Hülya Cerit, önce evinde kaldığı Şehriban İzler'in erkek arkadaşı ile arasını bozdu; 'evimden çık' uyarısını alınca da evdeki her şeyi kırdı, parçalara ayırdı

'ÇAMAŞIRLARIMI KESTİ'
Evinin halini görür görmez Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak Hülya Cerit'ten şikayetçi olan İzler olayları şöyle anlattı:

"Eğitimim için Adana'dan İstanbul'a geldim. Çocukluğumdan beri tanıdığım Hülya, 3 ay kadar önce beni aradı ve ev bulana kadar bende kalmak istediğini söyledi. Aynı şeyi annesi de benden istedi. Kabul ettim. Hülya eşyaları ile geldi. Evime yerleşti. Fakat bir süre sonra erkek arkadaşımla aramı bozdu, ona asılmaya başladı. Ben de bu nedenle onunla tartıştım. Tartışmadan sonra evi terk etti. Fakat eşyaları bendeydi. Ben evimin giriş kapısının kilidini değiştirdim. Bir gün eve geldiğimde evimin kapısının açıldığını ve içeride çok sayıda erkek ile Hülya'nın olduğunu gördüm. Korktum içeri girmedim. O gece akrabalarımda kaldım. Evi arayıp Hülya ile konuştum ve bana eşyalarını alıp gideceğini söyledi. Bunun üzerine ertesi gün eve geldim. Kapı kilidinin değiştirilmiş olduğunu gördüm. Çilingire kapıyı açtırdım. İçeri girince şok oldum. Çünkü evde sağlam hiçbir şey kalmamıştı."

AYAKKABIYA TUZRUHU
Genç kız, iç çamaşırlarından elbiselerine, elektrikli süpürgeden telefonlara kadar her şeyin parçalandığını belirterek cep telefonunun, altınlarının ve evdeki 35 milyon liranın Cerit tarafından alındığını söyledi.

Şehriban İzler, evinde sağlam hiçbir eşyasının kalmadığını belirterek, "Ayakkabalarımı, çantalarımı, bütün elbiselerimi makasla kesmiş. Ayakkabılarımın içine tuzruhu doldurmuş. Evdeki elektrikli ev aletlerinin hepsinin kablolarını kesmiş, sandalyeleri kırmış. Bütün oyuncak ve süs eşyaları ile ders notlarımı da kesmiş. Buzdolabını ketçap ile süslemiş. Dolaptaki yiyecekleri çöpe atmış. Deli olmalı" diye konuştu.

Saniye ERGÖNÜL