276 değil sıfır

Bu hafta, siyasette fair-play haftası'dır bence.

Yüce Divan oylamalarında, meclisin koyacağı bir ortak tavır ve açacağı bir beyaz sayfa, belki de siyasi nezaket'in milâdı olabilir.

Nedir?

Çok mu zor?

Parmak hesabı yerine madem Yargı Yolu' nu hepimiz tercih eder hale geldik, öyleyse ne aklanmanın manâsı kaldı, ne de karalanmanın...

İnanın ki büyük alkış alacaksınız.

Çünkü kamuoyunda ille birileri Yüce Divan'a gitsin diye bir beklenti yok.

Önceleri vardı.

Ama şimdi yok.

Çünkü herkes bu işin ciddiyetsizliğini anladı.

Duygular törpülendi.

Kin ve nefret söndü.

Adalet, yürekleri kapladı.

Yâni siyaset arka plânda kaldı.

Bu fırsat kaçar mı?

Bence fair-play haftası bu.

Tam zamanı.

*

Mesut Yılmaz için mi oylama yapacaksınız?

Tansu Çiller için mi?

Yahut Yaşar Topçu için mi?

Yapın.

Ama meclis olarak ortak bir irade sergileyin.

DYP'lilerle ANAP'lıların -göstermelik- karşılıklı centilmenliği yetmez... MHP'lilerin sergileyeceği yumuşama hiç yetmez.

Fazilet, DSP... kim varsa hepsi katılmalı bu şölene... Yürekten katılmalı.

Hangi partiden olursanız olun, kimi oylarsanız oylayın, bütün üyeler red diyerek kalkmalı ayağa.

Red... red... red.

Külliyen red.

*

Bu bir aklama paklama değil...

Bu bir af değil.

Bu bir lütuf değil.

Bu bir ödeşme falan da değil.

Bu, sadece hoş bir uzlaşma... Bu, meclisi yüceltme... Ve Hukuk'la kucaklaşma.

Taze bir başlangıç.

Yeni bir ufuk.

Ciddi bir adım.

Yoksa, kim diyebilir ki yolsuzluk varsa üstü kapansın... Bunu kim diyebilir?

Denetleme elbet yürüyecek... Ama şeref ve namuslar, siyasete kurban gitmeyecek... Erdem işte böyle korunacak. Erdemsizlik ise sahiden tespit ve teşhir edilecek.

O'nun için bu hafta, bence fair-play haftası'dır.

İnsan kıymetiyle bütünleşecek bir Demokrasi Şöleni'ni bu millete çok görmeyin... Bunu yapın... Siyasi mücadeleye sonra devam edersiniz.

*

Düşünebiliyor musunuz?

Ne güzel bir manzaradır, 545 kişinin kalkıp ret diye bağırması.

- Neyi ret?

Suçlamaları mı? Suçları mı? Kusur veya kabahatleri mi?

Hayır... Yöntemi ret.

276 kabul oyu'na ihtiyaç varmış.

Dileriz ki sıfır kabul oyu çıksın.

Her oylamada sıfır kabul oyu...

Bu sıfır'a komisyon üyelerini de dahil ediyorum. Çünkü onlar mevcut statü içerisinde birilerini Yüce Divan'a sevk kararı almışlardı. Halbuki şimdi, bizatihi o statüye tavır koyacaklar... Yâni, bir çelişki söz konusu değil... Bilakis, uygar bir davranış... Onlarınki daha da anlamlı bir davranış... Bu işin öncüsü bile olabilirler.

Sözün kısası: Demokratikleşme paketinin alfabesi budur. İnsan Hakları arayan şu Türkiye, bunun şâhane bir örneğini, önce yüce Meclisinde görmelidir.

Çok mu zor?