kapat
01.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

Kangurum

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansinvest
 
ABDURRAHMAN YILDIRIM(yildirim@sabah.com.tr )

Arsa ve borsa dönemi

Krizin iyice derinleştiği mart ayını geride bıraktık. Henüz enflasyon rakamları açıklanmadı. Ancak Reuters'in yaptığı anket tüketici fiyatlarının yüzde 8-12 arasında artabileceğini ortaya koyuyor. Çok az sayıda yatırım aracının bu oranın üzerine çıkabildiğini görüyoruz. Aybaşında alınan döviz bile kazandırabilmiş değil. Çünkü dalgalanıyor. Geçen aysonu değerinin yüksek oluşundan dolayı bu ay sonunda dolar yüzde 8 arttı. Ancak geride bıraktığımız haftanın bir gününde yüzde 10 kazandırdığını da biliyoruz. Borsaya bakınca haftanın ilk dört gününde yüzde 14 düştükten sonra son gün yüzde 12 yükseldi. Mart ayının tümünde ise borsa yüzde 8.75 geriledi.

* Devalüasyon beceriksizliği- Borsanın devalüasyon oranı kadar yukarı gidebileceğini tahmin ediyorduk. En azından aylık bazda bu gerçekleşmiş değil. Ancak ortada doğru dürüst bir devalüasyon da yok. Yani Ankara bir devalüasyon yapmayı bile, henüz becerebilmiş değil. Serbest piyasa kuru üzerinden dolar 685 bin liradan hafta sonu 1 milyon 55 bin liraya yükseldi ve yüzde 55 devalüe oldu. Buna karşılık, kurdaki büyük belirsizlik sürüyor. Hâlâ bir kesim 850 bin liralık dolar kurunun gerçekleşmesini bekliyor. Bankalara döviz kağıtları verildiğinde bunun hemen olabileceği ni ve Merkez Bankası'nın yılsonu 1.072 bin liralık dolar kuru hedefinin (böyle bir hedef belirlenmiş) gerçekleşebileceğini bekleyenler var. Başka bir uçta da, bugüne kadar programa inanan aldatılmışlar var. Parasını bankadan çekip yastık altına götürenlerin varlığını kimse inkâr etmiyor. Güvenlik şirketleri full-time çalışıyor, kasa satışları yine patladı.

* Bonocuların riski- 20 Mart tarihindeki 98 günlük bonolardan alanların bile karlı çıkması zora girdi. Bir kere ihaleden beri geçen zamanda devalüasyon kadar kazanamadılar.

Mart ayı enflasyon tahminine bakılırsa onun üzerinde reel bir kazanç yok. Şimdiye kadar sadece ihaleye interbank'tan kendini fonlayarak katılanlar zarar etmedi. Ancak karları faizlerin düşmesi ile iyice azaldı.

* Bunalım günleri- Eğilimlerin bu kadar sert ve büyük olduğu bir dönemde mali piyasalarda yatırım da çok riskli. Belirsizlikler çok fazla.

Bu nedenle dövizin fiyatı artarken malların fiyatı düşüyor. Hisse senetleri ucuzluyor. Çoğunluk ev ve arsasını satarak mümkünse faizde, dövizde değerlendirmek istiyor. Yine büyük çoğunluk harcama yapmak istemiyor. Yeni yatırım yapmak, bir şirkete olmak, yeni bir ev yaptırmak, daire veya arazi almak, giysi almak istemiyor. Hatta imkânı olanlardan bazıları Türkiye'yi bile terketmeyi düşünüyor. Toplumun ve para sahiplerinin psikolojisi bu durumda.

* Dövizin rahatlığı- Krizin kamu bankalarından başlayarak çözüleceği konusunda konsensüs sağlandığı ve bunun için de banknot matbaasına müracaat edileceği, kurun dalgalanmaya bırakıldığı, krizin siyasi bir krize dönüştüğü bir dönemde dövizde olmak bir güvence.

Bunun dışında gecelik mevduat veya repoda kalanlar mart ayı içinde dövize geçme olanaklarını kullanabildilerse en kârlı çıkanlar oldular. Bundan sonra da bu tür fırsatlar çıkabilir.

* Hisse senedi seçeneği- Kriz döneminin en iyi stratejisi nakitte kalmaktır. Ancak bu nakit de bir gün kullanılmak içindir. Gelinen aşamada bono ve mevduat faizleri cazip değil. Bunun için de geçen hafta ikinci devalüasyon dalgasını yaşadık. Ancak borsada fiyatlar tarihi alt düzeylerinde. Elbette içlerinde bu büyük krizde batmış ama henüz ortaya çıkmayan ve batacak şirketler var. Dikkatli seçimle hisselerden bir sepet oluşturarak borsaya yatırım cazip olabilir. Belki krizin biraz daha derinleşeceği varsayımına göre alımı kademeli yapmak da bir yöntem olabilir. Ancak ne olursa olsun, bu düzeylerden hisse senetlerine yapılacak yatırım önümüzdeki dönem en iyi getiriyi sağlamaya aday.

* Gayrimenkul seçeneği - Borsa yatırımına benzer bir yatırım olan gayrimenkul de önümüzdeki dönemiçin cazip. Çünkü bir mal ucuzken alınır.

Hem şirketler hem de gayrimenkul gibi reel ve uzun vadeli yatırımlar, yatırımcısını enflasyondan da, devalüasyonda da, konsolidasyonda da, monetizasyondan da korur. Uzun vadede her şeyden korur.

Asıl kazanç herkes kaçarken ve satmak isterken, alım yapmakla mümkün.

* Sonuç- "Cesaret hiç korkmamak değil, korkuya rağmen bir şeyler yapabilmektir" Napolyon

 
Sabahonline'nın değişen tasarımını nasıl buldunuz?

Eskisine göre çok beğendim
Eskisi daha iyiydi
Farketmez

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır