kapat
01.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

Kangurum

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansinvest
 
HINCAL ULUÇ(uluch@sabah.com.tr )

Satılık köpek yavruları..

Bu öyküyü aylar önce bu köşede okumuş olmalısınız.. Yeniden okunacak kadar güzel.. Hem o zaman okumamış olanlar da vardır aranızda nasılsa..

***

Bir dükkan sahibi dükkanının vitrinine üzerinde Satılık Köpek yavruları yazan bir tabela asarken, yanında küçük bir erkek çocuğu belirdi.

"Köpek yavrularını kaça satıyorsunuz?" diye sordu.

Adam çocuğa yavruların en az 50 dolar ettiğini söyledi.

Çocuk elini cebine attı, biraz bozuk para çıkardı, dükkan sahibine bakıp "İki dolar otuzbeş sentim var. Onlara bakabilir miyim?" dedi.

Dükkan sahibi çocuğa gülümsedi ve bir ıslık çaldı. Lady adlı bir köpek dükkanın içindeki kulübesinden çıkıp onlara doğru koşmaya başladı. Arkasında beş tane küçük yün yumağı vardı.Yavrulardan biri, diğerlerinin gerisinden topallayarak geliyordu. Bu küçük çocuğun hemen dikkatini çekti.

"Bu yavrunun nesi var?"

Dükkan sahibi "Veterinerin dediğine göre, kalçasında bir kemik eksikmiş" diye yanıt verdi. "Hep böyle topallayacakmış."

Küçük çocuk hemen, "Onu almak istiyorum" dedi.

Dükkan sahibi "Sahi mi?.. O yavruyu gerçekten istiyorsan sana bedava verebilirim" dedi.

Çocuk dükkan sahibine yaklaştı ve öfkeyle "Onu bana bedava vermenizi istemiyorum. Bu yavru da diğer yavrular kadar değerli. Fiyatı neyse size ödeyeceğim. Şimdi size iki dolar otuz beş sent vereceğim, kalan parayı da ayda elli sent, elli sent ödeyeceğim!" dedi

Dükkan sahibi "O sakat yavruyu ne yapacaksın? O hiçbir zaman diğer köpekler gibi koşup, oynayamayacak" dedi.

Küçük çocuk pantolonunun paçasını yukarı kaldırdı ve iki çelik bağla desteklenmiş eğri sol bacağını gösterdi.

"Ben de pek koşamıyorum" dedi. "Bu yavrunun da kendini anlayacak birine ihtiyacı var."

***

Şimdi bu öykünün devamı geçti elime.. "Satılık Köpek Yavruları" adlı bir kitapta.. Yeni çıktı.. Tavuk Suyuna Çorba serisinden.. Birinci öyküyü, bu sebeble, yani bir hatırlatma olsun için yeniden köşeme aldım zaten.. Bu kitabı da fevkalade zevk ve keyifle okuyacak, okutacaksınız merak etmeyin..

Buyrun enaz ilki kadar güzel devamı..

***

Yavru köpek sevgisi
Son dört aydır bacağına çelik bağ takan küçük çocuk, evinin ön kapısından içeri, kucağında yeni aldığı köpek yavrusuyla girdi. Köpeğin kalçasında bir kemik eksikti ve yavru yere bırakıldığında ciddi biçimde topallıyordu.

Çocuk kendi durumundan ümitsizdi. Ama yanında yeni arkadaşıyla umutları canlanmış ve yepyeni bir çoşkuyla dolmuştu.

Ertesi gün çocuk ve annesi küçük köpeğe nasıl yardım edebileceklerini öğrenmek için bir veterinere gittiler. Veteriner, çocuğa eğer her sabah yavru köpeğin bacağına masaj yapar, sonra da onu en az iki kilometre yürütürse, o zaman kalçasındaki kasların güçleneceğini, yavrunun artık acı çekmeyeceğini ve daha az topallayacağını anlattı.

Yavru köpeğin yürürken rahatsızlığını inleyerek ve havlayarak belli etmesine ve çocuğun da kendi bacak bağından acı ve zorluk çekmesine karşın, programı iki ay sabırla sürdürdüler.

Üçüncü ay, artık her sabah okuldan önce beş kilometre yürüyorlardı ve artık ikisi de yürürken acı duymuyordu.

Bir Cumartesi sabahı çalışmadan dönerken çalıların arasından önlerine bir kedi çıktı ve köpeği korkuttu. Tasmasından kurtulan köpek hızla caddeye seğirtti. Hızla gelen bir kamyon köpeğe yaklaşırken çocuk da caddeye fırladı, köpeğini yakalamak istedi ama yolun kenarına yuvarlandı. Geç kalmıştı. Kamyon köpeğe çarpmıştı köpeğin ağzından kan geliyordu çocuk köpeğine sarılmış ağlarken kendi bacağındaki bağın çıkmış olduğunu gördü. Kendisi için üzülecek zamanı yoktu. Hemen ayağa kalktı, köpeğini kucağına aldı ve eve doğru yola koyuldu. Köpek küçük küçük havlayarak çocuğa umut veriyor ve onun heyecan içinde elinden geldiğince hızlı koşmasına neden oluyordu.

Annesi onu ve acı çeken köpeğini hemen hayvan hastanesine götürdü. Anne oğul merak içinde köpeğin ameliyatı atlatıp atlatmadığını öğrenmek için beklerken çocuk hem de çelik bağları gevşemişken şimdi nasıl olup da hızlı hızlı yürüyebildiğini ve koşabildiğini sordu

Annesi şöyle dedi: "Sende osteomiyelit vardı. Bu bir kemik hastalığıdır. Bu hastalık bacağını zayıflattı ve sakat bıraktı, bu nedenle de topallıyor ve acı çekiyordun. Bacağındaki çelik bağ destek içindi. Eğer acıya ve saatlerce sürecek tedavilere dayanmaya razı olsaydın, bu geçecekti. İlaçlara iyi cevap verdin, ama fizik tedaviye her zaman karşı koydun. Baban ve ben ne yapacağımızı bilemiyorduk. Doktorlar bize bacağını yitirmek üzere olduğunu söylediler. Sonra eve köpek yavrusunu getirdin. Sanki onun gereksinmelerini anlıyor gibiydin sen ona yardım ederken aslında büyümek ve güçlenmek için kendine yardım ediyordun."

Tam bu sırada ameliyathanenin kapısı ağır ağır açıldı. Veteriner yüzünde bir gülümsemeyle dışarı çıktı. "Köpeğiniz iyileşecek" dedi.

Çocuk insanın verirken, aslında aldığını öğrendi.

Vermek almaktan daha kutsaldı.

Hakan&Utku'dan tatil keyfi...

Olmayası 1 Nisan şakaları
Bugün 1 Nisan, stres oluyor insan. Zira kimsenin şaka çekecek hali yok. Siz siz olun, bugün içinizdeki şaka canavarına dur deyin. Dolduruşa gelip de çevrenizdekilere şaka yapmaya falan kalkmayın. Hele şimdi okuyacağınız şakaları yapmayı aklınızdan bile geçirmeyin.

***

-Yaşadın abi Biri Bizi Gözetliyor'un yenisi sizin evde çekiliyormuş. Show TV dün gece sizin yatak odasını canlı yayından vermiş.Yenge senden daha çok puan almış.

-Kemal Derviş Başbakanlık binasının kapısına bir not bırakıp Amerika'ya gitmiş. Kağıtta "Sarhoştum aydım, ben bu işten caydım" yazılıymış.

-İnter, Galatasaray'ın tamamıyla anlaşmış ama bu haber gizleniyormuş. Futbolcuların tamamını aldığı için Galatasaray yönetimi bir de grup indirimi yapmış. Ah şu parasızlığın gözü kör olsun be..

-Abi başın sağolsun çok uzak bi fabrikatör akraban ölmüş. Tüm borçlarını sana bırakmış.

-Yandın oğlum. Senin çalıştığın reklam ajansı DYP ile anlaşmış. Üstelik işi senin metin yazarı olduğun gruba vermişler.

-Van Damme burada beraber olduğu hatunlardan bel soğukluğu kapınca "Türkler çok soğuk insanlar, 2008 için favorim Toronto" demiş.

-Biri bizi Gözetliyor'da Murat'ın şirketin adamı olduğu doğruymuş. Dahası da var Melih Derin Devletin, Eray Mossad'ın, Melike de CIA'in adamıymış. Yakında Özel Timler eve baskın düzenleyecekmiş. Operasyonu evden kovulan Esra ile Hülya yönetecekmiş.

-Derin nefes al sana bi şey söyliycem. CNN alt yazı geçmiş. Amerikalı bilim adamları oksijenin de kanser yaptığını açıklamışlar.

-Banu Alkan şan hocası olarak seni tutmayı düşünüyormuş.

-Reha Muhtar bugüne kadar sorduğu tüm soruları bir kitapta toplamış.Yakında merkezi sistemle hepimizi imtihan edecekmiş.

-Dün sahte diye yırttığın Picasso gerçekmiş.

-Fenerbahçe'ye 5 yerli oynatma zorunluluğu getirilmiş.

-Bülent Ecevit ve Süleyman Demirel kendilerini klonlatmaya karar vermişler. Amerikalı bilim adamları ile görüşüyorlarmış.

-Türkiye genelinde yapılan son kamuoyu araştırmasına göre şimdi seçim olsa Tansu Çiller yüzde 45 oyla tek başına iktidar oluyormuş.

-Abi duydun mu Kemal Derviş ölmüş her çaldığı kapıdan "Allah versin, gencecik ülkesiniz çalışsanıza" cevabını almaktan bıkınca Japonlar gibi harakiri yapmış.

Pazar neşesi
Pazar Neşemiz Los Angeles'ten, Kazım'dan..

Efendim hani bizim o ünlü sarışın var ya.. Kolejin ana okulunda sekreter olarak işe başlamış.. Bir öğle paydosunda bakmış lise sonlar arasında bir sınıf maçı var.. Biraz vakit geçirmek, biraz da eğlenmek için oraya doğru yürümüş..

Bakmış, tribünlerde öğrenciler ikiye ayrılmış, coşku ile takımlarını teşvik ediyorlar.. Ortada bir yığın delikanlı bir topun peşinde koşuyor..

Bakmaya devam etmiş.. Ne görsün, bu cümbüşün ortasında, bir yakışıklı delikanlı.. Tek başına dikilip duruyor. Ne tribündeki coşkuya katılıyor, ne topun peşinde koşuyor.. Yalnız.. Mahzun..

"İşte av" demiş içinden, gözleri parlarken.. Yaklaşmış delikanlının yanına..

"Senine arkadaş olabilir miyiz" diye sormuş.. Delikanlı hafif şaşkın, hafif tereddütlü.. "Oluuur!.." demiş sonunda..

Sarışın en önemli adımı attığını düşünüp, sohbeti ilerletmek istemiş:

"Bu kalabalığın içinde niye tek başına dikilip duruyorsun?.."

"Çünkü" demiş, delikanlı.. "Allah kahretsin.. Ben kaleciyim!.."

EĞER
..bir ünlünün şarkı söylemesini önlemeniz mümkün olsaydı, kimi sustururdunuz?.

..peki ya birinin susmasını sağlayabilseniz, kimin ses tellerini aldırırdınız?. (Benimkileri mi?.. Ayıp oluyor ama..)

..Seksüel eylemleri bir şahit önünde gerçekleştirmek zorunda olan Adnan Hocacılardan olsanız, kimi şahit seçerdiniz?..

 
Sabahonline'nın değişen tasarımını nasıl buldunuz?

Eskisine göre çok beğendim
Eskisi daha iyiydi
Farketmez

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır