 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
Magazin |
|
Astroloji |
|
|
|
Para Durumu |
|
Hava Durumu |
|
|
|
Bizim
City |
|
Sizinkiler
|
|
|
|
Sarı Sayfalar |
|
İstanbul |
|
|
| Cumartesi Eki |
|
Pazar Eki |
|
|
|
Künye
|
|
E-Posta |
|
Reklam |
|
Arşiv |
 |
|
Futbolda riya var, siyasette yok 
Futbol Federasyonu Asbaşkanı Ata Aksu'nun dilinin kemiği yok. Eski milletvekili Aksu "muzır yasası"nın da mimarı. Aksu, Haluk Ulusoy yerine konuşabileceğini, yayın kuruluşlarının "horoz dövüşü" yaptığını söylüyor Futbol Federasyonu Asbaşkanı Ata Aksu sık sık ekranlarda. Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy'dan çok onu dinliyoruz. Ona kalırsa böyle olması doğal, çünkü o federasyonun yayın ve icra kurulu başkanı... Federasyonun Levent'teki yerine gittik. Bina Abdülhamit'in av köşkü. İçi kupalarla, plaketlerle dolu. Aksu'nun odasında Anadolu kulüplerinin yöneticileri vardı. Bizi karşılayışından, konuşma biçimine kadar 'eskiden milletvekili olduğunu' belli etti bize. Ata Aksu aslında Kahramanmaraşlı ama Gaziantepli olarak biliniyor. Genç yaşta Antep'e yerleşip orada iş kurduğu için. Daha sonra da Gaziantepspor'un başkanı olmuş. Kulüp başkanı olduğunda 28, milletvekili seçildiğinde 33 yaşındaymış. Aksu Meclis'te sesini duymadığımız milletvekillerinden de değil. Turgut Özal'ın başbakanlığı döneminde "muzır yasası" olarak bilinen yasanın mimarı. Hani şu muzır yayınların poşete girmesi hikayesi... Futbol Federasyonu Asbaşkanlığı'na seçildikten sonra Aksu'nun basına hareketli günler geçirtmesi bu yüzden şaşırtıcı gelmiyor. Zira ateşli konuşmalar yapmaktan hiç kaçınmıyor. Milletvekili olmaya nasıl karar vermiştiniz? Üniversite yıllarında siyasete meraklıydım. Adalet Partisi Gençlik Kolları Genel Başkanvekilliği yapmıştım. 12 Eylül'den sonra ANAP'tan teklif aldım, değerlendirdim. Neden size teklif gelmişti? Gaziantep'te fabrikam vardı tekstil üzerine. 600 kişi çalışıyordu. Gaziantep Spor Klübü'nün başkanlığını yapıyordum. İyi bir çevrem vardı. Siz mimarsınız ama mimarlık yapmamışsınız. Tekstil ile ilgilenirken de birden futbol kulübü başkanlığı, sonra milletvekilliği. Bu nasıl bir yöneliş? Aslında siyasete de futbola da hep ilgim vardı. Gaziantepspor Kulübü'nde başkan olmadan iki yıl önce başkanvekilliği yaptım, kaptanlık yaptım. Futbol oynar mıydınız? Profesyonel anlamda değil. Mimarlık yapmadım, sanayici oldum. * Yönetici olma hırsınız mı vardı? Bunlar nasip-kısmet meselesi. Arzu, istek, hedef koymadan bir şey olunmaz. İnsanların hedefi olmalıdır ama hırsı olmamalıdır. Genç yaşımda insanlara hizmet olanağı buldum. Futbol kulübü yöneticiliği, milletvekilliği ve federasyon başkanlığınız böyle bir hizmet duygusunun peşinden mi geliyor? Halkla ilişkiler anlamında futbol ve siyaset benzer. Ben halkla ilişki kurmak, insanları dinlemek ve sorunlarına çözüm bulma konusunda yetenekliyim. 'ERDEMLİ' VE İDDİALI LAFLAR Siyaset ve futbol birbirine ne kadar benziyor? Siyasete benim yapım çok uygun değil. Çok da benzemiyorlar. Bu yüzden mi siyasetten uzak kaldınız? Uzak kaldım çünkü siyaset popülizm üzerine kurulu. Siyasete karakter yapım uymuyor. O zaman siyaset ve futbol farklı diyorsunuz... Yaşamımın her döneminde popülist değil realist oldum. Politika dünyası ile spor dünyası farklıdır. Futbolda riya var, siyasette riya yok. Bu çok iddialı bir söz değil mi? Siyaset çok geniş bir yelpazeyi içeriyor. Futbol camiası daha küçük. Futbolda menfaat ilişkileri az. Siyasette menfaat ilişkileri fazla. Bir çağrı olsa yeniden, Özal'ın sizi çağırdığı gibi siyasete girer misiniz? Düşünmüyorum. Tadında bırakmak lazım. Şimdi işimden memnunum ama kısmete de inanırım. Kemal Derviş'i nasıl buluyorsunuz? Kemal Derviş bu ülkeye yapılmış bir hakarettir. Benim Kemal Derviş'in kişiliğine, yaptığı işlere yönelik bir eleştirim yok ama bu kurtarıcı mantığı yanlış bir düşünce. Kişilerden değil, sistemden konuşmalıyız. Derviş yetişmiş insan, onun böyle olması iyidir ama geleceği yalnızca buna bağlamak yanlıştır. Bir de şunu bilmek lazım: En kötü istikrar bile başarıyı getirir. Ve şöyle bitireyim: Sonuç erdem değildir, yol erdemdir. Her türlü yoldan giderek sonuca ulaşmak mümkündür ama yol erdemli olmalıdır. Biz iyi niyetliyiz Milli takıma 16 cipi kim aldı? Saffet Ulusoy. Neden gerek görüldü böyle bir armağana? Her türlü ödül oyuncularımızın hakkıydı. Bir söz verilmişti. Haluk Ulusoy mu verdi bu sözü? Siyasetçiler de vermişti. İsimlerini verir misiniz? Veremem. Spordan sorumlu Bakan mı? Ondan da yukarıdakiler. Siyasetçiler verdikleri sözü yerine getirmediler ve o sırada deprem oldu. Sonuçta ciplerin tamamını Saffet Ulusoy aldı. Bakan Fikret Ünlü ile neden aranız açık? Böyle demek yanlış. Bizim tarafımızdan bir soğukluk yok. O bizi soğuk buluyorsa bilemem. Biz kurumsal ilişkilerden yanayız. Kendisi bakandır, biz de bağlı bir kuruluş değiliz, özerk bir kuruluşuz. Sizin için "Anadolu kulüplerini sever" diyorlar. Bu doğru değil. Hepsine aynı mesafede olmaya çalışıyoruz. Benim Gaziantepspor Kulübü başkanlığı yapmış olmam nedeniyle böyle söylüyor olabilirler. Fenerbahçe Kulübü yöneticiliğim de var. Sanki Haluk Ulusoy biraz geri planda kalıyor da siz daha çok konuşuyorsunuz... Ben yayın kurulu, icra kurulu başkanıyım. Bu görevler nedeniyle. Hem Haluk Bey ile çok eskiye dayanan bir dostluğumuz var. Ben Haluk Bey adına da konuşabilirim. RTÜK'E ŞİKAYET EDEBİLİRİZ Yayın hakları ihaleleri ve sonrasında hep tartışmalar oluyor... Yayın hakkını alan taraf her dönemde farklı oluyor. Bakın eskiden dost olduklarımız bugün karşımızdalar. Şimdi futbol kulüpleri de bunun böyle olduğunu biliyor. Kanallar bizim üzerimizden horoz dövüşü yapıyor. İhalelerimiz çok büyük rakamlı ihaleler. Hepsi şeffaf. Yayın hakkını alamayan taraf haksız biçimde yanlış ve yersiz bir halde bize saldırıyor. Şimdi siz yayın kuruluşlarıyla olan ilişkinizin her ihaleden sonra değişeceğini söylüyorsunuz. Bugün dostunuz gibi görünenler yarın düşmanınız olur gibi... Öyle. Peki aleyhinizde yayın yapan kuruluşlar haksızsa neden onların bu yayınlarının önüne geçmiyorsunuz? Biz hep iyi niyetle karşıladık. Onlara yayın yetki belgesini veriyoruz. Ama yayın yasak saatlerinde yayın yaparlarsa belgelerini iptal ederiz. Onları RTÜK'e şikayet etme hakkımız da var. Bunu henüz kullanmadık. Elif Ergu |
 |
 |
 |
 |
 |
|||
 |
 |
 |
|