Kutlu dönence...

Günün dizesi: "Cep delik, cepken delik, Kevgir misin be kardeşlik" mi olmalı?

Yoksa: "Her mihnet kabulüm, yeter ki gün eksilmesin penceremden" mi?

Bunun için çok şükür ki, ne ihale düzenlemeye gerek var, ne de yarışma...

Toplumsal ortak akıl ve görünmez gönül elleri doğru dizeyi bulup halkın gönlüne yerleştirecektir.

***

Evet bugün "Dünya Şiir Günü".

"Şiirin de günü mü olurmuş? Zaten tek eksiğimiz oydu!" diyenlerin gazabının, tez zamanda sönmesi dileğiyle, şiir düşünenlere, şiir hissedenlere Şiir Günü kutlu olsun.

Bugün aslında, şiir gibi bir gün!

Bugün 21 Mart.

Bugün güneş bir dönenceden çıkıyor, yeni bir dönenceye giriyor. Kış resmen bitiyor, ilkbahar başlıyor.

Eski zamanlarda bugünün yılbaşı sayılması ve kutlanması da bu yüzden.

Nevruz o günlerin armağanı.

Zaten "yeni gün" anlamına geliyor. Terörün "yeni gün"lere lekeler sürdüğü günler geride kaldı. Lekeleri örtmek için dönemin cumhurbaşkanları, başbakan veya yardımcıları kırlarda ateşli törenlerde, demir dövmek zorunda kalıyorlardı. Nevruz şimdi kendi ölçüleri içinde, havaya, suya, toprağa, düşen cemreler ya da hıdrellezler gibi daha çok halkın gönlünde kutlanıyor.

***

Başbakan'ı şiir yazan ve üstelik şiiri de yozlaşmış politikalardan önde ve önemli tutan bir ülkede, şiir günü elbette kutlanmalı ve kutlanacak.

Gerçi ozanı, aşığı eksik olmadığı halde, Şiir Günü TBMM'de hiçbir milletvekilinin aklına gelmedi. Gündem dışı bir konuşmayla gündeme taşınamadı.

Acaba Sayın Başbakan'a da İçtüzük gereği yanıt hakkı doğar, diye mi korkuldu?

Siyaset bu, kimbilir?

Meclis'e taşınmasa da halkın gündeminde şiir hep var, olmalı ve olacak.

Şiir sevmek, şiire yakın olmak; yaşamla kucaklaşmak için de sıkıntıları aşabilmek için de şart. Şiirsiz yaşamak, yaşamın da şiirsizleşmesi demek. Zaten, Sayın Başbakan'ın şiire boş verenlere, şiiri boş görenlere söyleyeceği birkaç çift sözü var, zamana ve zemine, uygun mu uygun:

- "Lao Tsu'nun dediği gibi, 'olandan kâr gelir /olmayandan yarar' çünkü yine Lao Tsu'nun dediği gibi, 'bir testi yaparsın / çamurdan / içindeki boşluktur / onu yararlı kılan'.

Şiirin boşluğu da bu türden bir boşluktur. Yararlı boşluktur. İnsanlar -hele siyaset adamları- böylesi yararlı bir 'boşluk' bırakmazlarsa yaşamlarında, tüm yaşamları toplumsal işlevleriyle dolu olsa bile yararsız olabilirler. (...) Savaşlar da kişinin veya toplumun kendinde verilir aslında. Her savaş görünürde dışa dönüktür. Her savaş kişilerin veya toplumların kendi içlerinde kazanılır ya da yitirilir. Bir savaşı karşınızdakine karşı kazanabilmek için ilkin kendi içinizde kazanmanız gerekir. Yalnız dış güçlere karşı savaşılarak kazanılmış bir kurtuluş savaşı yoktur. Savaş önce kişilerin kafasında yüreğinde kazanılır. (...)

Bunu başarabilmek için ille şiir yazmak gerekmez. Ama şiir böyle düşünebilmeyi özellikle kolaylaştırır." Şiir Günü'müz, Nevruz'umuz, ve Odalar Birliği'nin gazetelerde ilan ettiği Yeni Kurtuluş Savaşı'mız kutlu olsun.