kapat

11.08.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Arbeta
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Lanetli gemi
Tarih: Şubat 1942. Naziler'den kaçan 778 Yahudi'yi taşıyan Struma adlı gemi İstanbul Boğazı açıklarında torpilleniyor.

Gemiden sadece bir kişi kurtuluyor... Bugünlerde Greg Buxton adlı bir İngiliz batığa dalmak ve bir belgesel hazırlamak için harekete geçmiş durumda. Bütün izinleri tamam gözüküyor ama Ankara izin vermiyor

İkinci Dünya Savaşı'nın karanlık kalan bir yüzü daha ortaya çıkıyor. 1942'de Nazi zulmünden kaçmayı başaran 778 Yahudi'yi taşıyan Struma adlı gemi Filistin'e ulaşmak umuduyla Karadeniz'e açılır. Bir süre sonra gemi Türkiye'ye gelir. Boğazlar'dan geçip Ege'ye açılacaktır. Ancak Türk hükümeti uluslararası baskılar yüzünden zor durumdadır. Neticede gemi geri gönderilir ve bir Rus denizaltısı tarafından batırılır. Gemiden sadece bir kişi kurtulabilir.

Şimdi ölen Yahudiler'in torunlarının girişimiyle batığa dalış düzenleniyor ve görüntülenmek isteniyor. 3 Eylül'de de denizde ölenlerin aile ve yakınlarının katılacağı bir tören düzenlenmesi planlanıyor. Ekibin başında ise Greg Buxton adlı bir İngiliz var. Buxton, dedesi ve anneannesinin öldüğü kazanın hikayesini 83 yaşındaki babası Michail'den dinlemiş ve çok etkilenmiş. Her şeyini satıp profesyonel dalgıçlardan bir ekip kurmuş ve Washington'daki Soykırım Müzesi'nin de maddi desteğiyle, batığı gün ışığına çıkarma projesini üstlenmiş.

Batığın yer tespiti 7 Ağustos günü başladı. İlk dalışın ise 19 Ağustos günü yapılması bekleniyor. Ancak her şey planlandığı gibi giderken, Ankara'dan batığa dalış izni verilmeyeceği yolunda açıklamalar geldi. Buxton, bütün makamlardan gerekli izinler alınmışken, Türk Devleti'nin son dakikada çark etmesini, "Ankara herhalde II. Dünya Savaşı sırasında meydana gelen bu dramın gün ışığına çıkarılmasının uluslararası platformda kendisini şu sıra zor duruma düşüreceği görüşünde" diye yorumluyor.

Struma'nın dramı New York Times'da da haber oldu. İşte İngiliz yetkililerin Yahudiler'i kabul etmemesi ve Türkler'in de "savaşa gireriz" korkusuyla geri çevirdikleri geminin acıklı hikayesi:

1941 yılınının Aralık ayı başlarında, toplama kamplarından kaçmayı başaran yüzlerce Yahudi, adambaşı bin dolar ödeyerek Romanya Bükreş'ten bir sığır trenine binip iki gün aç susuz süren bir yolculuktan sonra, Romanya'nın Karadeniz kıyısına ulaşbaşı bin dolar ödeyerek kendilerini Filistin'e götürecek Struma gemisini kiraladılar. Struma son derece eski ve tehlikeli bir gemiydi.

11 Aralık 1941'de Constanza limanını terk etmeden önce, Romen polisi gemideki ne kadar değerli eşya varsa hepsine el koydu. Gemi limandan ayrılır ayrılmaz ise makineleri stop etti. Yolcular kaptana gemiyi tamir etmesi karşılığında ellerinde kalan son değerli eşyaları olan evlilik yüzüklerini kendi aralarında toplayıp verdiler.

İyi onarılamadan hareket eden gemi, Karadeniz'de üç gün yol aldıktan sonra tekrar bozuldu. Ve Türk römorkörler tarafından İstanbul'a çekildi.

Ancak Türk polisi, inenler burada kalırlar korkusuyla yolcuları gemide tuttu. Geçen sürede İngiliz ve Türk yetkililer, yolcuları ne yapacakları konusunda tartışmaya başladılar. Yolcuların günde sadece bir saat için güverteye çıkmalarına izin veriliyordu.

O dönemde Filistin'in kontrolünü elinde bulunduran İngiliz hükümeti, bölgeye daha fazla mülteci almayacağını bildirdi. Filistin'e Struma gemisinden yalnızca ülkeye giriş vizesi olan üç kişi gidebildi.

Bu arada geminin İstanbul'da olduğu haberi halkın arasında yayıldı. 800 kadar Yahudi'nin durumunun çok ağır olduğu, dışkılarının arasında uyudukları, çöplerde buldukları şeyleri yedikleri haberleri geliyordu.

İstanbullu Yahudiler seferber olup, yolculara yiyecek içecek yardımı yaptılar. Ayrıca, ünlü iş adamı Vehbi Koç, bir dernekle iş birliği yaparak gemiden dört kişilik bir aileyi gizlice kaçırmayı başardı.

II. Dünya Savaşı'nda tarafsız kalmak isteyen ve başka mülteciler için bir sığınak haline gelmek istemeyen Türk Hükümeti gemiyi, gelişinden 70 gün sonra, 23 Şubat 1942'de Karadeniz'in boğaz girişine "geminin makinaları bozuk olduğu halde" götürüp bıraktı.

Ve Struma kaderine terkedildi.
Yolcular geminin etrafına üstünde İngilizce ve İbranice "Bizi kurtarın" yazılı pankartlar astılar. Kıyıdan 12 ila 17 kilometre açıkta, nereden ve nasıl geldiği belli olmayan bir Rus denizaltısı ise bilinmeyen bir sebeple bu sivil gemiyi torpilleyip batırdı.

O dönemde 19 yaşında olan ve kız arkadaşıyla gemide yolculuk eden David Stoiler'in söylediklerine göre patlamadan sonra kıyıdan hiçbir kurtarma ekibi gelmedi. Stoiler ise daha sonra ölen bir Bulgar miço ile beraber bir kütük parçasına tutunarak hayatta kalmayı başardı. İfadesine göre denizin üzeri insan kaynıyordu. Birçoğu hayattaydı. Ancak yardım 20 saat sonra geldi. Kurtarılan tek kişi Stoiler oldu. Patlamada 103 çocuk, 269 kadın ve 406 erkek hayatını kaybetti. Stoiler bugün 77 yaşında ve hala hayatta.

Greg Buxton ise iki yıl önce, orada ölenlerin anısına, batırılan gemiyi bulmaya karar verdi. Vehbi Koç müzesinin yöneticisi Selçuk Kolay'ın yürüttüğü araştırmanın arkeolojik kazı kısmıyla Neil Dobson ilgileniyor. Ancak ayın 7'sinde başlayan çalışmalarda öncelikle batan geminin 75-90 metre derinlikte olduğu tahmin edilen enkazının yerinin tesbit edilmesi gerekiyor. Ne var ki bu derinlikte bir enkaz için 12'si profesyonel 6'sı yardımcı olmak üzere enkaz temizlemede uzman toplam 18 dalgıç kullanılacak. Çalışmalar için Koç ailesi ayrıca MV Saros gemisini de verecek. Belgesel hazırlandıktan sonra Kanada televizyonunda yayınlanacak.

Fakat Ankara'daki yetkililer son anda izin vermekten vazgeçince bütün planlar tehlikeye girdi. Projenin normal seyrinde devam etmesi halinde 19 Ağustos tarihinde dalgıçların dalacağını belirten Buxton, Türk yetkiler izin verse de vermese de 3 Eylül tarihinde, 1942'de ölen 778 Struma yolcusu için anma töreninin yapılacağını söyledi. Türk yetkililer ise, Türk sularından çıkar çıkmaz Ruslar tarafından esrarengiz bir biçimde batırılan Struma'nın enkazının araştırılmasına onay vermekten neden vazgeçtikleri konusunda bir açıklama yapmaktan kaçınıyorlar.


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır