kapat
13.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Medyasoft
 
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )

Zararlı inat

Liderler krizin vehametini kavramış görünmüyor. Kabine değişikliği ve sistem reformu taleplerine direnişleri endişe vericidir.

Toplumun büyük çoğunluğu, bu krizden geleceği güven altına alacak köklü bir sistem değişikliği çıkarmak isteğindedir.

Öte yandan iktidar yöneticileri, açıklanması yarına kalan ekonomik programın, her şeyi yoluna sokacağı iyimserliği içindedir.

Başbakan Ecevit, partiler ve seçim yasalarında istenen değişikliklerle krizin arasındaki ilişkiyi anlayamadığını söylüyor..

Başbakan Yardımcısı Bahçeli, kabinede değişiklik isteklerini "dayatma" sayarak karşı çıkıyor ve "surda delik açtırmam" diyor.

Oysa gerçekçi olsalar bu ilişkinin hayati olduğunu göreceklerdir.

Derviş programa kuş da kondursa, değil mi ki Türkiye'yi hak etmediği iki krize toslatan bir kadro "alacaklı gibi" işin başındadır, kimse başarıya inanmayacak, güvenmeyecek ve desteğini vermeyecektir.

Bu kibirli tavır, dış destek de bulamaz.

Dün iki eski dışişleri bakanı, bir panelde bunu açıkça söyledi. Prof. Dr. Emre Gönensay ve Emekli Büyükelçi İlter Türkmen'in mesajları şu noktada birleşti:

"IMF ve Dünya Bankası, şeffaflığın olmadığı ve yolsuzlukların yaşandığı bir ülkeye yardım etmezler. Siyasi sistem değişmedikçe yardımın gelmesi mümkün değil. Rusya'da da böyle oldu. İsraf edilecek parayı vermeye kimsenin niyeti yok.."

Türkiye'deki partiler, devletin parasını diledikleri gibi kullanmak ve yandaşlarını nemalandırmak için iktidar olmak istiyor.

Program, devleti ekonominin dışına çıkarmak ve devlet harcamalarına disiplin ve şeffaflık getirmek amaçlı olacak.

Türkiye'yi batıran bir hükümette ve sistemde değişime razı olmayan bir yönetim halka ve dış dünyaya rağmen ne yapabilir?

Koca bir ülkenin kaderi, mantığı olmayan bir inada feda edilebilir mi?

Ecevit, programı yenilenmiş bir hükümetin uygulayacağını, partiler ve seçim yasalarının değiştirileceğini taahhüt etmelidir.

TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan haklı:

Bu krizde hükümet -halâ bir şans var- ya kahraman olacak ya da siyasi mevta haline gelecektir!

Komplo açıklansın
Başkenti savaş alanına çeviren esnaf eylemi meğer çok ucuz atlatılmış..

Yasa dışı sol örgütler bu eyleme kışkırtıcı rol üstlenen militanlarla katılmışlar. Toplanan görüntülerde şu ana kadar 78 DHKP-C ve 40 TİKKO üyesinin teşhis edildiği bildiriliyor.

Gözaltındaki 131 kişi arasında da yasadışı örgütlerin üyeleri bulunuyor.

Ankara Emniyet Müdürü Kemal İskender dün "Tüyler ürpertici ifadeler var" dedi.

İstanbul ve Ankara'da valilik kararı ile bir ay toplantı ve gösteri yasağı getirildi.

Gösteri hakkı olmayan demokrasi olmaz.

Bu doğru ama, masum kitlelerin rejim düşmanı örgütlerce tuzağa düşürülmesine seyirci kalan devlet de olmaz.

Şimdi polisin kısa zamanda Ankara'daki komployu delilleriyle aydınlığa çıkararak halkı ikna etme borcu vardır.

Aksi halde yönetim, halkın eleştiri hakkını kasten korku salarak askıya almakla suçlanacaktır.

 
Gündemi en çok nereden takip ediyorsunuz?

İnternet Haber Portalları
Günlük Gazete
Televizyon
Radyo

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır