kapat
29.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

Kangurum

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Garildi
 

Necati Cumalı'nın 'Baba Evi'nde


İZMİR Ğ 21 Mart Dünya Şiir Günü'nden sonra, bu kez Kültür Bakanlığı'nın davetlisi olarak yine bir gün için İzmir'deyim.
İmbatın meltemle kol kola gezdiği puslu gökyüzünü atkı niyetine boynuma dolamışım, yolumun pusulası Urla'yı işaret etmekte...

Kültür Bakanı İstemihan Talay, edebiyatımızda "kısmeti kapalı gençliğin şairi" Necati Cumalı'nın Urla'daki baba ocağının bir "Anı ve Kültür Evi"ne dönüştürülmesinin müjdesini verecek çünkü... Cumalı'nın "Baba Evi" şiirinden İzmir körfezinin kalbine yağmur misali mısralar düşerken bu müjdeyi veriyor da...

"Durmuş bakıyoruz / Baba evine. Senin / İlk görüşün gelinim, / Alt yanı bir ev sana göre / Çatlak duvarın biri / Boyasız kapı pencere."

Kültür Bakanlığı, o çatlak duvarları onartmış, kapı pencereleri boyatmış, bahçe içinde iki katlı, eli yüzü düzgün bir bina çıkmış ortaya...

Cumalı'nın "Kızılçullu" ve "Güzel Aydınlık" şiirleriyle "Zeliş" romanını alarak "Baba Evi"ni dolaşıyorum. O ise Paris'teyken dinlediği radyosunu açmış, daktilosunun başına geçmiş, misafirlerini beklemekte, yüzünden eksik etmediği gülüşüyle...

Başucunda bir fincan kahve ile eşi Berrin Hanım durmakta...

"Ben" diyor Cumalı, "nice şiirimi, roman ve hikâyelerimi işte bu evin şimdi içinde bulunduğunuz odasında yazdım. Bundan sonra ise bu baba evinde yazdıklarım okunacak."

Kültür Bakanı Talay'ın Cumalı'nın baba evinde bir başka müjdesi de yakında Reşat Nuri'nin Çanakkale'deki evinin de bir "anı ve kültür evi"ne dönüştürülecek olması...

Bence yazarlarımızın, şairlerimizin "ikâmetgâh"larının, bir başka deyişle yaratıcılıklarının sığınaklarının birer "anı ve kültür ev"ine dönüştürülmesi Kültür Bakanlığı'nın en önemli iş ve işlevlerinden biri...

Özellikle yerel yönetimler, aramızdan ayrılan bir yazar ya da şairin adını, "sevgi nişanesi" niyetine hemen bir sokağa veriyorlar. Yerel yönetimin başındakiler değişince de o ad da o sokaktan kaldırılıyor tabii... Oysa, adı üzerinde böylesi "anı ve kültür ev"leri, hem barındırdıkları yazar ya da şairlerin "anı"larını yaşatacak, hem de "kültür evi" kimlikleriyle çevrelerini aydınlatacaklar.

İzmir'e gelinir de Devlet Opera ve Balesi'nin bir gösterisi izlenmez mi? Üstelik, Cumalı'nın "Yağmurlar ve Topraklar" romanına mekân olmuş, gençliğimizin Elhamra sinemasında... Ve Cumalı da "Romeo ve Juliette" balesinin galasında. Gösterinin bitiminde Juliette Burcu Sürmeli ile Romeo Kıvanç Ekin'i tebrik ederken diyor ki:

"Artık her gün Urla'da "baba evi"ndeyim, Yorgo Seferis gibi bir de komşum var. Sezon sonuna kadar ise akşamları Romeo ve Juliette balesinde..."

Urla artık O'na da, bana da uzak değil...

HAFTANIN KİTABI:
Terör, en kısa tanımıyla insanlığın en kanlı yüzü... Bir başka deyişle dünyanın neresinde, hangi amaçla olursa olsun, ele alınan silahın namlusunun insana yöneldiği karanlık cephe... Bir köşede, bir sokakta ya da herhangi bir yerde herkesi vurabilecek sinsi tuzak... Hiçbir kural tanımaksızın cana kıyan kirli savaş...

Daha önce "terör" konusunda yedi kitabı bulunan gazeteci Emin Demirel, "Kültür Ğ Sanat Yayıncılık"tan çıkan "Terör" başlıklı oldukça kapsamlı çalışmasında, bu "kanlı yüz"ün anatomisini çıkarıyor.

On dört bölümden oluşan kitabında Demirel, "terorizm"in geniş bir çerçevesini çizdikten sonra, önce Türkiye'deki "sol" ve "sağ" örgütlerin faaliyetlerini mercek altına alıyor, ardından da dünyada terör olgusuna bakıyor.

Cezaevleri ve firarlar ile öğrenci olaylarını da konu edinen Demirel, çalışmasının son bölümünde 1865 yılından 1998'e dünyada ve ülkemizde gerçekleştirilen "suikast"lerin bir dökümünü veriyor.

Ülkemizdeki terör örgütlerinin gelişimini, yapısını ve eylemlerini ele alan dramatize edilmiş örnekler içermemesine rağmen insanlığın bu "kanlı yüz"ünü ifşa etmeyi amaçlayan bir çalışma...

HAFTANIN VİTRİNİ
Rubaiyat-ı Ömer Hayyam: İsmet Nadir Atasoy'un hazırladığı kitapta Türkçeleri yanında Hayyam'ın eski yazıyla orijinal Farsça rubaileri de yer almakta... (Berfin Yayınları)

Tanrılar Yeni Yaratıklar: Jim Morrison (Çiviyazıları)

Grapon Kâğıtları: Günümüzün ilgiye değer genç şairlerinden Didem Madak'ın İnkılâp'2000 Şiir Ödülü'nü de alan "ilk" kitabı. (İnkılâp Kitabevi)

Fransız Düşünürleriyle Söyleşiler: Avustralya Bond Üniversitesi profesörlerinden Raoul Mortley'in Paris'i dünyanın düşünsel başkenti haline getiren öncü Fransız düşünürleriyle yaptığı söyleşiler... (İmge Kitabevi)

Bir Yağmurlu Geceydi: Mehmet Erdoğan (Nil Yayınları)

Narnia Günlükleri: C.S.Lewis (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları)

Sadece Arkadaşız: Robyn Sisman (Kelebek-Bestseller)

İmparatorluktan Cumhuriyete: Ferit Erden Boray (Toker Yayınları)

Anıtkabir Racon Zambak: Faruk Bildirici (Doğan Kitap)

Öyküler: Nikoloy Gogol imzalı "Eski Zaman Beyleri", İvan İvanoviç ile İvan Nikiforoviç'in Öyküsü", "Burun" ve "Palto" adını taşıyan dört öykü... (Epsilon Yayıncılık)

Refik Durbaş

rdurbas@mynet.com.tr

 
2001 yılı Türkiye 1. Futbol Liginin şampiyonu kim olacak?

Fenerbahçe
Galatasaray
Gaziantepspor
Beşiktaş

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır