Geçen hafta Başbakanlık Merkez Binası'nda, koalisyon ortağı partilerin ekonomi kurmayları, sessiz sedasız ama önemli bir değerlendirme toplantısı yaptı. Konu, ağırlıklı olarak genel kamu dengesi. Bütçede sağlanan disiplin ve nisbi iyileşmeye rağmen, ertelenen zamlar nedeniyle KİT açıklarının büyüdüğü tespiti yapılıyor. Ciddi ve ketum tavrı ile tanınan bir bakan, KİT Genel Müdürleri'nin adeta imparator olduklarını, yönetim zaafiyetlerini, sıkışınca zam yaparak örttüklerini ancak enflasyonun düştüğü ortamda artık verimlilik modellerinin gündeme gelmesi gerektiğini söylüyor.

Telefonda, sayın bakan var. İmparator benzetmesini hatırlatıyorum ve "İmparatorların biri bayramlık biri idamlık iki elbisesi olurmuş. KİT Genel Müdürleri için de bu durum geçerli mi?" diye soruyorum. Bundan sonrasını, sayın bakanın esprili üslubundan dinleyelim:

"Korsan gemisi kaptanının bir kırmızı gömleği bir de kahverengi pantolonu varmış. Açık denizde yol alırken, direğin tepesindeki tayfa, düşman gemisinin yaklaşmakta olduğunu haber vermiş. Kaptan, 'Getirin benim kırmızı gömleğimi' diye gürlemiş. Sıkı bir çatışmadan sonra düşman gemisi ele geçirilince tayfalar gömleği merak etmişler. Kaptan, 'Çatışmada yaralanırsam, kırmızı gömlek bunu kamufle eder. Paniğe kapılmazsınız" diyerek durumu açıklamış.

Tam bu sırada, gözcü tayfanın sesi duyulmuş. "Ufukta 3 düşman gemisi, hızla bize yaklaşıyor." Kaptan, hemen sormuş: "Hepsi silahlı mı?" Tayfa, "Eveeet" deyince kaptan, "O zaman getirin benim kahverengi pantolonumu" talimatını vermiş!