kapat
13.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Medyasoft
 
ERDAL BİLALLAR(ebilallar@sabah.com.tr )

Eyvah yine o taş!

Bütün suç önceki gün Ankara Tandoğan'da havada uçan o ilk taşta!

Bizim nesil; fakültenin camında, polisin kalkanında, mağazanın vitrininde patlayan o taşı 1960'da, 71'de, 80'de de havada uçarken tanımıştı... Tutmak istemiş, tutamamıştı... Copları da taşla birlikte tanımış, unutmamıştı... Bu ayrılmaz ikilinin acısını yıllarca yaşamıştı...

Sözüm hak için yollara dökülen esnafa, işçiye, memura; provokasyonlara alet olmayın, çapulcuları aranıza almayın... Uzatın ellerinizi o taşları havada tutun... Tutun ki; copları da durdurun...

*
Dün de "Yollar yürümekle aşınmaz!" diyenleri yalancı çıkarmak için yüzbinler yürümüştü... Söyleyenler haklı çıktılar... Yollar aşınmadı, ayakkabılar aşındı... Hak için 1 Mayıs'larda Taksim'de toplanılmıştı... Hak alınamadı, yine işçinin arasına karışan bölücüler yüzünden suçsuz insanlar karalandı...

*
O gün olduğu gibi bugün de aynı taşlar, esnafın, işçinin, memurun arasına karışan çupulcuların, bölücülerin, fraksiyonların ellerinde...

Dikkatli olun; tahrip edilen binaları, taşlanan araçları bugün olduğu gibi yarın da anlatamazsınız... Haklı taleplerinizi savunamazsınız... Sizler o karanlık odakların oyuncağı olamazsınız...

Unutmayın!

Kaldırımlardan söküp atılan taşla polisi değil, devleti vurursunuz... Haydi uzatın ellerinizi, taşları havada tutun... Tutun ki; ülkeyi kaosa götürmek isteyen güçleri boğun..

Milletinden korkan vekil ölmüş demektir!
Bazı gazetelerde "Lojmanları satar, milletvekillerini halkın içinde oturmaya mecbur ederseniz, bu halk bizleri öldürür" şeklinde sözleri yayınlanan ve bu nedenle dünkü köşemizde eleştiriye uğrayan MHP İstanbul Milletvekili Mehmet Gül dün telefonla arayarak, "Ben bunları söylemedim... Milletinden korkan bir milletvekili zaten intihar etmiş, ölmüş demektir" dedi.

Peki; bu sözler Gül'e ait değilse nasıl oldu da bazı gazetelerin birinci sayfasında yayınlandı? Mehmet Gül, bunu da anlattı:

"Meclis'te sohbet ediyoruz.. Gazeteciler de yanımıza geldiler... Nasıl ki ordu ve emniyet mensuplarına ait lojmanların satılmasının güvenlik açısından sakıncalı olduğu kabul edilmişse, milletvekili lojmanlarının da aynı gerekçeyle satılmaması gerektiğini ve satılsa bile ciddi bir gelir temin edilmeyeceğini söyledim... Ancak, bu sözlerim yanlış yorumlandı, gazete sayfalarında çarpıtılarak yer aldı..."

Peki; milletvekilleri neden ve kimlerden korkuyor? Gül bunu da yanıtladı:

"Milletvekili milletinden korkmaz... Eğer korkarsa zaten ölmüş demektir... Ancak, Hizbullah'ın öldürdüğü insanların cesetleri toprak altından çıkarılırken, hala hapishanelerdeki bazı güçler emirle insanları ölüm oruçlarına sevk ederken, PKK dağda strateji değişikliği beklerken ve biz milletvekilleri de önemli kararlar alma, kanunlar çıkarma aşamasındayken, mahalle aralarında oturursak suikaste, sabotaja uğrama ihtimalimiz yüksek olur..."

Mehmet Gül'den önce arayan MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt da, Mehmet Gül'ün sözlerine benzer şeyler söyledi ve ardından ekledi: "Ama ben hafta sonları memleketime güven ve huzur içinde gidiyorum Erdal Abi..."

HALKIN SÜTUNU

Okuyun çözüm bulun
*MUŞ'tan Nevzat Daniş, Şekerbank'tan %. faizle aldığı 20 milyar liralık krediye ait faizin yüzde 7'ye çıkarıldığını, ayda ödeyeceği 830 milyon liralık taksitin de böylece 1 milyar 600 milyon liraya fırladığını belirterek, "Şimdi ben ve benim gibi yüzbinler ne yapsın" diye soruyor?

* İSTANBUL'dan Bülent Deniz, sinema fiyatları arasındaki uçuruma dikkati çekerek, "Kadıköy'de 3 milyon lira olan bilet, Bağdat Caddesi'ndeki sinemalarda 6 milyon lira" diyor ve ekliyor: "Belediyeler buna neden seyirci kalıyor?"

*ANTAKYA'dan Ahmet Ateş, Bağ-Kur'un ilaç için devlet hastanelerinin verdiği heyet raporunu kabul etmediğinden yakınarak, "Üniversite'den rapor istiyorlar.. Üniversitenin Bağ-Kur'la anlaşması yok.. Gidersek para isteyecekler" diye yakınıyor...

*İSTANBUL'dan Şenol Karagöz, Petek Gümrük Müşavirliği olarak Aymaksan acentasından aldıkları fotokopi makinesinin arızalandığını, ancak bir haftadır kimsenin gelip bakım yapmadığını söylüyor...

*BİLECİK'ten Ebru Özkan, bir işçi eşi olduğunu belirttikten sonra, "Bize sıfır zam önerenler fedakarlık beklediklerini söylüyor.. Ama aynı fedakarlığı milletvekilleri göstermiyor... Eğer devletin paraya ihtiyacı varsa dışarıya avuç açmasın, bir hesap açılsın, biz verelim" diyor...

* İSTANBUL Maltepe'den Mehmet Uğur Ülgen, kent içi öğretmen atamalarında torpil uygulamasından vazgeçilmesi gerektiğini hatırlatıyor...

*ERZURUM LDP İl Başkanı Ali Yener, İçişleri Bakanı Saadettin Tantan'ı eleştirerek, "Hatalı uygulamalar nedeniyle merkeze alınmayı bekleyen vali sayısının kaç olduğunu" soruyor...

Serbest kürsü

Federasyona bakın!
"Federasyonumuzun 2000-2001 öğretim yılı faaliyet programında bulunan Üniversiteler Futbol Müsabakaları'na katılacak üniversite takımlarına, 3813 sayılı yasa gereği Genel Müdürlüğümüz bütçesinden ödeme yapılamaz.. Bu nedenle, 2000-2001 öğretim yılında yapılması planlanan tüm üniversiteler futbol müsabakaları iptal edilmiştir."

Her şey ne kadar kolay değil mi; "İptal edilmiştir" diye yazıp bitirmişler. Ya gençlerin harcadıkları zaman, derslerinden futbol aşkı yüzünden geri kalmaları, bunları kim geri getirecek? Futbol Federasyonu mu? Jeep parasını bulmak, daha önce hiçbir antrenörlük başarısı bulunmayan Şenol Güneş'e binlerce mark maaş vermek, gençlere ödenek bulmaktan daha kolay olmalı! Zaten üniversite müsabakalarında görev alacak hakem ve personel maaşları da oldukça yüksek? Ne gereği var...

Necmettin Çelikhan

İĞNE
Markette alışveriş yaparken raflardaki yiyecekleri atıştırıyorsak

BİZ ADAM OLMAYIZ

 
Gündemi en çok nereden takip ediyorsunuz?

İnternet Haber Portalları
Günlük Gazete
Televizyon
Radyo

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır