kapat
13.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Medyasoft
 
METİN MÜNİR(mmunir@sabah.com.tr )

Batı'dan taze kredi yok!..

Yeni ekonomik programın açıklanmasına saatler kala Türkiye'nin yardım için başvurduğu zengin batılı ülkelerden herhangi bir taze kredi taahhüdü yok.

Ankara'da batılı kaynaklardanf aldığımız bilgiye göre program açıklanmadan ve hükümetin programı yürütme konusundaki iradesi kesinlikle ortaya çıkmadan, G7'ler diye bilinen gelişmiş batılı ülkeler kanalıyla yeni kredi gelmeyecek. Türkiye'ye Meksika stili bir kredi paketi vermek ne bugün ne de ilerisi için söz konusu değildir.

Ancak kapı tamamen kapalı değil. Eğer hükümet gerekli yapısal reformları çabuk ve inandırıcı bir biçimde yürülüğe koyar ve programı sapmadan uygularsa, yeni krediler için zemin hazırlayabilir.

Bunun anlamı, yeni ekonomik programın; eskisi gibi, hiç olmazsa belli bir süre, sadece Uluslarası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası tarafından sağlanacak kredilerle yürütülecek olması. Bu kredilerin miktarı ise 1999 Aralık ve 2000 Kasım aylarında tespit edilenlerden çok fazla olmayacak.

Bir batılı kaynak bu konuda şunları söyledi: "Türkiye'ye yardım etmek zorundayız çünkü bu bizim de çıkarımızadır. Ne kadar erken yardım edersek yardımın faturasının o kadar küçük olacağını da biliyoruz. Ancak zamanlama konusu çok önemli. Çok acil kredi açmak, parayı pencerden atmaktan farksız olabilir. Çünkü kredileri eskiden yaptıkları gibi memur maaşlarına, cari harcamalara sarfedebilirler. Altı ay sonra yine bir buhranla burun buruna geliriz. Bu defa durumun eskisi gibi olmayacağı konusunda kesinlikle ikna olmalıyız. Ayrıca paranın gelmesinin, bazı koşulların çok sıkı bir şekilde yerine getirilmesine bağlı olduğunu da bilmeniz lazım."

İç piyasada olduğu gibi G7 yardımı konusunda da hükümetin önüne güven engeli dikiliyor.ff

Batı, şubat ayında meydana gelen krizin bir kaza olmadığına, hükümetin reform azminin zayıflamasından kaynaklandığına inanıyor.

Bu iradesizliğin altında yatan neden,fsiyasi yapının ekonomide elde ettiği rantlardan vazgeçmemesi, hâlâ yaygın olan rüşvet ve yolsuzluk.f IMF programında öngörülen yapısal reformların amacı, siyasilerin ellerini devletin cebinden çekmesini sağlayacak setleri koymaktı. Batı bu reformların arkasında duruyor ve durmaya devam edecek.

Bu aşamada Batı'dan yeni kredi taahhütlerinin gelmemesinin iki nedeni var:

1- Hesaplar tamamlanmadığı ve program açıklanmadığı için ne kadar kredi gerektiği ve bu kredinin ne amaçla kullanılacağı belli değil.

2 - Hükümetin geçmiş performansının tutulmamış sözlerle dolu olmasının ve reform yapma iştahının küçük olmasının G7 ülkelerinde yarattığı hayal kırıklığı ve güvensizlik.

Eğer bu iki unsur tatminkâr bir sonuca bağlanmazsa altı ay içerisinde yeniden büyük bir krizle (ve kredi talebiyle) karşılaşılacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Batının çarşamba günkü "esnaf" eylemlerine bakışı da değişik. Batı bu eylemleri, aralarına birkaç bin ekstremist sızmış olsa bile, temelde bir halk protestosu olarak görüyor. Eylemler hükümette reform yapılması amacına dönük, alttan gelen bir baskı olarak algılanıyor. Batı içeriden ve dışarıdan gelen baskıların eninde sonunda hükümeti yapısal reform programını tamamlamaya zorlayacağı yönünde.

 
Gündemi en çok nereden takip ediyorsunuz?

İnternet Haber Portalları
Günlük Gazete
Televizyon
Radyo

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır