kapat

05.07.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
iku
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Yeşilçam'ı sırtımda taşıdım
Evet, 1970'ler gerçekten kötü yıllardı. Bir yandan seks filmleri furyası, diğer yandan TV patlamıştı. İşte o dönemde Yeşilçam'ı tek başına 4-5 yıl sırtımda taşıdım diyebilirim. Tek aile filmleri benimkilerdi

Çaresiz, yetersiz mısralarım. Kalpte kor bir acı, gökyüzünde gri bir yalnızlık. Ve yaşamı zamansız durduran ölüm karşısında...

Bu hislerle hatırlıyorum Kemal Sunal'la Mart başında yaptığımız ama yayınlanmayan söyleşiyi...

* Sinemada yıldızı olacağınızı ilk kez ne zaman düşündünüz?

Gençlik yıllarımda bir gün mutlaka sinema starı olacağımı biliyordum. Böyle bir şey vardı; buna ne derseniz deyin. Sonra işte tiyatrocu olduk, sinemacı, sinema starı olduk. Çocukken biraz haylaz, biraz yaramazdım ben. Gençliğimde de öyleydim. Okul yıllarında tiyatro ile uğraşıyordum. Yarışmalar vardı, okullar arasında. Bizim oyun çok beğenildi. Birincilik verilecekti. Muhbir vatandaşımız ihbar etmiş beni; profesyoneldir diye... Halbuki daha Kenterler'de bayrak tutuyorum yani.

*Türk sinemasının kötü dönemiydi sizin sinemaya başladığınız yıllar. Ama filmleriniz olağanüstü iş yaptı.

"Evet, gerçekten kötü yıllardı. Bir yandan seks filmleri furyası, diğer yandan TV olayı patlamıştı. İşte o dönemde Yeşilçam'ı tek başına 4-5 yıl sırtımda taşıdım diyebilirim. Tek aile filmleri benimkilerdi. Sadece benim filmlerimde karda kıyamette kuyruk vardı, karaborsa satılıyordu biletler.

* Ve gençlik idealiniz böylece gerçekleşti...

O da benim şansım. Yani Ertem Eğilmez'in beni beğenmesi, çağırması... Yoksa ben gidip, kimsenin kapısını çalamam. Hırslıyım ama aynı zamanda içime kapanık, utangaç birisiyim. Bundan rahatsız da değilim. Sanatçı olması için insanın illa yırtık olması gerekmiyor.

* Hâlâ utangaç mısınız?

Hala öyleyim... Bu tiplerin dünyası başkadır. Daha da iyi oyuncu olabilirler. Çünkü iç dünyaları bambaşkadır. Büyük fırtınalar kopar. Onun aklı başındaysa, bir politikası varsa çok iyi değerlendirebilir.

* Öyleyse geçmişle bugün arasında değişen fazla bir şey yok.

İnan bana hiçbir şey değişmedi. Yapı meselesi bu. Hep sade vatandaştım. Ben o yıllarda şımarmadım. Bundan sonra da şımaracak halim yok. Büyüme şeklimiz, yapımız, yapımızda da kültürün çok etkisi var bu olayda.

* Üniversiteyi bitirmeye nasıl karar verdiniz?

Ben üniversiteyi, yani gazetecilik okulunu -şimdiki İletişim Fakültesi- birinci sınıfta tiyatro yüzünden bıraktım. Turne vardı, Anadolu'yu dolaşıyorduk. Altı yedi tane dersim kalmıştı. Her sene af çıkıyordu ama yararlanamadım hiç. Bu arada Ankara'da askerlik yaptım. Askerlik belli bir yaştan sonra zordu. Ben geç yaptım. Herhalde 35 yaşında falandım. Askere giderken bir yazı geldi bana üniversiteden. Kaydınız silinmiştir diye. Er olarak gittim. 1980 İhtilali'nden sonra yaptım. 20 ay 610 gün çok uzun geldi. Bir oyuncu için çok uzun bir zaman. Döndük, sinema devam etti. Sonra bir af yasası çıktı, geniş kapsamlı bir af yasası. Onu atlamadım. Takip etmiyordum ama o ara gözüme çarptı. Ben hiçbir işimi yarım bırakmadım; bırakmayı da sevmem. Tam onu yakaladım. Gittim müracaat ettim. İmtihana girdim. Kalan derslerimi verdim, okuma hakımı yeniden kazandım. İkinci sınıfa geçtim. Üç, dört yıl sonra bitirdim.

* Okuldaki o ilk gün nasıldı?

İlk başta çocuklar böyle birisinin olmasından dolayı heyecanlandılar. Bir dalgalanma oldu. Ama birbirimize alıştık. Okumak çok güzeldi. Yüksek lisansta devam mecburiyeti vardı ve benim hiç devamsızlığım yoktu. Şimdi doktora yapmayı düşünüyorum. Ama şimdiden açıklamak istemiyorum.

Reyting yaptım İHBAR ETTİLER
* Bir tarafta yüksek lisans tezi için sizi kendine konu olarak seçen öğrenciler var... Diğer yanda RTÜK gençler izlemesin diye filmlerini geç saatlere alıyor. Ne düşünüyorsunuz?

Bu filmlerin tümü devletin kontrolünden geçmiş filmlerdir. Bunların hepsinin sansür kağıdı elimde. Ee, o zaman, devlet 25 yıl sonra kendi kararları hakkında çelişkiye mi düştü? Evet bir bu var. İkincisi benim filmlerim için belki bir ihbar vardır. Nasıl ihbar? Şimdi yeni diziler, yeni programlar yapılıyor. TV'lere konuluyor. Karşı kanal, Kemal Sunal'ı koyuyor. Geçemiyor adam. Reytingte geçemiyor; gidiyor ihbar ediyor. Bu filmi nasıl geçerim, diye düşünmüyor. En basit yolu seçiyor, ihbar ediyor.

Ondan sonra çocuklar! Ben devamlı çocukların içindeyim. Bu argo kelimelerden bir tanesini bile bana söylemiş değiller. Akıllarında kalan komik sahneleri söylüyorlar. Yaptığım komikliği bana anlatıyorlar. Bana 'Şaban' veya 'Salako' diye sesleniyorlar ama asla bir argo kelimeyi taklit etmeye çalışmıyorlar. Böyle bir şey yok. Bunlar zorla çocuğun aklına argoyu düşürmek istiyorlar. Dikkat çekiyorlar yani. Bir de bu filmleri çok oynatıyorlar. Bazı insanlar soruyorlar, bin tane mi filmin var, diye. Benim 82 tane filmim var. Her film en az 50 defa oynadığı için, insanlara öyle geliyor yani.

SAYEMDE MUTLU OLDULAR
* Hâlâ rating rekorları kırıyorsunuz...

Önce şu var: İnsanlar bu ekonomik baskı altında, bu enflasyon altında ezilirken ben onları güldürebiliyorsam, onlara dertlerini unutturabiliyorsam ne mutlu bana. Ve karşılığı bu olmamalı.

Anlatıyorlar: Hakim binlerce dosyayla uğraşıyor, sonra eve geldiğinde benim filmimle rahatlıyor. Her gün istifayı düşünen adamı ben rahatlatıyorum. Yeniden motive ediyorum onu. Ertesi sabah yine işine gidiyor. Mesala, 'Eşşoleşşek' bana göre deyim olmuştur Türk halkında. Ben onu ne küfür, ne argo görüyorum. Türk halkı takdir ettiği insana da bu kelimeyi söyler. Neyi saklıyorlar yani? Kötü bir küfür değil bu. Ne diyorum, deyim olmuştur bu. Takdir ederken de, kızdığımızda da kullanıyoruz. Benim filmlerimde mesajlar da var. Bir filmim 25 sene geçmesine rağmen iş yapıyorsa boş değildir.

MİNE BAYSAN


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır