kapat
07.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner

Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Garildi
 

Viyana'da bitmeyen vals


Avusturya casusu bir Sırp'ın bizden kahvehaneyi alıp ilk cafe'yi armağan ettiği Viyanalılar, her an vals'te gibi. Tiyatrolara, cafe'lere bile kostümsüz gitmiyorlar
Biz Viyana'nın kapılarına iki defa dayanmışız. O zamanlarda onların da bizim de imparatorluklarımız ve şanlarına yakışır görkemli başkentleri varmış. Biz İstanbul'u, mahvetmeyi daha tam beceremediğimiz tarihi yarımada dışında, çok değiştirmişiz, Viyana ise hâlâ yüzyıllara direniyor.

CAFE'NİN VATANI
Tuna kıyılarındaki şehrin merkezi, Stephan kilisesi ile süslü meydan. Eski şehri saran Ringstrasse'nin üzeri saraylar, kiliseler, opera, tiyatro ve anıtlar ile dolu. Hofburg, Schönbrunn ile Belvedere ise saray meraklılarının görmesi gereken yazlık saraylar. İmparatorluk döneminin ihtişamını yaşamak isteyenler, opera veya tiyatroya gidebilir. Avusturyalıların kenar mahallelerdeki tiyatrolara bile giderken koyu renkli kostümlerini giyip, kravatlarını taktıklarını hatırlamakta yarar var. Bu şehrin insanlarının kalitelerini kaybetmemek için çok yoğun bir uğraşları var. Eğer Viyana'ya giderseniz, eski şehri fayton ile gezmek iyi bir fikir. Caddeleri süsleyen sayısız cafe, güzel havalarda dışarıda oturan şık hanımefendi ve beyefendileri ile Viyana'nın ayrılmaz bir parçası. Viyana dünyaya cafe kültürünü yayan şehir. Cafe'ler 1683 Viyana kuşatmasında Avusturyalılar adına casusluk yapan Kolschinzky adlı bir Sırp'ın buluşu. Biz kuşatmayı kaldırıp geri çekilince, çok iyi Türkçe bildiği için aramıza kolayca girip çıkan bu zat, geride bıraktığımız kahveleri alıp Viyana'nın ilk kahvehanesini, yani cafe'sini açmış.

BİRA VE ŞARAP
Viyana'da yemek denilince ise akla Schnitzel geliyor. Siz adet yerini bulsun diye bir Schnitzel yiyin, fakat Zwiebelrostbraten istemeyi de ihmal etmeyin. Koyu kahverengi sos ve soğan dilimleri ile örtülü bir et. Yanında bira içmek istiyorsanız Gösser önerilir. Avusturya'nın bir şarap ülkesi olduğunu da unutmamak gerekir. Grinzing mahallesinde yer alan restoranlar, bu beyaz şarapların tadımı için ideal.

Viyana ile aramızda eski imparatorluklardan doğan tam sekiz ülke var. Viyana'ya Orient Express'in lüks vagonları yerine, uçak ile de gidiliyor. THY'nin her gün seferi var. Gidiş dönüş 417 dolar. Tel: 0 212 663 63 63.

Adını pastadan alan otel
Viyana'nın belki en ünlü oteli Hotel Sacher. İşin garip tarafı ise aslında son derece şık olan bu oteli dünya çapında üne kavuşturan şeyin bir pasta olması. Otelin kurucusu Franz Sacher aynı zamanda ünlü Sachertorte'nin mucidi. Çikolatalı bu pastayı Viyana'nın her köşesinde yiyebilirsiniz, ama sanki Hotel Sacher'de yemek biraz daha keyifli. Sachertorte'yi Hotel Sacher'de yiyip, başka bir otelde kalmak istiyorsanız, Bristol ve Imperial klasik Viyana otellerinin iyi örnekleri. Rasumofskygasse'deki Steirereck, binlerce şişe şarabın yattığı mahzenleri ve kusursuz servis eşliğindeki nefis yemekleri ile unutulmayacak bir restoran. Tek dezavantajı yemek fiyatlarının neredeyse üç günlük bir Viyana-Budapeşte turu ile aynı olması.

Teoman Ünal

 
İstanbul 2008 Olimpiyat Oyunlarına seçilebilicek mi?

Kesinlikle Evet. En güçlü aday İstanbul ve bu sefer seçilecek.
Hayır. Rakip ülkeler daha üstün özelliklere sahip İstanbul yine yenilecek.
İstanbul başarılı olabilir ama Uluslararası Olimpiyat Komitesi İstanbul'u seçmeyecek.

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır