Benim bildiğim Zincirlikuyu Mezarlığı İstanbul'un en modern ve en büyük mezarlığıdır. Oradan yer almak için millet kuyruğa girerdi. Arada bir yolumuz düştüğünde mermer işlemeli, zarif görünüşlü mezarları seyrederdim. Tabii yine cenazemiz olduğu zaman oralara gidiyoruz. Ama normal yollardaki görüntü ile kenar köşe tarafları arasında çok fark var.
Nitekim son zamanlarda ünlü Zincirlikuyu Mezarlığı, Gültepe ve Çeliktepe'de yaşayanlardan bir kısmının sayfiyesi olmuş... Özellikle haftasonlarında orada oturan vatandaşlar eş, dost toplanıp, Zincirlikuyu'ya gelip, piknik yapıyorlar. Çocuklar top oynuyor, kaykay yapıyor, anneler mezarlığın orta yerindeki bir avuç yeşillikte yemek hazırlığı yaparken, evin reisi de mangal yapmakla meşgul...
Diyeceksiniz ki, olur mu böyle şey!... Olur olur, bal gibi olur. Hadi bırakalım işin manevi tarafını da, bu böyle giderse ileride teyp çalıp, rakı içip, göbek atmaklar da başlayacak!... Hatta halay çekenler de olabilir. Çünkü güvenlik diye bir şey kalmamış. Bekçiler temizlik kadrosunda olduklarından, gerekli araç ve teçhizatları bulunmadığından, caydırıcı olamıyorlar. Zaten hatırlayacak olursak, daha önceleri de buranın pek güvenli olmadığı biliniyor. Rahmetli Vehbi Koç'un cenazesi çalınmamış mıydı!... Ön kapıdan baktığımızda gayet muhkem ama içeri girildiğinde al takke, ver külah!..
Bunları belirtmekten maksadım, ünlü Zincirlikuyu Mezarlığı'nın ne hale geldiğini göstermek. Şehrimizde Mezarlıklar Müdürlüğü var, Belediye var, Polis var ama o muhteşem mezarlık başıboş bırakılmış. Sahip çıkacak kimse yok!... Herhalde Zincirlikuyu asli mezarlığına da ben sahip çıkacak değilim. Hadi bakalım yetkililer, orayı düzenledikleri varsayılarak maaş alanlar, güvenliğini sağlamak için tutulan görevliler, neredesiniz?... İş mi yapıyorsunuz, yoksa oyun mu oynuyorsunuz?... Özellikle haftasonları neden kayıpsınız?... Her hafta sizlere bu köşeden uyarı mı yapmam lazım. Yoksa "Ey görevliler, elma dersem çık, armut dersem çıkma..." diye mesaj mı vereyim... Adam gibi iş yapacaksanız yapın, insanın daha fazla sinirini bozmayın...