kapat

13.05.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
YAVUZ DONAT(ydonat@sabah.com.tr )


Hem canlı, hem heyecanlı

Perşembe akşamı "Fazilet kulislerini" dolaştık... Gördük ki "Fazilet kazanı" fokur, fokur... Ve yine gördük ki, Fazilet'te "at ile arpa kavga halinde."

"İlk soruyu" bir meslektaşa sorduk.

Nazlı Hanıma...

- Neler oluyor?

Ilıcak "yenilikçilerden."

"Gül cephesinde panik yok" dedi.

- Ama Gül cephesinin kazanması da kolay görünmüyor... Ne dersiniz Nazlı Hanım?

- Kazanamasa bile 500-550 oy alır diye düşünülüyor... Çok az farkla kaybeder... Bu başlangıçtır... Gerisi gelir... Gelişim, değişim engellenemez.

***

Recai Kutan cephesine gelince...

Recai Bey "sakin... Yumuşak... Hoşgörülü."

Şeyh Edebali'nin, Osman Bey'e nasihatını kendisine "ilke" edinmiş...

Edebali "Osmanlı devletinin kurucusuna" diyor ki...

Oğul!

Açık sözlü ol. Her sözü üstüne alma. Gördün söyleme, bildin bilme.

Üç kişiye acı:

Cahiller arasındaki alime,

Zenginken fakir düşene,

Hatırlı iken itibarını kaybedene.

Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir.

Haklı olduğunda mücadeleden korkma.

Bilesin ki atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.

***

Kutan "haklı olduğuna" inanıyor.

"Kongreyi alacağına" da.

O nedenle "sertleşmiyor."

Ama "çevresi" çok farklı.

Çevre düşünüyor ki...

"Yılanın başı küçükken ezilir... Gül'e... Arkadaşlarına... Öyle bir tokat atılsın ki... Sesi Halep'ten, Şam'dan duyulsun... Ve bir daha... Kimse... Hoca'ya kafa tutmaya kalkmasın."

Gerçi, Abdullah Gül "Hoca'ya karşı tek söz söylemiyor" ama...

Genel merkezciler, Gül'ün çıkışını "Hoca'ya başkaldırı" olarak kabul ediyor.

***

- Nazlı Hanım, ne diyorsunuz?

- Hoca ile hiç ilgisi yok... Gül hareketinin özü şu... Fazilet camiası artık "mağdur, mazlum, mahkum... İkinci sınıf" görünmekten çıkarılsın.

***

- Sayın Cemil Çiçek, siz ne diyorsunuz?

- Siyasetçinin yanlışı, doğrusundan önemlidir... Yanlış yaparsa... Kendisini, geleceğini ve partisini sıkıntıya sokar.

Çiçek ekliyor:

- Siyasetin işi sorun çözmek... Sorun çıkarmak değil... Hele hele, siyasetin kendisi "sorun haline" gelmemeli.

Çiçek "Gül taraftarı."

"Değişim" diyor, başka şey söylemiyor.

***

O karargah... Bu karargah...

Perşembe akşamı "bir başka karargaha" doğru uzanınca...

Gördük ki "Aksaray delegeleri" Balgat'ta... Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın kapısının önünde.

Hoca, bugünlerde "üç vardiya" çalışıyor.

***

Dolaşmaktan yorulduk... Acıktık...

Ve kendimizi Balgat'taki Hüsrev Lokantası'na attık. TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut da oradaydı. Eşiyle... Ve Başdanışmanı Orhan Demirtaş ile birlikte.

- Çankaya seçimi... Fazilet kongresi... Derken... İşler durdu... Meclis çalışamaz oldu... Halkın sorunu ise çok... Meclis ne zaman vites yükseltecek?

Yıldırım Bey güldü:

- Meclisi hükümet çalıştırır... Haydi, çalıştırsın ya... Ayrıca... Beş lider anlaşıyor... Her sorun çözüyorlar... Haydi anlaşsınlar... Çözsünler... Ne duruyorlar?

***

Hüsrev Lokantası'ndan sonra, kulislerde bir tur daha attık.

Ve "şu sonuca" vardık...

Fazilet 14 Mayıs'ta kongre yapar...

Ama "15 Mayıs'tan itibaren" Fazilet de... Siyaset de... Çok daha canlı... Çok daha heyecanlı hale gelir.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır