kapat
13.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 

Kahraman olun yoksa siyasi mevta olacaksınız


Hükümeti değil programı desteklediklerini belirten patronlar, "Bu programın başarısızlığı hükümetin de başarısızlığıdır. Böyle bir durumda oturdukları koltukları bırakıp gideceklerine söz versinler" dedi
TÜSİAD, ekonomik krizi konuşmak için dün tarihinde ikinci kez olağanüstü toplandı. Son yılların en büyük katılımlı toplantısını gerçekleştiren TÜSİAD üyeleri, kapalı kapılar ardında yaklaşık 3.5 saat boyunca krizi ve hükümetin kabinede yapması gereken revizyonu konuştu. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, hükümetin ayakta kalması için programı desteklemelesinin şart olduğunu belirterek, "Ya kahraman ya da siyasi mevta olacaklar. Bu fırsat onların elinde" dedi.

Özilhan, hükümetin istifasının ülkeyi ekonomik, sosyal ve siyasal açıdan kargaşaya sürükleyeceğini, ancak hükümete yeni bir çehrenin kazandırılmasının da zorunlu olduğunu söyledi. "Kabinede revizyon bir zayıflık göstergesi değil, bir kararlılık göstergesidir" diyen Özilhan, hükümete seslenerek, "Her şeyden önce cesur olun. Cesur olun, çünkü başarısızlık halinde korkunun ecele zaten faydası olmayacaktır" diye belirtti.

Krizin ancak ekonomi, siyaset ve dış politikanın bir bütün olarak ele alınması ile aşılabileceğini belirten Özilhan, şunları söyledi:

REVİZYON ŞART
"Türkiye'de bir yönetim krizi yaşanıyor. Buna yalnızca bizler değil, bütün dünya bu şekilde bakıyor. Güven krizini kalıcı olarak aşmak için yalnızca yeni programla yetinemeyiz. Aklımızı başımıza topladığımızı, bu krizleri yaratan yapıyı değiştirmek üzere masaya yatırdığımızı, krizi bir bütün olarak ekonomimizi yönetme kapasitesine sahip olduğumuzu ve siyasal sistemi kendini yenileyen bir yapıya kavuşturduğumuzu göstermek zorundayız. Bu nedenle kimse bu kriz ortamında siyasal reformlardan söz etmemizi yadırgamasın."

Siyasi desteğin "destek veriyorum" demekle verilmeyeceğine dikkat çeken Özilhan, "Siyasi destek, özelleştirmeleri engellemeyerek, kritik kamu kuruluşlarından elini çekerek, gerekli yasaları parlamentodan hızla çıkararak verilir.

LAFLA İŞ YÜRÜMEZ
Siyasi destek, Türkiye'nin kaderini çizecek bir programı dünya kamuoyuna, üç liderin ve sorumlu bakanın katılımıyla, bizzat Başbakan'ın ağzından açıklayarak verilir. Siyasi destek, lafı dolaştırmadan (Bu programın başarısızlığı hükümetin de başarısızlığıdır, böyle bir durumda bu koltukları bir saniye bile işgal etmeyiz) demekle verilir" şeklinde konuştu.

'Hükümet milliyetçi ama şirketler elden gidiyor'

TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan, hükümetin liberal fakat milliyetçi bir yapıda olduğunu iddia ettiğini belirterek, "Söylemlerinde milliyetçilik vurgusu bu kadar güçlü olan hükümet ortakları, silkinip kendilerine gelmez ve kararlı bir şekilde harekete geçmezlerse, Türkiye'nin fabrikalarının, bankalarının, ticari işletmelerinin yok pahasına yabancılara satılmasına neden olacaklardır" dedi.

IMF ÇUVALLADI
IMF'nin iki krizde de çok ciddi hatalar yaptığına işaret eden Özilhan, IMF'in iki kriz sürecinde de çok ciddi hatalar yaptığını ve yapmaya da devam ettiğini söyledi. Kasım krizi patlak verdiğinde IMF uzmanlarının piyasayı rahatlatacak likiditenin zamanında verilmesine engel olduklarını, adeta Merkez Bankası'nın elini tuttuklarını belirten Özilhan, "Enflasyonu yukarı itecek bir likidite akışı IMF'in prestij kaybına neden olacaktır. Kasım çalkantısı IMF anlaşmasının delinmesiyle durduruldu. Ardından doğru bir yaklaşımla IMF'in Türk Lirasının değer kaybının hızlandırılmasını istedi, bu kez de hükümet siyasi kaygılarla buna direndi. Oysa, akacak kan damarda durmayacak, ikinci dalga Şubat'ta gelecek ve dengeyi kuracaktır. TL'nin yeterince değer kaybettiği halde neden kurların oturmadığını sorarken, "Çünkü, IMF uzmanları bir kez daha sahnededir.

Bu kez de piyasaya döviz vermesin diye Merkez Bankası'nın elini tutmaktadır. Yoksa tek kaygıları batılı bankaların yaklaşan kredi ödemelerini garanti altına almak mıdır?" diye konuştu.

TOPLUMSAL UZLAŞMA
Özilhan, yeni ekonomik programın şekillenmesinde toplumsal uzlaşmaya azami dikkat edilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Toplumsal uzlaşmanın platformu olması gereken ESK'nın bugüne kadar alınan kararların tepkilerini yumuşatmak için olduğunu kaydeden Özilhan, "Konsey'in uzman alt grupların çalışmasına da olanak verecek hale getirilmesi gerek" dedi.

Kimse kabahati IMF'ye yüklemesin
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Muharrem Kayhan, "TÜSİAD'ın bir desteği söz konusu olacaksa, bu bir programın desteklenmesi olacaktır, mevcut hükümetin değil. Programa verilecek bir destek de, ne koşulsuz, ne de vadesiz" dedi. Türkiye'nin ilk kez bu kadar çaresiz kaldığını ifade eden Kayhan, şöyle devam etti: "Kimse kabahati, IMF'ye, Merkez Bankası'na, ya da Hazine'ye yüklemeye kalmasın." Kayhan, IMF'ye sunulacak niyet mektubunun ekonomiye, siyasete, dış politikaya bir bütün olarak yaklaşan, bir paketin kamuoyunun önüne konulması gerektiğini de sözlerine ekledi.

OLAĞANÜSTÜ TOPLANTIYA REKOR KATILIM

Biz de istifa istiyoruz ama...
ToplantIda tartışma yaratan konulardan biri de kabinede revizyon konusuydu. TÜSİAD'ın tabanında ciddi bir kitlenin hükümetin istifa etmesi gerektiğini savunduğu ifade ediliyor. Nitekim TÜSİAD Haysiyet Divanı Başkanı Can Paker de, kişisel görüşünü, "Başka ülkede bu olaylar olsa hükümetin istifa etmekten başka çıkar yolu kalmazdı. Ancak, şu anda hükümetin istifa etmesinin bir şey kazandırmayacağını düşünüyoruz. Çünkü mevcut siyasi yapı ve seçim kanunları yeni alternatiflerin ortaya çıkmasına müsade etmiyor. Toplumun kaosa sürüklenmemesi için bu hükümetin kalması, ancak buna karşılık ekonomik ve siyasi reformların tamamlanmasını istemek durumundayız" şeklinde açıkladı.

* TÜSİAD'ın ikinci kez gerçekleştirdiği olağanüstü YİK toplantısı tarihinin en kalabalık toplantısı oldu. Rahmi Koç'un katılmadığı toplantıda 450 üyenin 250'si hazır bulundu.

* Toplantının öğle yemeği bölümüne davet edilen Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, programının yoğunluğu nedeniyle katılamadı.

* Toplantının tarihi sorun oldu. TÜSİAD aslında ekonomik programın önceki gün açıklanacağını hesap ederek toplantı için dünü uygun bulmuştu. Amaç, programın açıklanmasının hemen ardından sıcağı sıcağına bir değerlendirme yapmak, bunu da büyük bir toplantı ile duyurmaktı. Programın açıklanmasının bugüne alınması bu planı bozdu. Şimdi herkesin gözü program açıklandıktan sonraki ilk iş günü olan Pazartesi'nde.

* TÜSİAD yönetiminin sık sık üzerinde durduğu konu 'hükümete değil, programa' destek vermeleri oldu. Yönetim Kurulu ve YİK Başkanları'nın dışında üyelerin büyük çoğunluğu hükümetin desteklenecek bir tarafının kalmadığı, ancak içinde bulunulan sıkıntılı durumdan kurtulmak için de programdan başka çıkar yol olmadığı yolunda fikiri bildirdi.

* Ecevit yine umut oldu. TÜSİAD üyeleri, Başbakan Bülent Ecevit'in 29 Nisan'daki DSP Genel Kurulu'nda yeniden başkanlığa aday olmayarak tıkanan siyasetin önünü açacağını umuyor. Üyelerin görüşleri ise, 'Ecevit terkar aday olmazsa bu sefer gerçekten heykeli dikilir' yönünde.

* TÜSİAD çalışma gruplarının hazırladığı 6 bildiri de üyelere ve medya mensuplarına dağıtıldı. Raporların yanında, TÜSİAD'ın sponsorluğunu üstlendiği Kamuran Gürün tarafından kaleme alınan 'Ermeni Dosyası' adlı kitap da dağıtıldı.

*TÜSİAD üyeleri Yıldırım Aktürk ile Turgut Yılmaz arasında yaşanan söz düellosu gerginlik yarattı. Aktürk, toplantı çıkışında "Turgut Yılmaz benim burayı kışkırtan ve siyaset yapan bir üslubum olduğunu söyledi. Halbuki kendisi buraları yatıştırıp Ankara'daki bugünkü kadrolara sahip çıkma eğiliminde. Olayları çarpıtarak bir şeyler becermeye çalışıyor. Ama onun kendisi değil ağabeyi de (Mesut Yılmaz) gelse bu işi beceremezler" dedi.

* Toplantıda son sözü alan Yılmaz ise kimsenin sözcülüğünü yapmadığını belirterek, "Daha önce aynı siyasi partiler ve seçim kanunu ile Ankara'ya gidip meclis koridorlarında kaybolan arkadaşların, şimdi eleştirmesini samimi bulmuyorum" dedi.

* DYP eski Milletvekili Sedat Aloğlu ise, TÜSİAD üyeleri içinde İngiltere'de muhalefet tarafından oluşturulan 'gölge kabine' oluşturulmasını teklif etti. Aloğlu, böylece hükümeti eleştirirken daha yapıcı ve tamamlayıcı bir tutum oluşturulacağını savundu.

'Umarım program düş kırıklığı yaratmaz'
* Erkut Yücaoğlu: "Kasım krizinden bu yana hükümette revizyon istiyoruz. Bugün yapılması gerekenlerin aslında bir sene önce yapılması şarttı. TOBB'un açıklamaları kendi yetkilerinde o yüzden ne isterlerse yapabilirler."

* Sedat Aloğlu: "Hükümetin bazı kazalarla karşı karşıya kaldı ve direksiyonda da hükümet bulunuyor. Hükümet hasarları tedavi etmeli ama aynı ekiple olmasını da güç görüyorum."

* Üzeyir Garih: Hükümet, TÜSİAD'ın revizyon çağrısını dikkate almazsa kamuoyunu tatmin edemez. Bence kamuoyunu tatmin etmek en önde gelen görevlerden biridir. Kamuoyunu hiçe saymak bir hükümet için geçerli bir hareket tarzı değildir''

* Bülent Eczacıbaşı: "Programı desteklemenin en iyi yolu hükümet tarafından destek verilmesinin birinci adımı bir kabine revizyonu ile güvenin tazelenmesi olduğu görüşü var TÜSİAD'da. TÜSİAD üyelerinin çoğunluğunun bu yönde düşünüyor. Programın açıklanması birden bire çok şeyin değişeceğine ilişkin beklentiler yaratılıyor. Bunun da zararlı olduğunu düşünüyorum. Ortaya çıkacak düş kırıklığının da ters bir etki yaratmasından endişe ediyorum. Aşırı beklentiler yaratmamaya ve bunları körüklememeye özen gösterelim."

* Mustafa Koç: "Bu revizyon kriz başlar başlamaz hemen yapılsaydı, bu tansiyon çok çabuk düşerdi. Revizyonun neden geciktiğini bilmiyorum. Herhalde içerdeki koalisyon dengesinden dolayı ayak sürüyorlar. Sivil toplum örgütleri bunu söylediler de onun üzerine yaptık durumunda olmasın diye de şimdilik bunu duymamazlıktan geliyorlar."

* Nuri Çolakoğlu: "Hükümetin gerçekten bir güven tazeleyebilmesi için revizyon meselesinin bu noktada çok yararlı olacağını düşünüyorum. Hükümeti destekleyip desteklememe gibi bir durumun söz konusu değil, biz programı destekliyoruz."

Leyla ŞEN-Yusuf DEMİR

 
Gündemi en çok nereden takip ediyorsunuz?

İnternet Haber Portalları
Günlük Gazete
Televizyon
Radyo

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır