kapat

28.06.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Hayatınız değişecek
190 km hızla giderken TV izleyecek, genetik gıda yiyeceğiz. Kitap ve aşk ise yaşayacak

Amerikan TIME dergisi son hızla ilerleyen teknolojinin geleceğine yer verdi. Günlük hayatımızda kullandığımız cihazların, makinelerin geçireceği değişimi araştıran dergi, uzmanların görüşlerine başvurdu. Bilim adamlarının yanı sıra Bill Gates, Stephen King de görüşlerini aktardılar.


Siberdünyada seks gerçek seksin yerini alacak mı?

HAYIR (Joel Stern-Editör)
Teknolojinin gelişimi cinsel birleşmenin biçimini de değiştirdi. Vivid adlı bir şirket 10 bin kilometre ötedeki bir insanla sevişmeyi sağlayacak siberseks giyecekleri üretti. Vücudu saran ve üzerinde, göğüs, kasıklar gibi çeşitli bölgelere bağlanan 36 elektrod bulunan giyeceklerle uzaktaki partnerle sevişme sağlanıyor. Partnerimiz bir tuşa bastığında elekrodlar uyarılmayı sağlayacak. Safesex Plus adlı şirketin vibratör benzeri aleti de partnerlerin kilometrelerce uzaklıktan sevişmesini sağlıyor. Bir taraf vibratör üzerindeki bir düğmeyle partnerindeki vibratörün titreşimini artırabiliyor ya da azaltabiliyor.

Joel Stern bütün bunları denedikten sonra hiçbir şeyin gerçek seks kadar heyecan vermediğine kanaat getiriyor. Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin bilgisayarlar hiçbir zaman canlı bir insanın yerini alamayacak.

Genetik değişime uğramış gıdayla mı besleneceğiz?

EVET (Bill Gates-Microsoft Başk.)
Gelişmiş ülkelerde çok karşı çıkılan bir konu. Ancak dünyadaki nüfus artışının korkutuculuğu ve açlığın yaygınlığı düşünüldüğünde bu iyi bir seçenek olabilir. Dünyada 400 milyon kadın demir eksikliği çekiyor. 100 milyon çocuk A vitamini eksikliği yüzünden kör olma tehlikesiyle karşı karşıya. Doğal tarım ürünleri ise yüksek maliyeti nedeniyle açlık sınırındaki bu insanlara ulaşamıyor bile.

Piyasaya yeni çıkan genetik olarak değiştirilmiş gıdaların sıkı bir şekilde test edilmesi gerekir. Riskleri ve yan etkileri olabilir. Ama geri kalmış ülkeler için mesele çok daha basit ve acil: Yararları risklerine oranla ağır basıyor mu? Bu sorunun yanıtı evet. Aslında doğal yaşam taraftarlarının itirazlarına rağmen hayatımıza çoktan girdi bile.

Koku yayan televizyon izleyip alışverişimizi yapabilecek miyiz ?

EVET (James Poniewozik-Teknoloji Editörü)
Geleceğin televizyonları izleyiciyi aktif hale getirecek. Time Warner gibi büyük şirketler kablolu televizyonla hızlı veri bağlantılı kablolu sistemler kuruyorlar. Bu, ticaret de sağlayacak. Televizyonlar bilgisayara dönüşebilecek. Ne tür programlar izlemek istediğinizi söylemek yetecek. Televizyon, ailenin her üyesi için ayrı ayrı programlar önerecek. Karşılıklı etkileşim sayesinde televizyonun karşısından canlı alışveriş yapma imkanı da olacak. Kokuları da ileten televizyon en geç 20 yıl içinde vitrinlerdeki yerini alacak. Araştırmacılar, teorik olarak mümkün olan kokuları dijital ortama aktarma konusunda çalışmalarını sürdürüyor.

Otolar şoförsüz çalışabilecek mi?

EVET (Bruce McCall-Bilimadamı)
Yakın bir zamanda otoyollar trafiği düzenleyen milyonlarca alıcıyla donatılacak. Arabalar çevrelerindeki trafiği görebilen akıllı araçlar haline gelecek. Otoyolda, önünüzdeki araçla en fazla birkaç santimetre arayla, saatte 190 kilometre hızla giderken bir yandan televizyon izleyebileceksiniz. 2025 yılına gelindiğinde havaya sprey sıkarak önünüzdeki sürücüyü yoldan dışarı çıkaracak kornalar, park cezası gibi her türlü kağıdı parçalayabilecek akıllı silecekler gelecek. Çocuğunuzun tuvalet ihtiyacı belirdiğinde en yakındaki tuvaleti kendiliğinden bularak duran ve kapıları otomatik olarak açan arabalar da hayal değil.

Mikro robotlar içimize girecek mi?

EVET (Ray Kurzweil (Bilim editörü)
Yeni nesil bilgisayarlar ile insanların beyninin içi tamamen görüntülenecek. İnsan hücresi büyüklüğündeki mikroskobik robotlar, beyindeki tüm sinir hücreleri inceleyip, dışardaki bilgisayarlara aktaracaklar. Laboratuvarlarda kullanılmaya başlanan bu yönteme nanoteknoloji deniliyor. Mikro-robotları oluşturan nanotüplerin bir santimetreküpü insan beyninden bir milyon kat daha güçlü. 2030 yılına gelindiğinde kan hücresi boyutundaki "nanobot" teknolojisiyle beynin içinden beyin taraması yapılabilecek. Kablosuz iletişim sayesinde birbirleriyle iletişim kurabilen bu nanobotlar beyin verilerini değerlendirecek.

Kağıttan kitap ortadan kalkacak mı?

HAYIR (Stephen King-Yazar)
"Riding The Bullet" adlı son kitabı internet üzerinden yayınlanan Stephen King, siberdünyadaki kısa macerasını şöyle anlatıyor: İnternet bana iki şey öğretti. Birincisi okurlar hikayeyi sevdi. İkincisi ekranda okumak çoğunun hoşuna gitmedi. Kitapların bir ağırlığı vardır.

Bir kitabı elinize almak hoş bir duygu verir. Kokladığınızda tarihin kokusunu hissedersiniz. Hem kitabın pile ihtiyacı yoktur ve çökmez. Yani evet, kitaplar hep olacak.


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır