Rahşan Hanım Klasik Türk Müziği, Ecevit, çoksesli Batı Müziği dinlermiş. Artık her iki müziği de dinliyorlar

MÜZİK DİNLİYORUZ
"Gençliğimde siyasete girmeyi hiç düşünmedim. Ama küçüklüğümden bu yana ülke sorunlarıyla ilgilenirdim. Bu ilgi beni siyasete çekti.

Siyaset dışı ilgi alanlarımı korumak için olabildiğince direndim. Ama zaman içinde benim de Rahşan'ın da iş yükümüz arttı. Rahşan, biliyorsunuz DSP'nin Örgütlenmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı. Saat 8'de, 9'da eve yorgun argın gelebiliyor. O saatten sonra sanat faaliyetiyle pek ilgilenemiyoruz. Ama televizyonlarda iyi bir film varsa onu birlikte izliyoruz. Müzik dinliyoruz.

İÇİNDEKİ YARA
Ben Rahşan'la evlenmeden önce daha çok, çoksesli Batı müziği dinlerdim. Daha çok Barok çağ müzisyenlerinden hoşlanırdım. Barok çağ deyince de tabii, Vivaldi, Bach.. Rahşan ise daha çok Türk Halk Müziği ve Türk Klasik Müziği'nden hoşlanırdı.

Zaman içinde her ikimiz de bir diğerinin dinlediği müzikten hoşlanır olduk. Şimdi Batı müziğini de, Türk müziğini de severek dinliyoruz.

Ben şiir okumayı, şiirle ilgilenmeyi hep sürdürdüm. Rahşan ise, gençliğinde çok güzel resim yapardı. Sonra iş yükü nedeniyle bırakmak zorunda kaldı. Bu içimde yaradır.

SİYASET GÖREVİM
Siyaseti bir meslek olarak değil, bir görev olarak görüyorum. Asıl sevdiğim meslek gazetecilik. Gazeteciliğin aslı ise muhabirlik. Onu hiçbir zaman bırakmadım.

GAZETECİLİK MESLEĞİM
Muhabirliği ise en çok siyasete atıldıktan sonra yapabildim. 1980'den sonra siyasetten yasaklı olduğum dönemde Arayış dergisini çıkarttım. Orada gazetecilik yapabildim. Sonra Nokta dergisi adına Doğu ve Güneydoğu'da seri röportajlar yaptım. Daha sonra Körfez Savaşı sırasında röportajlarım yayınlandı. Gazeteciliğin beni asıl heyecanlandıran boyutu muhabirlik oldu.

GENÇLERE TAVSİYE
Genç kuşaklara tavsiyem, hangi mesleği seçerlerse seçsinler, gönüllerini, akıllarını, zamanlarını yaptıkları işe versinler. Ama, yalnızca yaptıkları işe bağımlı kalmasınlar. Kendilerine başka ilgi alanları da bulsunlar. Sanatla, kültürle, sporla ilgilensinler. Bu insanı zenginleştirir.

Hele ki siyasete atılanların, mutlaka kendilerine başka ilgi alanları da bulmalarını tavsiye ederim. Sanatla, müzikle, siyaset dışındaki çalışmalarla da ilgilensinler. Aksi halde körelebilirler."

İşte 76'ncı yılının hedefleri
BAŞBAKAN Ecevit, önümüzdeki dönem yapılması düşünülenleri de anlattı:

*YARGI REFORMU: Türkiye'de yargı bağımsızlığı büyük ölçüde bulunuyor. Ancak yargının tam bağımsız olmasının sağlanması gerekiyor. Yolsuzluklarla ve suçla daha iyi mücadele ve demokratikleşme için de yargı reformu gerekli.

*KAMU YÖNETİMİ: Avrupa Birliği çerçevesi'nde bazı çalışmalar başladı. Hantal işleyişten kurtarılması gerekli.

*TARIM REFORMU: Nüfusun yüzde 45'i hâlâ tarımla geçiniyor. Hedef tarımsal nüfusu azaltıp, sanayiye geçişi sağlayabilmek. Kooperatifleşmeyi teşvik etmek gerekiyor. Tarım Satış Kooperatifleri yasası Meclis'te. Bir tarımsal üretim planı üzerinde de çalışıyoruz.

* ENERJİ PLANLAMASI: Petrol ve doğal gaz anlaşmaları yapıyoruz. Kısıtlı kaynaklarımızı doğru ve öncelikli yatırımlara yönlendirmek amacıyla bir enerji üretimi planlaması da yapıyoruz.

* AVRUPA BİRLİĞİ: Hükümet ve Meclis hızlı işleyişini sürdürebilirse, çoğu zaten geride kalan reformları bir an önce tamamlayıp, Avrupa Birliği'ne tahminlerden önce tam üye olmayı hedefliyoruz.

Sendika yasası. Çünkü o bir solcu
BAŞBAKAN Bülent Ecevit, 40 yılı aşan siyaset yaşamındaki en büyük başarısının ne olduğunu şöyle açıkladı:

* Hükümetteki en büyük başarınızın, en büyük katkınızın ne olduğuna inanıyorsunuz?

- Bunu 'bütün siyasi yaşamım' olarak yanıtlayabilirim.

* Peki o zaman, siyasi yaşamınızın en önemli başarısı nedir?

- 1963'te Çalışma Bakanı iken çıkmasına katkı sağladığım, 274 ve 275 sayılı yasalar. Yani işçilere özgür sendika kurma hakkı ve grevli, toplusözleşmeli sendikacılık yapma hakkı veren yasalar.

* Şaşırdım. Çünkü ben Kıbrıs, ya da Avrupa Birliği'ne üye adaylığı, ya da Abdullah Öcalan'ın yakalanması gibi bir yanıt bekliyordum.

- Hayır benim için işçilere özgür sendika hakkının verilmesi hepsinden önemlidir. Çünkü ben bir solcuyum.

Güneydoğu'ya kalkınma çıkarması
ECEVİT 57'nci hükümet döneminde "yapmak isteyip de yeterince yapamadıkları" icraatın, "Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun ekonomik ve sosyal sorunlarına yeterince eğilememek" olduğunu söyledi. Nedenini şöyle açıkladı:

"Başlıca nedeni ekonomik kaynak yetersizliği. Daha önce, 55'inci hükümet döneminde geniş teşvikler getirmek istemiştik. Ancak Meclis'te kapsamı çok genişletilmiş, bu yüzden de yeterli olamamıştı.

Şimdi bu konuya yeniden giriyoruz. Allah ömür verirse, güç verirse, bu yılın ikinci yarısında ağırlığı Doğu ve Güneydoğu'nun sosyal ve ekonomik kalkınmasına vermek istiyoruz. 11 Haziran'da Diyarbakır'da bölge toplantımız var."

Murat YETKİN