kapat

28.06.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
'Kebap yemekten yorgun düştüm'
Sadece holdingin değil, Antep'in de patronu gibi yaşayan Konukoğlu, misafir ağırlamaktan kendi kebap yiyemez oldu. Konukoğlu, 'Uçağın birine el sallarken, diğeri iniyor' diyor

Gaziantep'ten çıkıp, tüm Türkiye'ye yayılan ve güneyde 21 şirketlik bir "imparatorluk" kuran Sanko Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu, 200 kişiyi aşan, çocuk ve torunlarla da hızla büyüyen Konukoğlu Ailesi'nin, grubun profesyonelleşmesine engel olmasından korkuyor. Şirketlerini yabancı ortaklıklara hazırlayan Konukoğlu, "Siz kaç kişisiniz diye sorduklarında, beş kardeşiz dersem kimse gelip ortak olmaz" diyerek bir an önce aile şirketi görüntüsünden kurtulmaya çalışıyor. İlk hamle de Sanko'yu halka açmak.

Sadece holdingin değil, Antep'in de patronu gibi yaşayan, "Dünyada Türkiyem, Türkiye'de Gaziantepim" diyerek, "herkesi, önce memleketine yatırım yapmaya" çağıran Abdülkadir Konukoğlu, Gaziantep Sanayi Odası Meclis Başkanı unvanı nedeniyle Antep'e gelen her işadamına ev sahipliği yapıyor. Türkiye'nin dört bir yanından gelen konuklarını gece kebapçıya, sabah katmerciye götürmekten, kendisi kebap yiyemez olan Konukoğlu, "Uçağın biri havalanırken, diğeri alana iniyor. Oda başkanıyım, ev sahipliği gereği konukları kebapçıya götürmek gerekiyor. Ama İstanbul'a geldiğimde mutlaka balık yiyorum" diyor. Konukoğlu, eğer bir misafiri yoksa, kendi hastanesinde hazırlanan diyet yemeklerle karnını doyuruyor.

* Türkiye'nin iplik kralı olarak tanınıyorsunuz. Ancak başka alanlara da girdiniz. İplikte risk mi görüyorsunuz?

Şimdi bizim 500 bin iğ kapasitemiz var. Bu alanda Türkiye'nin en büyüğüyüz. Bugüne kadar hep tekstilde yatırım yaptık. Ancak bir kartopunu büyütürsünüz, dağdan aşağı yuvarlarsınız, yuvarlandıkça büyür. Zamanında durduramazsanız ondan sonra merkezkaç kuvvetiyle dağılır. Biz tekstilde öyle büyüdük ki işte o noktaya geldik. Ondan sonra büyümek, artık o alttaki temeli dağıtır, taşıyamazsınız. Onun için mecburen başka dallara da daldık.

* Peki Çin'den, Hindistan'dan gelen ucuz ipliğin yarattığı rekabet?

Çin'den ithal edilen iplik ve kumaşlar Türkiye'de üretilenden daha kalitesiz ama fiyatı ucuz. Hindistan, Pakistan ve Çin'den zaman zaman iplik, hatta bazen konfeksiyon ürünü de geliyor. Devlet olarak kuvvetliyseniz bunlarla mücadele edebilirsiniz. ABD'ye niçin bir kilo fazla sokamıyorsunuz? Türkiye'de gümrük bilgileri bile en az bir ay sonra alabiliyor.

* Gaziantep'in son yıllarda parlayan bir il olmasının sırrı ne?

Gaziantep'in sanayileşmesinin altında iki tane zorluk vardı. Bir tanesi devlet yatırımının olmaması, ikincisi de tarımın olmaması. Babalarımız el sanatlarını fabrikalara dönüştürdü, o fabrikalar bugün holdinglere dönüştü. Eğer orada devlet yatırımı olsaydı, dedelerimiz gidip iş isteyeceklerdi. El sanatları ölecekti. Antep de bugünkü Antep olmayacaktı.

Benim sloganım şu, dünyada Türkiyem, Türkiye de Gaziantep'im. Eğer herkes kendi doğduğu yere bakarsa Türkiye'de bu hadiseler olmazdı. Güneydoğu'da bir sürü işadamı arkadaş vardı. Bu tarafa gelmeyip de oralarda yatırım yapsalardı, sorun olmazdı.


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır