kapat

19.06.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
AHMETVARDAR(avardar@sabah.com.tr )


Ne de olsa bizim Kızılay'ımız...

Yazarız, çizeriz, bağırırız, çağırız, gerektiğinde de yerin dibine batırırız. Ama bütün bunları yaparken amacımız onu batırmak, yok etmek değil daha verimli hale getirmek, daha işler durumda tutabilmektir. Bahsettiğim kurum Türkiye'nin bir numaralı sağlık kuruluşu olan KIZILAY'dır.

Kuruluşu Cumhuriyetimizden de önce olan bu ocak, hayır işleri deyince akla ilk gelen isimdir. Nitekim iyi çalıştığı zaman halkın, özellikle dar gelirli vatandaşlarımızın can simidi olmuştur. Ama bu demek değildi ki, içine giren particilik virüsleri, politik bir takım hizipler ve bazı örgütlerin uçları burada palazlanacak ve kök salıp, kurumu içinden yiyecek...

İşte biz zaman zaman eleştiriler, uyarılar yaparak KIZILAY'ın bir nevi eski saygın durumuna gelmesi için uğraştık. Ama görüyoruz ki, bizim bu kurumun üzerine gitmemiz halk üzerinde bir takım menfi etkiler yaratmış. Ya biz yanlış yazdık, ya da yanlış anlaşıldık. Aslında bu kurum ülkeye çok gereklidir. Yaşaması, büyümesi ve ülkeye çok daha faydalı hale gelmesi bizim menfaatimize, halkımızın yararınadır.

Kızılay Genel Başkanı Dr. Ertan Gönen'in yolladığı bir mektupta acı bir gerçek ortaya çıkıyor. Yeni yönetimin bütün çabalarına rağmen, KIZILAY halk nazarında dışlanmış bir kurum olarak görülüyor. Nitekim bir misal verecek olursak; halkın KIZILAY'a olan güveninin sarsılması kan bağışlarını da sekteye uğratmış.

Yeni yönetim kampanya yaparak, yüzde yüzlük bir artış hedeflemesine rağmen, halk Kızılay'ı hala dışladığından kan bağışlarında yüzde 30 gerileme gibi vahim bir durum ortaya çıkmış.

Bütün bunlar çok acı bilgiler. Çünkü bu yüzde 30'luk kapasite kaybı çok büyüktür. Ayrıca da yapılan araştırmaya göre; düşen bu yüzde 30'luk kayıp devlet ve diğer üniversite hastaneleri gibi kan toplayıcı kuruluşlara da gitmemiştir.

Dolayısıyla bu durum ihtiyaç sahiplerinin mağduriyetine neden olmuş ve ileride olmaya da devam edecektir. Ben şahsen bu durumu vahim gördüğümden konuyu açmakta fayda görüyorum.

Ne kadar bağırırsak, bağıralım, ne kadar döversek, dövelim, azarlayım ama KIZILAY BİZİM KIZILAYIMIZDIR. Ülke menfaatine çalışan insanların çalışma şevkini kırmayalım. Kurumun böyle gerilemesi, özellikle kan bağışında aciz duruma düşmesi hiç de hoş değil...

Ülke açısından da üzüntü verici... Allah korusun, başımıza türlü türlü dertler çıkıyor. Biz ne kadar kızarsak, kızalım, özellikle kan bulmak için başvurduğumuz yer yine KIZILAY olacaktır. Onun için dargınlığı, küskünlüğü bırakım KIZILAY'A KAN BAĞIŞINDA BULUNALIM... Çünkü Türkiye'de başka KIZILAY yok..

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır