kapat

18.06.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
A. SAVAŞ AKAT(aakat@sabah.com.tr )


Yabancı sermaye bilmecesi

Perşembe günü 2000 yılı Ocak-Mart dönemi cari işlemler dengesini inceledik. İhracata, ithalata, turizm gelirlerine baktık. Sayıların anlamını çözmeye çalıştık. Şimdilik dış açıkta bir tehlike işareti görmediğimizi ifade ettik.

Ödemeler dengesi iki ana gruptan oluşuyor. Cari işlemler dengesi ülkenin kazandığı ve harcadığı dövizi gösteriyor. Sermaye hareketleri ise, adı üstünde, borç-alacak ilişkilerini, borsaya giriş-çıkışları ve doğrudan yatırımları özetliyor.

İlk ikisini bir kenara koyuyoruz. Üçüncüsüne, yani yabancı firmaların Türkiye'de ve Türk firmalarının yurt dışında gerçekleştirdikleri doğrudan yatırımlara bakacağız.

Sonucu baştan söyleyelim. Ocak-Mart döneminde bu kalemin neti 30 milyon dolar eksi bakiye veriyor. Eksi bakiye ne demek? Dışarı giden Türk sermayesi dışarıdan gelen yabancı sermayeden 30 milyon dolar daha fazla olmuş.

Cumhuriyet tarihinde bu durum ikinci kere görülüyor. 1999'un üçüncü çeyreğinde 192 milyon dolarlık net sermaye çıkışı oldu. Biz de 9 Mart 2000'de "Sermaye İhracatçısı Olduk" başlığı ile konuyu okuyucularımıza duyurduk.

Ne oluyor? Neden firmalarımız içeride yatırım yapacak yerde dışarı gidiyorlar? Hani Türkiye'nin tasarrufları yetersizdi?

İKİSİ DE ARTMIŞ
Önce sayıların ayrıntılarına inelim. Bu yıl doğrudan sermaye hareketlerinde büyük bir artış var. Üç ayda Türkiye'ye gelen yabancı sermaye 500 milyon dolar. 1999 ve 1998'in ilk üç ayında ise sırası ile 200 ve 120 milyon dolar gelmiş. Yabancı sermaye yatırımları geçen seneye kıyasla iki buçuk katı, bir yıl öncesine kıyasla dört katı artmış.

Ancak, esas artış yurt dışına giden Türk sermayesinde. Üç ayda Türk firmaları yurt dışında 530 milyon dolar yatırım yapmışlar. 1999 ve 1998'in aynı döneminde ise bu sayı, sırası ile, 110 ve 40 milyon dolarmış. Sermaye ihracatında geçen yıla kıyasla beş kat, bir önceki yıla kıyasla onüç kat artış var.

Bu sayılardan etkilenmemek mümkün değil. Eğer bu eğilim yılın geri kalan bölümünde de sürerse, yıl sonunda ikisi de 2 milyar doları aşacaklar. Halbuki, yabancı sermaye girişleri on yıldır 600-900 milyon dolar aralığında dalgalanıyordu. Ortalaması 770 milyon dolar. 1999'da gelen de 780 milyon dolar.

Türk firmalarının yurt dışında yatırım yapmaları yeni bir olay. 100 milyon doların üstüne ilk defa 1995'de çıkıyor. 1999'da aniden patlıyor ve 650 milyon dolara yükseliyor.

ANLAMI NE?
Üç aylık sayılara bakarak bir eğilim saptamak yanlış olabilir. Ama, artış oranları çok yüksek. Belli ki ekonomide birşeyler oluyor.

Yabancı sermaye girişi ile başlayalım. Acaba bu ani artışın enflasyonla mücadele programı ile bir bağlantısı olabilir mi? Pek sanmıyorum. Yatırım projeleri zaman alır. Pat diye doğrudan yatırım yapılmaz.

Ekonomide istikrara yönelme, önümüzdeki dönemde etkisini hissettirecektir. O açıdan yabancı sermaye yatırımlarının daha da hızlanmasını bekliyorum. Örneğin bu yıl 3 milyar dolara çıkabilir. Birkaç yıl içinde 7-8 milyar doları görebiliriz.

Peki, dışarıya giden sermayeye ne diyeceğiz? Açıkça beni sevindiriyor. Türk firmalarının uluslararası düzeyde rekabet gücünün bir işareti olarak görüyorum. Ancak, son bir yılda görülen patlamada konjonktürün etkisi bence daha fazla.

Bu yıl ekonomi beklendiği gibi canlanırsa, firmalarımız tekrar iç yatırımlara yönelecektir. O bakıma yurt dışına yatırımlar 2 milyar doların altında kalabilir. Ama burası Türkiye! Belki de hakikaten sermaye ihracatçısı bir ülke olduk da bizim haberimiz yok...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır