kapat

29.05.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Dış ticaret ve bütçe şaşırtmadı
Piyasalardaki tedirginlik geçen hafta çarşamba gününden sonra bir ölçüde azaldı.

Bunun dışında gözlediğimiz önemli gelişmelerden birisi, hükümetin Meclis'i yeniden hızlı bir mesaiye yöneltme gayretleri idi. Bu amaçla, Meclis çalışma saatlerinin uzaması ve Temmuz ayının çalışılarak geçirilmesi gündeme geldi. Cumhurbaşkanlığı seçiminin uzun bir süre yasama faaliyetlerini aksatmasının ardından bunlar olumlu gelişmeler. Diğer taraftan, hükümetin niyet mektubunda altına imza attığı pek çok konuda ikircikli bir tutum içinde olduğunu gözlüyoruz. Bu ise işin olumsuz tarafı.

Nihayet Meclis çalışmaya başladı
Yasama alanındaki ekonomiyi ilgilendiren ilk somut sonuç, 7 fonun tasfiyesini sağlayacak yasal değişikliğin Meclis'te kabul edilmesi oldu. Daha önceki 15 fon ile birlikte tasfiye edilen fon sayısı 22'ye ulaştı. Böylece, hükümet niyet mektubunda verdiği sözü yaklaşık üç aylık bir gecikme ile gerçekleştirdi. Fonların bu şekilde azaltılmasının temel amacı, mali şeffaflığın arttırılması ve kamu sektörü dengelerinin artan ölçüde genel bütçeden izlenebilir hale getirilmesi. şimdi ise sırada 25 tane daha fonun Ağustos sonuna kadar tasfiye edilmesi var. Ancak, bu defa elemenin daha güç olması beklenmeli. ilk aşamaya dahil edilen fonların önemli bir bölümü zaten hayatiyetini yitirmişti.

Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri'nin yeniden yapılandırılmasına yönelik tasarı da komisyonlardan geçerek Meclis genel kuruluna ulaştı. Bu tasarının benimsenmesi de niyet mektubunda verilen sözlerden birisinin daha yerine getirilmesi anlamına geliyor. Ancak, yine gecikme ile çünkü bunun Mart ayı sonuna kadar geçmesi gerekiyordu.

Niyet mektubu hükümetin, IMF'nin değil
Hububat destekleme fiyatı belirlenmeye çalışılırken niyet mektubunda belirlenen üst sınıra en yakın, hatta üzerinde, bir rakam ortaya çıkarabilmek için yaratıcılık sınırlarının zorlandığı görülüyor. Sanki niyet mektubundaki sözler basit birer şekil şartından ibaretmiş gibi.

Belki şu dört hususu bir daha hatırlamakta yarar var: 1) Niyet mektubundaki sözlerin arkasında iktisadi gerekçeler var; bunları dış görünüşü düzeltmeye yönelik formaliteler olarak görmek yanlış. 2) Bu sözlerin altına imza atan taraf Türkiye, IMF değil. 3) Atılan imza hükümetin tümü için bağlayıcı yalnızca ekonomiden sorumlu bakan için değil. 4) Kimse Türkiye'ye bu şartları zorla kabul ettirmedi; aksine, Türkiye ciddi olduğunu kanıtlamak ve bu konudaki imzasını muteber kılmak için bir sürü ön şartı da yerine getirdi.

Nisan bütçesi iyi, ama çok iyi değil
Nisan ayında faiz dışı bütçe fazlası 395 trilyon lira ile ilk üç aydakinden daha düşük bir düzeyde gerçekleşti. Diğer taraftan faizi de içeren toplam bütçe dengesi ilk üç aya göre belirgin ölçüde arttı. Ancak Nisan ayındaki bu görece solgunluğu daha çok ilk üç ayın parlaklığı ile açıklamak doğru olur. Yani Nisan ayı sonuçlarının olumlu olduğunu söyleyebiliriz ancak ilk üç kadar değil. Gözlemlerimizi tablomuza dayanarak sıralayalım:

* Faiz harcamaları Nisan ayında ilk üç ay ortalamasına göre bir hayli yüksek. Bunun nedeni, iç borç itfalarının Nisan ayında yoğun olması. İlk dört aydaki faiz harcamaları yıllık hedefin yaklaşık yüzde 45'ine ulaşmış durumda. Ancak, bu yılın iç borç ödemelerinin yarısına yakın bir bölümünün ilk dört ayda gerçekleştiği düşünülürse bu konuda karamsarlığa gerek olmadığı ortaya çıkıyor.

* Faiz dışı harcamalar da Nisan ayında ilk üç aydaki ortalamanın üzerinde. Yılın üçte birlik bölümünde yıllık hedefin yaklaşık yüzde 27'sine ulaşılması ise gereksiz bir iyimserlik yaratmamalı çünkü faiz dışı harcamalar genellikle yılın ikinci yarısında daha hızlanma eğiliminde oluyor.

* Faiz dışı harcamaların bir alt kalemi olan sosyal güvenlik kuruluşlarına yapılan transferlerin daha şimdiden yıllık hedefin yüzde 41'ine ulaşmış olması bu konuda hedefin aşılacağını gösteriyor.

* Gelir tarafında vergi gelirlerinin ilk üç ay kadar olmasa bile hala iyi gittiğini görmek mümkün. Ancak, faiz ve deprem vergilerinin yılın kalan aylarında zayıflaması şaşırtıcı olmayacak.

*Faiz dışı harcamaların daha hızlı artması ve vergi gelirlerinin zayıflaması yönündeki düşüncelerimiz nedeni ile faiz dışı fazlanın yılın kalan bölümünde yavaşlamasını bekliyoruz. Ancak, faiz harcamalarının azalmasına bağlı olarak toplam bütçe açığının da daha yavaş artmasını bekliyoruz.

* Son olarak, ilk dört ayda gerçekleşen 3.1 katrilyonluk faiz dışı fazla ile aynı dönemde nakit olarak gerçekleştiği açıklanan 1.8 katrilyonluk faiz dışı fazla arasındaki farkın nedenlerinin yetkililer tarafından açıklanmasının son derece faydalı olacağına dikkat çekelim.

Dış ticaret açığının büyüme hızı yanıltıcı
Geçen hafta açıklanan dış ticaret verileri açığın gerek Mart ayında gerekse ilk üç ayda geçen yılın aynı dönemlerine göre yüzde 200 civarında arttığını gösteriyordu. Ancak, daha önceki yazılarımızda da vurguladığımız gibi, yüksek yıllık artış oranları geçen yılın ilk çeyreğindeki küçülme ile yakından ilgili. Bu yılın rakamlarını 1997 ve 1998 yıllarının aynı dönemleri ile karşılaştırdığımızda henüz alarm verici bir durum olmadığı görülüyor.

Ancak, 1997 ve 1998 yıllarının ilk üç ayları büyümenin son derece yüksek olduğu dönemlerdi. Dolayısıyla, büyümenin daha yavaş olduğu 2000 yılının üç ayında benzer ithalat ve dış ticaret açığı rakamlarına ulaşılması yine de dikkat çekici. Bu yılın sözü edilen yıllardan bir başka farkı da liranın yılın ilk aylarında bir miktar değerlenmiş olması. Ama bunun ithalata hemen anında yansıması oldukça zor. Bir başka fark ise petrol fiyatlarının bu yıl geçen yıla göre çok yüksek oluşu. Nitekim, bu yılın ilk üç ayındaki petrol faturası geçen yıla göre 425 milyon dolar daha fazla. Yine de bir kaç ay daha dış ticaret verilerini izlemekte yarar var. özellikle büyümenin gelecek aylarda hızlanması durumunda dış ticaret açığının resmi tahminleri aşması olasılığı artacak.

EMİN ÖZTÜRK


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır