kapat

28.06.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
AHMET VARDAR(avardar@sabah.com.tr )


Hazır İnegöl köftelerinden şikayet var...

Sadece İnegöl Köftesi değil, marketlerde satılan Tekirdağ, Adana gibi diğer köftelerden de şikayetler geliyor. Gerçi firmalar bunu halka bir kolaylık olsun diye yapıyorlar ama satıcılar bu mamülleri iyi koruyamadıkları zaman, değil köfte, müşterilerine mikrop yuvası satıyorlar. Çünkü bilindiği gibi köfte taze olarak yapılır, taze olarak yenilir. İçindeki kıyma, katkı maddeleri ne kadar çok olursa olsun sonunda bozulur. Özellikle belirli bir ısının altında saklanamazsa kurtlanmaya kadar gider. Onun için bu tip yiyecekleri taze taze yemek lazımdır.

Ben bunları söylerken kendim de arada bir Silivri'deki MAXİ'den Tekirdağ Köftesi alıp, yemiyor değilim. İnsan vitrinde görünce dayanamıyor, alıyor. Ama bu tip hazır yiyecekler daha önce de söylediğim gibi çok iyi muhafaza edilmiş olmalı... Bir örnek verecek olursak; Kartal'daki Nokta Alış-Veriş Merkezi'nde satılan İnegöl Köftesi bir okuyucumun ishal olmasına neden olmuş. Sebebi ise, malum... Daha köfteyi pişirirken, etrafa kokular yayılmış ama okuyucum, aldırmamış, yemiş ve sonunda da hastanelik olmuş.

Haydi onları bir kenara bırakalım, kalan köftelerle birlikte malı iade etmek isteyince de, enterasan bir tavırla karşılaşmış. Market yöneticileri, okuyucumun iade ettiği köfte artıklarını tartıp, geri almışlar, kalanını da yedi diye parasını kesmişler. Böyle bir uygulama dünya görülmemiştir doğrusu... Ne yapalım yani, elime sopayı alıp, oralara mı gideyim?... Şimdilik Kartal'daki Nokta Alış-Veriş Merkezi Yöneticilerine bir ihtarda bulunuyorum; bir daha şikayet geldiği taktirde başka türlü davranacağımı bilsinler ve ona göre hareket etsinler.

Yaşar Okuyan'a teşekkür var..
Basında ve televizyonlarda halka kendi cep telefonu açık olarak verme cesaretini gösteren Yaşar Okuyan'a okurlarımdan teşekkürler geliyor. Geçenlerde Hacer Aydın ismindeki bir bayan okuyucum, emeklilik işi aksayınca ALO-SSK hattına durumunu bildirmiş ve kendisi ile bir gün sonra temas kurularak işi hallolmuş. Böyle bir düzeni sağladığından Yaşar Okuyan'a teşekkür ediyorlar. Ayrıca ben de başarılarının devamını dilerim.

Ücretsiz izni de uzatmamak ne demek oluyor?
Devlet Planlama Teşkilatı, gerçi şimdi ikinci planda kaldı ama yine de ülkenin çarklarının dönmesi için kurulmuş bir kurum. Başkanı Akın İzmirlioğlu. Eskiden buraya liyakatli olan kimse o getirilirdi, sonradan hangi parti iktidara geldiyse, onun adamı...

Şimdi Akın İzmirlioğlu'na soruyorum; "Sizde Planlama Uzmanı olarak çalışırken, Kansas Devlet Üniveristesi Ekonomi bölümünün sağlamış olduğu özel burstan faydalanarak doktora yapmak için oraya giden Mehmet Ali Çelebi, eğitimini tamamlamak için 6 ay daha ücretsiz izin istedi. Neden vermiyorsun, bana bir izah et de, anlayayım."

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır