Geçen hafta Internet'ten bilgisayarlara yollanan Aşk Böceği virüsü, polisi uğraştırmaya devam ediyor. Filipinler'de yazılıp, aktarıldığı kesinleşen virüsün yaratıcısının Onel de Guzman adlı 24 yaşında bir öğrenci olduğu sanılıyor. Ancak polis, üç kişinin daha sorgulandığını belirtiyor. Giderek sıklaşan virüslü mesajlar, bilgisayar ve Internet kullanıcılarını korkutuyor. Aynı zamanda, küresel anlamda iz süren elit bir Internet polisinin oluşmasını hızlandırıyor.
Aşk Böceği virüsü bana da yollanmıştı. Ancak, ciddi ve ağırbaşlı olarak tanıdığım Amerikalı üniversite profesörümden, "Seni Seviyorum" diye bir mesaj geldiğinde biraz duraksadım. Mesajı daha sonra açmaya karar verdim. Zaten prensip olarak, e-postayla gönderilen ek dosyaları, ancak içinde ne olduğunu biliyorsam açıyorum. Ertesi gün gazetede Aşk Böceği ile ilgili yazıları gördükten sonra, bu mesajı anında silerek, virüs böceği tarafından ısırılmaktan kurtuldum.
Bu yeni virüsün yaratıcısı olan de Guzman hakkında farklı yorumlar var. Örneğin, Perşembe günü The Wall Street Journal'da çıkan bir yazı, onu Siber Dünyanın Robin Hood'u olarak tanımlıyor. Meğerse, de Guzman, üniversite tezinde, başkalarının şifrelerini çalarak, tüm Filipinlilerin Internet'e bedava ulaşmasını destekleyen bir yaklaşım sergilemiş. Konuya çok içerleyen üniversite dekanı, tezi hukuka aykırı bularak, de Guzman'ın mezuniyetini geciktirmiş. Buna bozulan Guzman ise okulu bırakmış.
Gel zaman git zaman, de Guzman bu fikrini geliştirerek, tezinde bahsettiği bazı olgulara benzer bir yöntem geliştirmiş. Milyonlarca bilgisayarı etkileyen Aşk Böceği virüsü, açıldığında, dosyaları sildiği gibi, kullanıcı şifrelerini çalıyor ve kullanıcının adres defterindeki kişilere otomatik mesaj çekiyor. De Guzman'ın avukatı ise, müvekkilinin, virüsü yanlışlıkla yollamış olabileceğini, ancak kasıtlı bir suç işlemediğini belirtmekte. Suçla ilgili Guzman'ın kardeşi ve onun erkek arkadaşı da itham altında. Soruşturma halen devam ettiğinden, şu ana kadar de Guzman hakkında tutuklama kararı alınmamış bulunuyor.
Bu tür virüs olayları insanı gerçekten düşündürüyor. Aslında suçlanan kişiler, bizlerin çok övdüğü yeni teknolojinin ürünü. Çoğunun ise kapanık olduğu ve bilgisayara dönük yaşadığını söylüyor. Bu kişiler, bilgi suçlusu olmasalar, belki de bilgi milyoneri olacaklar. Yeni şirketler kuracaklar, veya mevcut şirketlerde genç yaşta parlayacaklar.
Ancak, belki biraz oyun, biraz da macera hırsından mı olsa gerek, kendilerini arka kapıda bulabiliyorlar. Hatta parmaklıkların ardında bile olabiliyorlar.
Yeni ekonominin sağladığı olanaklar, aynı zamanda büyük bir fırsat eşitsizliğine de dönüşebilir. Eşitleme potansiyeli olsa da, bilgi fakirleri ile bilgi zenginleri arasındaki uçurumu artırabilir. Siber suçlar, diğer suçlara benziyor. Kimisi zarar vermek, kimisi de mesaj vermek için işleniyor. Bahsettiğimiz kişinin bu suçu gerçekten işleyip işlemediğini henüz bilmiyoruz. Ancak, bilinen birşey varsa, o da, içinde bulunduğu yaşama başkaldırısını yine teknolojiyi kullanarak göstermesi.
Araçlarla amaçlar birbirinden bağımsız olabiliyor. Internet ve yeni teknolojiler de, yalnızca birer araç. Onlara yüklenen anlam ve amaca göre, iyilik veya kötülük, zenginlik veya fakirlik yayabiliyorlar. Bize inanılmaz verim kazandırdıkları gibi, o verimi anında yok etme gücüne de sahipler. Aşk Böceği örneğinde olduğu gibi.
