kapat

18.06.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Kimseye yaranamadı
Üç bin MHP'linin davasını alan avukat Can Özbay partisinden dışlandı. Şehit Aileleri'nin müdahil avukatlığını yapan Özbay şimdi de Ağca'nın savunmasını yapmak istiyor

Bir dönemin en ünlü ülkücülerinden biriydi. Kendisine göre MHP'nin yaşayan en kıdemli üyesi. Devlet Bahçeli'nin esamesinin okunmadığı ortamda Alpaslan Türkeş'in sağ kolu imiş. Şimdi MHP'den dışlandığını, Dev Genç ve PKK'nın boy hedefi olduğunu anlatıyor.

Ne İsa'ya yaranmış, ne de Musa'ya; 12 milyar lira borcu var. Eski püskü ayakkabılarla geziyor. Şu sıralarda solcular da gelse davalarını alacak. Pişman değil ancak kırgın. Bazı ülkücüler ona göre artık Türkücü. İbrahim Çiftçi bile dolar zengini olurken beş kuruşsuz ne yapacağını bilmiyor. MHP'ye ise isyan ediyor.

Geçmişte cezaevine silah sokarken yakalanmış. İşkence görmüş. Milyonlarca mark sirkülasyonuna tanık olmuş. MİT Ajanı olarak tanınmış.

İbrahim Çiftçi hakkında 7 kez verilen idam kararını 7 kez bozdurmuş. 12 Eylül Dönemi Adalet bakanı Cevdet Menteş'in evini bastı ve pijamasından yapışarak gece yarısı bakanlığa getirmiş ama müvekkili Ali Bülent Arkan'ın idamını engelleyememiş.

Hangi taş kalksa altından çıkan bir isim. 3 bini ülkücü arkadaşlarına, yaklaşık 3 bini de Dev Genç'lilere ait toplam 6 bin davaya girmiş. Adnan Hocacıların avukatlığını üstlenmiş. Apo davasında şehit ailelerinin müdahil avukatlığını yaptıktan sonra şimdi Mehmet Ali Ağca'nın gönüllü avukatlığını üstlenmek için uğraşıyor.

Yeniden sahneye çıkan Can Özbay, yakasında altın Atatürk Rozeti ve pos bıyıkları ile karşımda otururken katliam dosyalarını ve İbrahim Çiftçi'yi anımsıyor. Dünya ceza hukukunda belki de örneği olmayan bir yargılama, Çiftçi davası. Bahçelievler Katliamı ile Doğan Öz davasından yargılanan İbrahim Çiftçi'yi idam cezasından kurtarmış. 7 kez ipin ucundan aldığı Çiftçi'yi 5.5 yıl kaldığı ölüm hücresinden de kurtarıp tahliye ettirmiş. Sonradan MHP Genel Başkan adayı olan Çiftçi'den 5 kuruş da almamış.

Tahliyeden sonra Çiftçi her gün Özbay'ın yazıhanesine gelip, bedava geçinirmiş. Bir gün canına tak eden Can Özbay hayatını kurtardığı İbrahim'i yazıhaneden kovmuş. O da başka bir yazıhaneye atmış kapağı. Şimdi petrolcülük yaptığı için milyarder olmuş. Can Özbay ise hâlâ idamlık müvekkili ile görüşmüyor. "İyi ki kovmuşum. Zaten canını kurtaran gidiyor. Nasıl oluyorsa zengin oluyorlar" diyor.

MİT ajanlığının istikbalini etkilediğini anlatıyor. "Yoksa şimdi MHP Genel Başkanı'ydım. Başbakan olabilirdim" diyor. O dönemlere dönüyor ve şöyle konuşuyor:

"Devlet Bahçeli süt dökmüş kedi gibiydi o zamanlar. TMTF(Türk Milli Talebe Federasyonu)'nun Ankara'daki iki temsilcisi idik. Söz hep benimdi tabii. Her gün ülkücülük konuşurduk. Devlet rahat çalıştı. Sakin ve sabırlıydı. Ben ise atak idim. Şimdi Genel Başkan oldu. Ben de Genel Sekreterlik bekledim ama figüran kaldım. Ya bozkurt olunur ya da ülkücü. Ama genelev fedaisinden çek senet mafyasına kadar bıyığını indiren ülkücü oluverdi karşımıza. Siyaset arenasında yer bulamadım. Oysa bu uğurda Filistin, Çin, Küba ve Afrika işkenceleri bile gördüm."

Parasız ve davasız bir ortamda MHP iktidara geldiği için 30 yıllık arkadaşı Devlet Bahçeli'yi ziyaret etmiş, kendisini kutlamış, ama ekibini yanlış seçtiğini söylemiş. Bahçeli "Senin kalbimizde ayrı bir yerin var" demiş. Ancak herhangi bir iş teklifinde de bulunmamış. "Kalbinde yerim varsa davada da yerim olmalıydı. Demek ki yokmuş" deyip çıkmış dışarı. MHP kapısı artık kapanmış...

Mehmet Ali Ağca'nın davasına girmek istiyor. Ağca ona göre Papa'yı vurdu ama Abdi İpekçi'ye tetik çekmedi. Nedeni ise şöyle:

"Abdi Bey gibi değerli bir gazeteciyi öldürdüğüne inansam Avukutlığını üstlenmek istemem. Ama vurmadı. Başka güçler var. Papa'yı ise vurdu. Resimler var. Papa'yı vuran İpekci'yi vurmaz mı? Vurur elbette. Ama Ağca'nın avukatlığını yaparak İpekci dosyasına da açıklık getirebiliriz. Ağca ne deli ne de psikopat. Burada da 9 yıl yatıp çıkacak. Zaten idam da yok. İpekçi'yi vurdum dese ne olacak, vurmadım dese ne olacak. Bu davadan da para beklemiyorum. Çatlı ve arkadaşlarını tanıdığım için konuya yabancı değilim. Ağca MİT'ci olamaz ancak mutlaka dış bağlantısı olan bir çocuk.

Can Özbay'ın dört tarafı düşman dolu. Dev-Genç, THPC yetmezmiş gibi ülcü olduğu için PKK'dan da tehdit almış. Suriye-türkiye ve Avurapa merkezlerinin üçlü kararıyla ölüm emri çıkan tek kişi kendisi. Yazıhanesi de işygal edilmiş. Ancak Emniyet'in iyi çalışması sonucu Turgut Altınok olayı sırasında Cafer isimli PKK'lı yakalanmış. İşte İmralı'ya müdahil avukat olarak ve müşteki olarak gidiş nedeni de bu. Şehit yakınlarının müdahili olmakla da övünüyor.

Dedik ya hangi taşı kaldırsan altından çıkıyor Avukat Can Özbay. Adnan Hoca ve muritlerinin davası da onda. İki duruşmaya girmiş ve çoğunu tahliye ettirmiş. Adnan Hoca ile Fırat Develioğlu'nun da ilk duruşmada tahliye olacağını söylüyor. Adnan Hoca ne sapık, ne de eşcinsel Özbay'a göre.Namuslu ve dürüst çocuklar.Ne şantaj yapılmış ne de kaset olayı gerçek. Birkaç tane kız ile oynaşmışlar. "Davayı almak istemedim. 22 klasör dosya getirdiler. Baktım. Hepsinin masum olduğuna inandım. Soın derecede saygılı, kibar ve efendi çocuklar. Konu abartıldı." diye özetliyor Adnancılar'ı.

Taki DOĞAN


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır