* Çiller: Sizin algıladığınız biçimle, benim ifade etmek istediğim arasında büyük fark var. Sayın Meclis Başkanı seçime bağlı, seçimi öne alan bir yasadan bahsediyor. Halbuki ben Siyasi Partiler Yasası, Seçim Yasası ve parti harcamalarının seçim sathındaki değişikliğinden bahsediyorum.
* İzgi: Efendim öyle birşey demedim.
* Çiller: Seçimle ilgili değil... Seçim olsun veya olmasın Seçim Yasası değişikliğini millet bekliyor. Bu yasaların erken seçim kararıyla ilgili değildir. Özde milletin beklentisidir.
* İzgi: Benim söylediğim sizin milletin yeni bir seçim istediği yönündeki düşüncenizi ele aldım. Seçime gidebilmek için anayasal kurallardan bahsettim. Ama şu getirdiğiniz konu seçimle ilgili değil, erken seçim olsa da olmasa da gündeme gelebilir. Bu konuda herhangi bir beyanda bulunmadım. Benim söylediklerim tam olarak anlaşılmadı veya ben anlatamadım.
* Çiller: Hayır. Biz, "şu yasalar değişsin" diyoruz. Erken seçimi size getiriyor değiliz. Size getirdiğimiz şey şu yasa değişikliğinin olmasın. Yani, "erken seçim olsun mu olmasın mı, hadi bu kararı aldırın" demiyoruz ki. Biz diyoruz ki, "şu yasaları ele alalım, öne alalım"
* İzgi: Bunu her zaman ele alabiliriz.
* Çiller: Tamam. Bu ziyaretin amacı bu sakın yanlış anlaşılmasın.
* İzgi: Bu konular seçimle ilgili değil, her zaman Meclis'te görüşülmesi gereken konulardır. Siz çok güldünüz ama ben sizin dediğinizi anladım. Galiba benim dediğimi siz anlamakta gecikiyorsunuz. Ben bu konulara karşı olma durumunda olması mümkün olmayan birisiyim. TBMM Başkanıyım. Verilin bir teklifi varsa onun gündeme alınması benim görevimdir...
* Çiller: Peki, millet; Meclis Başkanı'nı duydu.
* İzgi: Evet duydu.