlığını... Hiç aldırmaz. Evet, kırgınlıktan yorucu olan onu muhafaza etmektir aslında. Kırgınlığının ona zerre kadar işlememiştir. Sen o güne kadar kendi kendini üzmüş, kendi kendini yormuş, kendi kendini harap etmişsindir. Dinlese, hak verse de bir şey değişmez. Hatta bazen, o kadar kırıldın diye bir de o kırılır!

O yapış yapış kırgınlığın üzerine bir de o feci gerçek biner: "Ahhh, beni kimse sevmiyor!" Bu, bu aşamada nispeten doğrudur da. Çünkü bu bitmek tükenmek bilmeyen kırgınlık muhafaza durumundan dolayı, sevilesi bir durumun gerçekten kalmamıştır. Başka bir şey konuşamazsın, dinleyemezsin; biteviye kırgınlığından söz etmek istersin.

Ama düşünüce...

Zor geçen sadece kendi hayatımız değil. Yağmurda ıslanıp üşüyen, merdivenlerden yüzüstü düşen, doğumgünlerinde aranmayan, çocuğu markette kaybolan, çiçekleri kuruyan, kansere yakalanan, annesi ölen, başsağlığı dilenmeyen...

Tek biz değiliz.

Her gülen mutlu değildir. Her evli mutlu, her bekar özgür, her "iş"li mesut, her analı babalı rahat... Değildir. O kırım kırım kırıldığımız hep mutlu görünür ya bize. Değil aslında. Değil. Kimse mutlu değil...

Mutlu Tönbekici

mtonbeki@usa.net

 
2001 yılı Türkiye 1. Futbol Liginin şampiyonu kim olacak?

Fenerbahçe
Galatasaray
Gaziantepspor
Beşiktaş

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır