Samsun Köy Hizmetleri Müdürü, duyduklarım doğru ise, kulağını çekerim ha!...

Samsun Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü yapan Mustafa Bayraktar, seni ne tanırım ne de bilirim, namını da işitmedim. Ama bana gelen bazı ihbarlar var ki, oradaki personeli iyi yönetemediğini gösteriyor. Hadi ben pek inanmıyorum ama bu ihbarlar daha üst makamlara da gönderilmişse, durumun hiç iyi değil demektir.

Mesela inanmadığım ihbarlardan biri, şu at yarışı meselesi... Yok sen orayı ganyan bayiine çevirmişsin de... İl Müdürlüğünde çalışan bazı mühendisler ve yüksek dereceli memurlar öğleden sonra 6'lı ganyana takılıyorlarmış da... Yok kardeşin Salih hergün bütün müdürlerin odasını gezerek, kupon doldurtuyormuş da... Yok topluca yarış kovalıyormuşsunuz da... Bu yüzden size müracaat eden muhtarlar ve vatandaş, öğleden sonraları at yarışı takip ettiğinizden dolayı sizlerle görüşme imkanı bulamıyorlarmış da... da efendim da... Hatta bir tanesi o kadar ileri gitmiş ki, utanmasalar dairenin içine ganyan makinesi koyacaklar ve yarışı orada oynatacaklar diyor. Devlet telefonlarını bu iş kullandığınızı söyleyenler bile var...

Bana gelen bu ihbarları fazla önemsemedim ama eğer doğru ise, kulaklarını işte o zaman çekerim. Şimdi otur ve aleyhinde neden bu kadar ihbar olduğunu düşün... Çünkü iyi bir yöneticinin arkasından bu kadar konuşulmaz.

Karayolları parayı neden ödemiyor?...
TEM yolu yapılalı yıllar oldu ama daha o zamandan kalan köylü borçları duruyor. Mesela Silivri-Selimpaşa köyünde bulunan 40 pafta, 4328 parsel sayılı ve onun yanında bulunan tarlaları 1991 yılına kadar Ahmet Karagülle tarım arazisi olarak kullanıyordu. Ve o araziden aldığı ürün ile geçiniyordu. Derken 1991 yılında başlayan otoyol inşaatında yolu yapan firma olan STFA, inşaat artıklarını belediyenin gösterdiği yere değil de, Ahmet Karagülle'nin tarlalarına döktü. Adamcağız bunun hesabını sorayım derken, 1995 yılında Karayolları burayı istimlak etti. Ama metrekaresi 118 bin liradan... Tabii bu gülünç bir rakkam idi...

Ahmet bey iki tarlasına karşılık dava açtı ve kamulaştırma bedelinin artırılmasını sağladı. Mahkemeyi kazandı, temyize giden dosya oradan da geldi ve Karayollarının tayin edilen bedeli ödemesine hüküm verildi. Ama bugüne kadar Karayolları parayı hala ödemedi. Ee bu adam Karayollarından daha mı zengin ki, malını onlara bağışlasın?... Karayolları Genel Müdürü, şu işe bir el atıver de, köylünün parasını bir an evvel ödesinler.

NOT: Sevgili okurlarım, arada bir sizlere trafik kazaları ile ilgili olarak şu sloganı yazacağım, aklınızdan çıkmasın diye... Çünkü bu ülkede yılda 15 bin kişi trafik kazalarında can veriyor.

"UNUTMAYALIM, BİR GÜN SİZİN DE BAŞINIZA GELEBİLİR."