kapat

18.05.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ABDURRAHMAN YILDIRIM(yildirim@sabah.com.tr )


TL' nin kaderi dövize bağlı

Ekonomide veya siyasette ters giden herhangi bir şey yok. Hazine'nin borçlanma ihtiyacı artmış değil. Aksine giderek düşüyor. Dışardan borçlanmasını güçleştirecek bir olay da yok.

Buna karşılık faizlerde bir çıkış var. Yüzde 30 rakamını gören faizler 3 puan kadar arttı. Beklentilerde kötüye gidiş olmamasına karşılık faizlerdeki bu çıkış likidite ile ilgili. Türkiye'de lira likiditesi de büyük ölçüde döviz girişine veya dövizden TL'ye geçişe bağlı.

* Döviz girişi azaldı - Yakın zamanda Hazine yeni bir dış borçlanmaya çıkmadı.

Bankalar da yurtdışından yeni bir sendikasyon kredisi almadı. Ya da yaptıkları sendikasyon ancak borcunu kapatmaya yönelik.

Düşen faiz oranları yabancı yatırımcıların Hazine kağıtlarına girişini cazip olmaktan çıkardı.

Hisse senetlerinin yükseldiği düzeyler yine yabancıların borsaya girişini sınırladı. Hatta yabancılar fırsat buldukça çıktılar.

Uygulamaya konan ekonomik program zaten likiditeyi döviz karşılığına bağladı ve "Merkez Bankası'na dövizi getiren Türk lirasını götürür" dedi.

* Dört aylık gelişme - Bu durumda TL için önce döviz arzı gerekiyor. Dışardan döviz girişi olmadığına göre likidite bolluğu için yurtiçinde dövizden TL'ye geçişin olması gerekiyor. Ancak yılbaşından bu yana böyle bir geçiş olmamış. Yandaki Merkez Bankası verileri döviz tevdiat hesaplarının çözülmediğini gösteriyor. Para arzı içinde DTH'lar yüzde 41 oranındaki payını aynen korurken, vadeli Türk Lirası mevduatın payı yüzde 38'den yüzde 34'e gerilemiş. Bu hızlı erime faizlerdeki sert düşüşün bir sonucu. Tasarruf sahipleri kısa vadeli negatife dönen faizlerden dolayı mevduattan kaçındı. Bunun sonucunda da, mevduatın vadesi kısaldı ve altı aylıktan üç aylığa doğru indi. Mevduattan kaçan para repoya yöneldi ve bu nedenle de aynı dönemde para arzı içinde reponun hacmi genişledi.

Doların artışının da etkisiyle dövizdeki çözülmenin olmaması, vatandaşın yüksek getiriden ziyade ana parasını korumaya yöneldiğini, geçmiş alışkanlıklarını hemen değiştirmediğini ve güvensizliğinin giderilemediğini gösteriyor.

Dövizdeki çözülmenin başlayabilmesi için, siyasi istikrarın sürmesi, ekonomik reformların devam etmesiyle birlikte biraz daha zaman gerekiyor.

Sonuç - "Büyük işler güç sayesinde değil, sebatla elde edilir"

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır