kapat

18.06.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber Ýndeksi
Yazarlar
Günün Ýçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Ýstanbul
Ýþte Ýnsan
Astroloji
Reklam
Sarý Sayfalar
Arþiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGÝ BASIM YAYINCILIK SANAYÝ VE TÝCARET A.Þ.
CENGÝZ ÇANDAR(ccandar@sabah.com.tr )


Hangi Amerika?

Ýstanbul'da ilginç bir panele katýlmýþ olan ve Washington'daki "Türkiye uzmanlarý" arasýnda sayýlan Amerikalý bir dostum, söz konusu panelde, dinleyicileri uyarmýþ: "Amerika'nýn Orta Asya ve Kafkasya'da size (Türkiye'ye) verdiði sözlü siyasi desteðe fazla bel baðlamayýn. Kendiniz aðýrlýk koymazsanýz, Amerika, binbir denge hesabý ve Washington'daki karmaþa nedeniyle, istediklerinizi getirip elinize koyamaz."

Ayný panelde konuþmacý olarak bulunan ve görüþleri son zamanlarda her çevrede ilgiyle dinlenen bir eski Türk diplomatý, konuþmasýný Zbigniew Brzezinski'nin "Grand Chessboard" (Büyük Satranç Tahtasý) adlý kitabýna dayandýrarak yaptýðý için, kitabý iþaret ederek, sormuþ: "Yani, Amerika'nýn sözünde durmayacaðýný mý söylemek istiyorsunuz?"

Bu hikâyeyi panelist Amerikalý dostumdan dinlediðim vakit þaþýrmadým. "Brzezinski'yi Amerika, onun görüþlerini Amerikan politikasý zannediyor olmalý" dedim. Þaþýrtýcý olan, Amerika'yý herkesin ötesinde tanýmasý gereken ve orada görev yapmýþ kiþilerin dahi ayný yanýlgýya düþebilmesi.

Amerika'yý doðru görmesini bilenler, "birden fazla Amerika" olduðunu bilirler. Beyaz Saray, onun ayrýlmaz parçasý, Baþkan'ýn danýþmanlar ekibinden oluþan Ulusal Güvenlik Konseyi, Dýþiþleri, CIA, yerine göre Ticaret Bakanlýðý ve Enerji Bakanlýðý, bu arada Kongre... Bütün bunlar, kimi durumlarda ayný konuda pekalâ farklý eðilimler ortaya koyan iktidar odaklarýdýr. Bunlar dahi yetmez. "Corporate Amerika" adý verilen "þirketler Amerika'sý", yani büyük sermayenin Amerika'sý da, Amerikan politikasýnýn belirlenmesi ve biçimlenmesinde gözle görülmez ama büyük aðýrlýk sahibidir. Ancak, bunun içinde de, dýþ politika alanýnda sektörel çeliþkiler ve ayrýlýklar yansýyabilir. Bir de bunlara bir sürü think-tank'i ve düþünce adamýný ekleyin... Hangi Amerika? Hangisi Amerika?

Amerika, çok karmaþýk bir mekanizma. Türkiye'nin hemen hemen hiç tanýmadýðý, tanýmýyor olmaktan gayrý kolay kolay anlayamadýðý, üzerinde de pek düþünmediði bir dev mekanizma.

Öyle ki, Türkiye'de ve benzer ülkelerde heyecan uyandýrabilen, görüþleri "Amerikan politikasý" zannedilen kimi isimleri, Amerika'dan izlediðinizde, cürmü kadar yer yakan, yerdenyere vurulan kiþiler olarak görebiliyorsunuz. Bunlarýn ön sýralarýnda "Uygarlýklar Çatýþmasý" tezi ile uzun yýllar Türkiye'de hararetli tartýþmalara zemin teþkil etmiþ olan Samuel Huntington geliyor. Huntingon'un yine de belirli bir "akademik prestiji" var. Asýl þamar oðlaný Robert Kaplan. "Balkan Ghosts" kitabýnýn yazarý olarak, Bosna savaþýnda gayet olumsuz bir rolü üstlenmiþ olan bu kiþi, Atlantic Monthly dergisindeki yazýlarýný toplayýp "The Coming Anarchy:Shattering the Dreams of the Post-Cold War" (Yaklaþan Anarþi:Soðuk Savaþ Sonrasý Rüyalarýn Yerlebir Edilmesi) adlý kitapta topladý. Dünyanýn giderek otoriter rejimlere yöneldiðini, Amerika'nýn gücünün zayýfladýðýný ileri sürüyor ve Amerika'ya demokrasi havar”liði yapmak yerine, istikrar için antidemokratik de olsalar, "istikrar saðlayan" rejimlere destek olmasý önerisini yapýyor.

Robert Kaplan'ý ve tezlerini, Amerika'da saygýnlýðý olan bir düþünce adamý Robert Kagan, The New Republic dergisinin 10 Nisan sayýsýndaki "Ucuz Kötümserliðin Geri Dönüþü" baþlýklý yazýsýyla yerlebir etti. Ayný derginin son sayýsýnda, The National Interest adlý etkili dýþ politika dergisinin yönetmeni Lawrence Kaplan da, soyadaþýnýn saçmalýklarýný yerden yere vuran ilginç bir makale yayýnladý.

Bir süre önce Robert Kaplan'ýn ipe sapa gelmez tezlerinin Türkiye'de "Amerika'nýn eðilimi" gibi yansýtýldýðýný hayretle izlemiþtim. Ne Kagan'ýn, ne Lawrence Kaplan'ýn makalelerinin Türk düþünce hayatýna yansýmayacaðýnýn da farkýndayým.

Farkýnda olduðum bir baþka husus daha var: Türkiye'de 28 Þubat'ta isim yapmýþ, Washington'daki "Türkiye uzmanlarý"nýn yýldýzlarýnýn sönmekte olduðu.

Türkiye'de bizim meslek çevresi ve bazý resm” çevreler henüz tam farkedemediyse de, "dönemin deðiþtiði", Amerika'yý içerden seyrederken bile anlaþýlýyor. Malžm cunta, Türkiye'de kaybederken; Amerikalý yandaþlarý da Washington'da kaybediyor...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGÝ BASIM YAYINCILIK SANAYÝ VE TÝCARET A.Þ. - Tüm haklarý saklýdýr