kapat

18.06.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
10 katrilyonun tedirginliği
Siyasi belirsizlik, yılbaşından itibaren yüzde 35.9 ortalama faizden alınan 10.6 katrilyonluk tahvilin sahibi bankaları tedirgin ediyor. Ama ilk ikna edici açıklama ile faizde hızlı düşüş gelebilir

Siyasi belirsizlik yine ekonomi gündeminin baş sırasına oturdu. Borsa, geçen hafta lokomotif kâğıtların liderliğinde yüzde 12 değer kaybederken, bono faizlerinde de 1-2 puanlık atış kaydedildi. Oranlar yüzde 38 civarına tırmandı.

Piyasalar, koalisyon partileri arasında tatsızlık yaratan oylamalar ve açıklamalara rağmen hükümetin bozulabileceğine inanmıyor. Özellikle bono piyasasındaki fiyatlar, bu yönde bir gelişmenin henüz satın alınmadığını yansıtıyor.

Yılbaşından itibaren satılan iskontolu tahvillere bakıldığında piyasa, vadesi 2001 yılına taşan net 10.6 katrilyonluk tahvili yüzde 35.9 ortalamadan satın almış ve üzerine oturmuş durumda. Günlük getirisi yüzde 31'e bile ulaşmayan, dövizde açık pozisyon taşınmaması halinde zarar yazan bu kağıtlar, biraz uzun vadeli beklenti, daha çok da alternatifsizlikten portföylerde duruyor.

Son günlerde faiz için yüzde 35-40 aralığını benimseyen piyasanın koalisyonun bozulabileceğini hissetmesi halinde oranları ne seviyeye çıkarabileceğini tahmin etmek mümkün değil. Bu da gecelik getirisi yüzde 30 civarındaki, en kısası Şubat 2001 vadeli tahvilleri taşıyan bankaların gerçekten zor duruma düşmesi anlamına geliyor.

Bankaların tümü aynı oyunun içinde olduğu için, borsadaki gibi bir tepki bono piyasasından çıkmıyor. Endeks "İnilemez" denilen 15 bin puandaki destek noktasını bir hamlede kırarken, bono faizleri yüzde 37-38 gibi bir seviyede tutunabiliyor. İşlem hacminin geçen haftalara göre düşmesi de satıcıların çok istekli olmadığını gösteriyor.

ORTALIK DURULURSA
Siyasi gerginliğin ortadan kalkması durumunda ise faizlerin yeniden inişe geçmesi kaçınılmaz. Bu iniş, bulutlu havayı dağıtacak ilk ikna edici açıklama ile birlikte çok hızlı gelişebilir. Temmuz ayından itibaren aylık kur artışı hızının yüzde 1.7'den yüzde 1.3'e inmesi, yaz aylarında mevsimsel olarak artan döviz girişi, faizlerin yükselişe direnmesinin de diğer bir nedeni.

Hazine'nin ayın 13'ü ve 15'inde gelen 1.2 milyar dolardan fazla dış borçlanma karşılığında Merkez Bankası'nın verdiği para henüz etkisini göstermiş değil. Hazine'nin avans kullanımı, maaş ve ATV ödemeleri sisteme verilen parayı olduğu gibi çekmiş durumda. Emisyonun dönüşüyle paranın biraz daha rahatlaması bekleniyor.

NADİN TAŞCIOĞLU


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır