kapat

29.05.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
AHMET TAN(tana@sabah.com.tr )


Frak gazı

Gazete, önce haber demek. İngilizce'de gazeteye "news paper" (haber kağıdı) denilmesi bundan.

Ama bizim gazeteler, haber yerine daha çok yorum veriyor. (Şimdilerde farkını ödeyene cep telefonu da veriyor.)

Yorumu hem de manşetten veriliyor, bol bol veriliyor.

Ama üzülmemek gerek. Bu yalnız bizde değil, demokrasisi ve meslek gelenekleri muhkem olmayan her ülkede böyle.

Muhkemliğin haberle doğru bilgiyle değil yorumla sağlanacağına inanılıyor.

Oysa gerçek bunun tam tersi.

Bu yüzden Batı'nın gazetecilik mekteplerinde, işin alfabesi şöyle belletiliyor:

- This is newspaper; not viewspaper! (Yani bu yorum değil, haber kağıdıdır!)

Türkler gazete lafını İtalyanca gazzetta'dan aldı.

Haberlerde yorumdan çok gaz verilmesi belki bundan.

***

Örnekleri spordan siyasete her gün yüzlerce kez yaşıyoruz.

En yalın bir olayın manşeti bile yorumla karışık.

Bu bir cinayet sanığının yakalanmasında da böyle oluyor, yeni bir cumhurbaşkanının göreve gelmesinde de.

Hele bir yetkili ağzını açmaya görsün.

Hele de biraz da özensiz açmışsa, haberi okuyan da, yetkili de hapı yutuyor.

Ağızdan çıkan bir tek sözcük bile öylesine çekiştiriliyor ki, kapanın ve bakanın eli böğründe kalıyor.

Bunu son olarak İçişleri Bakanımız yaşadı. Deyip demediği tam belli olmayan "Daha geride ne bombalar var!" sözleriyle manşetlere başlıklara çiklet oldu.

***

Yeni Cumhurbaşkanımız için haber üzerinden fal açma tutkusu ise hâlâ sürüyor.

İlk fal frakla açılmıştı.

Ardından öteki kırmızı ışık, kırmızı koltuk "şok" haber-yorumları geldi.

Bunları Köşk'ün lambalarından ve garsonlarından kaçını kullanacağı ile ilgili envanter haberlerleri izledi.

Önümüzde daha 6 yıl 11.5 ay olduğuna göre Allah, sayın okurların ve Sayın Cumhurbaşkanımız'ın yardımcısı olsun.

***

Evet her şey frakla başlamıştı.

Frak üzerine sütun sütun en fraklı feryatlar atılmış en kıyak fallar açılmıştı:

- 9 cumhurbaşkanından 9'u frak giydiğine göre, bu giymediğine göre demek ki, radikal ve halkçı bir karakteri var.

- Yapmamalıydı! Mütevazı olmak ayrı, cumhuriyetin geleneklerine sahip çıkmak apayrıdır!

- Laikleri üzdü. Türbancılar gizli gizli seviniyorlar.

- İyi etti. Hem frak AB'ye uyum sürecine de uygun değil!

Bu fal-yorumları manşetlere oralardan da TV haberlerine taştı.

Ama bir Allah'ın kulu da, Cumhurbaşkanı'nın yemin törenini düzenleyen ve Anayasa'nın eki sayılan TBMM İçtüzüğü'nü açıp bakmadı.

Çünkü açsaydı fal açmak fırsatı kaçacaktı.

***

Tüm cumhurbaşkanları önceki TBMM İçtüzüğü'ne göre yemin etmişlerdi.

O İçtüzük'te frak yasal zorunluluktu:

- Madde 11: Cumhurbaşkanı başkanlık kürsüsünde yemin eder. Yemin töreninde beyaz gömlekle beyaz (kelebek) kravat takar, siyah yelek üzerine frak giyer.

Bu madde 23 Temmuz 1995 tarihinde, yemin kürsüyle birlikte değiştirildi.

- Madde 123: Cumhurbaşkanı yemini hatip kürsüsünde eder ve siyah elbise giyer.

Nokta!

Yeni Cumhurbaşkanımız'ın başka seçeneği yoktu ki!

Ama nedense çoğu gazetemiz, "gazetta"lığa saplandı.

Haber kağıdı olduklarını unuttu. Yorum kağıtlığına ve okur deyimiyle "gaz vermeye" yöneldi.

Evet frak olayından sevgili okurun çıkarması gereken ders şudur:

- En iyi gazete, en doğru, en çok haberi hiç gaz vermeden veren gazetedir!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır