kapat

05.06.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
RAUF TAMER(rtamer@sabah.com.tr )


Bunca iş varken...

Yıllardır bu böyle.

Adı siyasi karar'a çıkmış artık.

En vicdani kararı da verseniz, artık o siyasi'dir.

Öyleyse...

Denge olsun diye komisyon, Çiller için de Yüce Divan'a sevk kararı alabilir. Böylece ANAP'lılar teskin edilir.

Sonra?

Sonrasına bakılır.

Genel Kurulda hem Yılmaz hem Çiller, ikisi birden aklanır... Ne lütuf.

Ama birinden biri ille gidecekse tabii ki Yılmaz kurtulur, Çiller gönderilir...

Zaten Hukuk Devleti dediğin de böyle olur.

*

Vallahi... en güzel lâfı Yalım Erez söyledi.

Dedi ki:

- Mecliste parmak hesabıyla aklanmaktansa, Yüce Divan'a gitmeyi tercih ederim.

Sonra da bir çağrıda bulundu milletvekillerine:

- Kabul oyu kullanın ve beni yollayın... Yollayın ki yargıya hesap vereyim.

Erez, alnı açık başı dik yürümek için istiyor bunu...

Ama nafile.

Meclis onu, parmak hesabıyla aklayacak... Ne lütuf.

*

Mesut Yılmaz hakkındaki komisyon kararına en büyük tepki gösterenlerden biri benim... Ama MHP'lilerden genel kurulda tavır değiştirmelerini beklemeyi ya da istemeyi, gereksiz ve yakışıksız buluyorum.

Kanaat başka, tavır başka.

Siz ancak MHP'li komisyon üyelerinin kanaati yanlıştır diyebilirsiniz... Ama MHP'nin kurumsal bir kanaatı varmış gibi genel kurulda tavrınızı değiştirin diyebilir misiniz? Üstelik bunu tehdit noktasına vardırabilir misiniz?

Tavır değişikliği lâfı, kamuoyu önünde MHP'ye gereksiz yüklenmiş bir külfettir. Hattâ damarına basmaktır.

Üstelik MHP'de böyle bir genel tavır yok ki... Bırakın bu fevri lâfları... İş zaten olacağına varacak. Mesut Yılmaz, büyük oy farkıyla aklanacak.

Öf... Yapılacak bunca iş varken, nelerle vakit geçiriyoruz yarabbi... Şu konuştuğumuz şeylere bakın.

Üstünkaya...

Büyük Beşiktaşlı...

Galatasaray Lisesi'nden mezun Beşiktaş eski Başkanı.

İyi insan.

Vefalı dost.

İstanbul Beyefendisi.

Senyör adam.

Yalı çetesi iftirası'ndan sonra kahrolup sağlığını kaybeden, yataklara düşen, tesadüfi bir komşuluk yüzünden ağır faturalar ödeyen, ama bütün sıkıntılarını içine atan, kimseye kırılmayan, kimseyi kırmayan, dikkatli, titiz, hoşgörülü, duygulu adam... Ve yaramaz çocuk Mehmet Üstünkaya.

Seni hiç unutmayacağız.

Bu sene şampiyon olursak, kupayı sana ithaf edeceğiz.

Dostlarına, arkadaşlarına, aile yakınlarına, çocuklarına ve Beşiktaş Camiasına başsağlığı diliyorum.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır