kapat

29.05.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Kırkımdan sonra bir ailem oldu
Politikacı Ercan Karakaş ve artık velayetini de aldığı kardeşinin oğlu Söz ile bir aile kurdu. 'Müjde Teyze' çocuk doğurmadan kendini tam bir anne gibi hissediyor

Müjde Ar, birkaç gün sonra "Komiser Shakespeare" filminin çekimlerine başlayacak. Evde müthiş bir trafik yaşanıyor. "Aylardır ne kadar rahatmışım, şimdi elim ayağım birbirine dolaştı" diyor. O arada herkesle konuşuyor, çay servisi yapıyor, Söz'ün okuldan alınmasını organize ediyor... İçindeki heyecanı sesinden anlıyorsunuz

* Bu kadar yıl sonra insan bu heyecanı hâlâ yitirmiyor demek ki...

- Gördüğün gibi film için hazırlanan elbiseyi giydim, sanki birden sete çıkıyormuşum gibi dilim damağım kurudu. Bu duyguyu hiçbir zaman kaybetmedim. Zaten kaybettiğin noktada artık o Müjde Ar'lığı falan tutamazsın elinde.

* Onlarca film çektiniz... Gece hayatının en hareketli mekanlarında çalıştınız, şarkı söylediniz... Bugün ise hayatın içinde çok farklı bir Müjde Ar var. Nasıl oldu bu değişim?

- İnsan olarak kendimi sürekli geliştirmenin peşinde oldum. Gittim, 35 yaşında yabancı bir dil öğrendim. Bu değişim isteğinin farkına da son 6-7 yıl içinde vardım. 'Ben Müjde Ar'ım, bu bana yeter' demekle olmuyor. Bir şey olunca insanlar sana 'haydi güle güle, kışt' demiyorlar. Ama kişi olarak kendini yenileyebiliyorsan, entelektüel anlamda bir değişimin içine sokabiliyorsan o zaman kendini koruyabiliyorsun. Kendine saygın artıyor, her şey değişiyor.

'SÖZ'LE BERABER BÜYÜYORUM'
* Kardeşiniz Mehtap Ar'ın oğlu Söz artık sizin de çocuğunuz. Bu değişimde yaşadığınız 'annelik' duygusunun da payı vardır mutlaka...

- Bir insan yetiştirmek inanılmaz bir şey. Ben çocukla beraber yeniden büyüyorum. Bu arada benim bir sürü sivri taraflarımı törpüledi bu duygu. İnsanlara daha toleranslı bakıyorum, daha az sinirleniyorum, hemen hemen hiç kimseyle kavga etmiyorum. Bunları bana Söz kazandırdı. Müthiş bir çocuk. Onu o kadar çok seviyorum ki, artık kendi doğurduğumdan da öte. Yani insan kendi doğurduğunu bile bu kadar çok sevemez. Acayip bir şey bu.

* Anne kimliğini tamamiyle benimsemişsiniz. Her şeyi ile siz ilgileniyorsunuz...

- Her şeyiyle... Dersleri, sınavları. Yarın satranç turnuvası var. Oraya götüreceğim. Haftanın 4-5 günü burada kalıyor.

* Müjde Ar, Mehtap Ar ve Aysel Gürel... Üç farklı kadın. Bu kadın modellerinin Söz'ün hayatını nasıl etkileyeceğini düşünüyor musunuz?

- Onun hayatındaki kadın sanıyorum Aysel'e benzeyecek. Fakat Allah'tan bu üç kadının dışında bir de Ercan gibi normal bir adam da görüyor çocuk. Yani Ercan çok dengeliyor her şeyi. Çok düşkün Ercan'a.

* Ercan Bey'i baba gibi görüyor olabilir mi?

- Tabii babayla beraber yaşamadığı için bir anlamda bir baba modeli gibi görüyor. Çok seviyor Ercan'ı. Bildiğin gibi değil yani, görmen lazım. Ercan da onunla büyük bir sabırla ilgileniyor.-

'ERCAN'IN HİÇ SİNİRİ YOK'
* Bir başka hayat kurmuşsunuz kendinize. Geç yakalanan bir güzellik gibi..

Bizim hayatımız sessiz ve sakin. Yaz aylarında üç dört ay Bodrum'dayım ama beni kimse göremez. Köylere gidip, ineklerle denize giriyoruz. Ercan da ben de okumayı çok seviyoruz. Kalan bütün hayatımı böyle sessiz sakin geçirebilirim. Sabahları Söz için altı buçukta kalkıyorum. Onu okula bırakıyorum, yüzmeye gidiyorum. Evde spor yapıyorum. Bunlar Müjde'yi şımartma seansları... Bunun dışında kalan bütün zamanım okumakla geçiyor. Çok sık seyahat ediyoruz. Akşamları mutfağa girip yemeklerimizi yaparız. Böyle sessiz sakin bir yaşam işte...

* Sizdeki bu değişimde Ercan Bey'in büyük payı olduğunu söyleyebiliriz herhalde...

- Hiç siniri yok onun. Ben siyasetçilerde sinir olmadığına inanıyorum zaten. Çok sakin, ne yaparsan yap sinirlendirmek çok zor, hiç kavga etmiyor.

* Belki de sizinle baş edemeyeceğini biliyordur. Ne dersiniz?

- Evet. Yani ben hır çıkarmak istediğim zaman ki bana uymamak çok zordur, hiç uymuyor. Gerçekten çok sakin. Bir de bir aile gibi olduk Söz'le beraber. Yani böyle tipik bir aile gibi olduk. Anne, baba, çocuk gibiyiz. Gördüğün gibi illa doğurmak, evlenmek falan gerekmiyor bu işleri yapmak için. Ben kırkımdan sonra aile oldum. Çok memnunum.

* Aileniz her zaman vardı. Anneniz, kız kardeşiniz. Şimdi yaşadığınız duygunun farkı nedir? Sizi nasıl bu kadar rahatlattı bu.

- Beni bu ortamda şu çok mutlu ediyor; gürültüsüz, patırtısız, insanların birbirine poz yapmadığı, surat yapmadığı, mana yapmadığı bir beraberlik bu. Evliliklerde vardır, herkes birbirine tavır yapar. Biz artık hiç böyle şeyler yapmıyoruz birbirimize.

* Ve özel hayatınızdaki bu sükunet sizin ruhunuza da yansıdı...

- Tabii. Eğer özel hayatta bir sükunet olmazsa ben insanın kendine dönüp bakacak zamanı olacağını düşünemiyorum. Yani hayatın iyiyse o zaman 'oh be' deyip, 'kendime de torpil geçeyim, kendime de iyi davranayım' diyorsun. Öbür tarafta hır gür olduğu zaman kendini de heba ediyorsun. Yaşamdan tat almıyorsun, enerjin azalıyor. Ben işte böyle ince bir çizgi yakaladım ve çok iyiyim.

'MİLYARLAR KAZANIRDIM'
* Artık televizyonlarda yüzünü görmediğimiz star yok. Siz ise hep 'hayır' dediniz. İki yılda bir film çekmekle geçinebiliyor mu insan? Yoksa eli sıkılığıyla meşhur Müjde Ar'ın çok mu birikimi var?

- 12-13 sene o gazinolarda çalışarak kendimi garantiye aldım zaten. Tabii bir de paradan ne beklediğin önemli. Keyif aldığın şeyleri çok iyi belirleyip hayatını onların üzerine kurarsan çok para lazım olmadığını görüyorsun. Bizim hayatımız bu evde geçiyor ve burada da bir standartımız var. Öyle milyarlarım olsun, kapımda beş tane jeepim olsun gibi bir tutkum yok. Altımdaki arabayı kahyalar bile beğenmiyor, gülüyorlar. Senede iki üç tane giysi diktirmek beni mutlu ediyor. Onun dışında Bodrum'da pazardan aldığım tişörtlerle geçiyor ömrüm.

* Hesabınızı bu kadar iyi bilmeniz, elinizi bu kadar sıkı tutmanız çocukluktaki yokluktan mı geliyor?

- Tabii ki çocukluktaki yokluktan geliyor. Ama ben çok para seven bir insan olsaydım şimdiye kadar birkaç milyon dolar param olurdu.

'SEZEN BENİ GEÇTİ'
* Sezen Aksu ile birbiriniz için ne ifade ettiğinizi çok iyi biliyorum. Şuradaki fotoğrafın üzerine 'arkadaşlarımın en belalısına' diye not düşmüş. Belalı mısınız gerçekten?

- Herhalde o ifadenin içinde birkaç şey var; en vazgeçilmeyen, en vazgeçirtmeyen gibi...

* Ya da uğraşan, uğraştıran?

- Evet, herhalde o anlamda... Biz Sezen'le hiç kopmayız. Bazen yoğun dönemlerimizde 3 ay hiç konuşamadığımız oluyor, ama üçüncü ayın sonunda sanki dün akşam berabermişiz gibi devam ediyoruz. Yani artık 25 senelik bir dostluk var ortada. İnsan en yakınından bile yakın hissediyor.

* Peki yıllarca sizin mali konularda Sezen Aksu'ya akıl verdiğiniz hatta parasına el koyduğunuz konuşuldu. Hâlâ devam ediyor mu?

- Artık Sezen benden çok akıllanmış, bana akıl verecek duruma gelmiş. Parasının hesabını şimdi kendisi tutuyor. 'Bak iyi öğrenmiş miyim?' diyor, ben de 'çok iyi öğrenmişsin' diyorum.

Duman'la aramızda özel bir şeyler olabilir

KADİR İnanır, Sinan Çetin, Selahattin Duman, Okan Bayülgen ve Özkan Uğur... "Komiser Shakespeare" filminde Müjde Ar'ın rol arkadaşları. "Türkiye'nin en çarpıcı erkekleri ile birliktesiniz. İşiniz zor." diyorum...

-Herkesin şöhreti ve karizması birbiriyle yarışır halde... Siz onlar için ne söylersiniz?

- Ben deli deliyi görünce sopasını saklar diye düşünüyorum. Bunların hepsi aynı zamanda da çok akıllı adamlar. Selahattin Duman'la da aramızda özel bir şeylerin de gelişebileceğini düşünüyorum. (Burada bir kahkaha atıyor Müjde Ar)

- Bu sözleriniz kayıtta şu anda... Selahattin Bey'in kaleminden kurtulamazsınız...

- Selahattin Bey, Ercan'la ilişkimizi duyduğunda, 'şu Sosyal Demokratlar da çok fazla oluyor' diye bir yazı yazmıştı. Ben de ona bir cevap yazmayı düşünmüştüm; 'Hangi meslek grubuna uygun görüyorsunuz acaba gazeteci mi olsa' diye. Ben çünkü o yazıyı öyle algılamıştım; Sanki 'sen boşver politikacıları, gazeteciler daha iyi olur' gibi.

- Kadir İnanır için neler söyleyeceksiniz? Herkes bilir, O da zorun zoru bir adamdır...

- Gerçi eskiden her filmde birazcık küstük birbirimize. Ama yaşadıklarımız oyunculukla ilgili değildi. Ben eski Müjde değilim. Herhalde Kadir de farklı.

Röportaj: Şengül BALIKSIRTI


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır